33

5.6K 233 546
                                    

Eve geldiğimizde yüzüğüme bakıyordum. Yarın bende sağ yüzük parmağıma küçük bir kurt dövmesi yaptıracaktım.  Yatağa yattığımızda yaptırdığı iki dövmenin yerini de öpüp uykuya dalmıştım.

✡️⚛️☯️✡️️️⚛☯️️✡️⚛️☯️

Sabah uyandığımda Pusat gömleğini çıkartıyordu. Benden önce uyanmış ve işlerini halletmiş şimdi de üstünü değiştiriyor olmalıydı.

Pusat temsili;

"Kaçta kalktın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Kaçta kalktın."

"6'da kalktım meleğim. Bir kaç işim vardı onları hallettim."

Başımı salladığımda Siyah bir pantolonla boğazlı siyah dar kazağı alıp banyoya girdim. Kazağı pantolonun içine soktuğumda postallarımıda giyinmiştim.  Montum zaten aşağıdaki vestiyerdeydi.

Banyodan çıktığımızda el ele aşağıya inmeye başladık.

"Lavinler nerede?"

"Baş başa gezeceklermiş."

Başımı salladığımda yemek masasına çoktan oturmuştuk. Oturduğumuz gibi Pusat'ın telefonu çaldığında açıp konuşmaya başladı. Sinirlenip ayağa kalktığında telefonu kapatmıştı.

Başımdan öptüğünde acil işim çıktı deyip çıkmıştı evden. Dışarıdaki Korumaları tehdit edişini buradan bile duyuyordum. Evde tek olduğum için endişeleniyordu büyük bir ihtimalle.

Arabasının acı dolu sesi çıktığında gazı kökleyip anında gitmişti. Levent abinin de onunla gittiğini camdan son anda görmüştüm. Bu kadar acil olan neydi çok merak etmiştim açıkçası.

İşime gelmişti Pusat'la gidemezdim dövmeciye. Montumu giyinip bahçeye çıktığımda Ecevit ve Yaman anında dibimde bitmişlerdi. Ecevit'in sorduğu soruyla ona doğru döndüm.

"Bir yere mi gidiyorsun yenge?"

"Evet. Ve sizde benimle geliyorsunuz."

"Abimin heberi var mı yengem?"

"Yok Yaman isterseniz arayın."

Pusat'ın şuan telefonu açmayacağını bildiğim için bu kadar rahat konuşuyordum. Yaman arayıp ulaşamadığında tekrar girdim söze.

"Biz aradık açmayan kendisi. Gelmiyorsanız kendim gideceğim."

Korumaların bindiği bir arabaya doğru yürüdüğümde koşarak yanıma gelmişlerdi. Kendi kapımı kendim açtığımda Ecevit'e kapımı açmaya çalıştığı için ters ters bakıyordum.

Arka koltuğa oturduğumda ikisi de ön koltuğa geçmişti. Arabayı Yaman kullanacaktı.

"Nereye gidiyoruz yenge?"

"Bildiğiniz güzel bir dövmeciye sürün arabayı."

Bana bir bakış ettıklarında attığım ters bakışla önlerine dönmüşlerdi. Yola çıktıktan yarım saat sonra
Yaman arabayı güzel bir mekanın önünde durdurduğunda arabadan inip içeri girdik.

Özgürlüğe DüşWhere stories live. Discover now