1.4

1.3K 80 114
                                    

Hu huu en sevdiğiniz yazarınız geldi(!)

Nasılsınız beybimsular

İyi okumalar

Sınır: 90 yorum (bölüm kısa sadece yorum görmek istiyorum bu yüzden bu sınırı koyuyorum)

Seviyorum sizleri

Asaf...

Kollarımın arasında uyuyan Elina'nın saçlarının arasını öperek yüzümü boynuna gömmüş bir süre sonra telefonu sürekli olarak titremeye başladığında uyanmasını istemediğim için komodine uzanarak aramayı sessize almıştım.

Telefonu titreşimden çıkarttığımda ekrana düşen mesajı yanlışlıkla okumuş alt dudağımı dişlerimin arasına alarak içten içe kendime kısmıştım.

Annem: Buluşmamız lazım.

Neyse ki uygulamaya falan girmediğim için görüldü olmamış telefonu tekrar komodinin üzerine koyduğumda eski telefonumu alarak bir süre fotoğraflara bakmış ardından derin bir nefes alarak bana sarılan bebeğimin saçlarının arasını tekrar öpmüştüm.

Dün konsere gideceğimiz sırada bir anda kusmaya başlamasıyla vazgeçmiş hasta olduğu için onu uyutmuştum.

Aşçı olmuştu, onun aşçı olmak istediğini ama ailesinin izin vermediğini hatırlıyordum.

Sanırım benim küçük bebeğim, sözünü geçirmişti.

Bense doktordum bu sıralar izin kullandığım için hastaneye gitmiyordum.

Gün geçtikçe birçok şey hatırlıyordum ve umarım en kısa sürede herşeyi hatırladım.

Telefonuma bildirim düştüğünde mesajı okumuştum.

Abim: Konuşmamız gerek.

Asaf: Ne hakkında?

Onunla konuşmak istemiyordum, özellikle Elina'yı benden sakladıklarından ve ona yaptıklarından sonra nasıl olur da onlarla aynı aileden olup, aynı kan bağına sahip olurduk anlamış değilim.

Elina, kollarımın üzerinden ellerini uzatıp beni sardığında aklıma gelen anıyla gülmüştüm.

Bebeğim kollarını bedenime sardığında "Bil bakalım, kim yiyip içip yattığı için kilo aldı?" çenesini öptüğümde gülümseyerek konuşmuştum.

"Kim?"

"Ben tabii ki!"

"Yavrum, bir ihtimal hamile olduğun için kilo almış olabilir misin?" diyerek alayla konuştuğumda Elina kucağıma oturmuş kollarını boynuma sarmıştı.

"Mantıklı ama bilemeyiz."

"Bence hamile olduğun için ama yine de sen bilirsin tabii ki."

"Beni sevdiğini söylemezsen eğer bu çocuğu doğurmam." diyerek şımarık olacağını belli eden bir gülüş takındığında omzunu nazlı nazlı kırmıştı.

Elinin üzerini öptüğümde "Seni seviyorum, seni çok seviyorum." diyerek gülümsemiştim.

"Ben bundan sonra seni böyle kullanırım, hah." diyerek güldüğünde karnımdan kalkmıştı.

Ardından zihnime düşen bir anıyla alt dudağımı dişleyerek gözlerimi kapatmıştım.

"Senden nefret ediyorum anladın mı! Bu gece sana buradan gitmek istediğimi söylerken sen ne benim tek başıma gitmeme izin verdin, ne de buradan bizi götürdün!"

Athena +18/Yarı Texting Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu