50

1.5K 59 9
                                    

Düğün bitmişti ama bende bitmiştim resmen. Herkesin gönlünü hoş tutmak ne kadar zor bir şeydi böyle ya. Herkesi uğurladıktan sonra biraz eğlence yapmış ve dağılmıştık. Saat 12.00'dı.
Sabaha kadar evi ve bahçeyi eski haline getirecek olmaları şuan benim için bir lütuftu. Çünkü cıvkım çıkacaktı neredeyse.

Pusat beni kucağına aldığında anın şaşkınlığıyla ne olduğumu şaşırmıştım. Göz kırpıp kapıdan içeri girip ayağıyla kapıyı kapadığında merdivenlerden çıkmaya başlamıştı. Odaya girdiğinde beni yere indirdi. İşte şimdi bir heyecan kaplamıştı yüreğimi. Kalbimin hiç bu kadar hızlı attığını görmemiştim daha önce.

Birbirimize baktığımızda onun da heyecanlı olduğunu görmüştüm. Bir iki adım atıp arkama geçtiğinde boynumdan öpmüştü. Yavaşça gelinliğimin arkasını açtığında iki eliyle kollarımı tutup kendisine çevirdi.

"Hiç bir şey için zorunlu değilsin meleğim. Ben seni her zaman bekledim her zaman da bekleyeceğim. Korkma sakın."

Tebessüm edip başımı salladığımda korkularımı biliyordu. Neler yaşamıştım, kolay değildi ama sevgim her şeyden öndeydi benim için.

"Şimdi gidelim ve namaz kılıp şükredebildiğimiz kadar şükredip mutluluğumuzun devamı için dua edelim."

Tekrar başımı sallayıp sarıldığımda kalbinin çok hızlı attığını farketmiştim. Derince nesef alması onun da çok heyecanlı olduğunu gösteriyordu.
O namazını burada kılarken ben makyajımı silip saçımı açıp taradığımda abdestimi de alıp giyinme odasına geçmiştim.

Namazımı kılıp güzelce dua ettiğimde üzerime saten beyaz geceliği giyindim. Üzerimi kapaması için takımı olan hırkasınıda giyinmiştim. Saçımı üstten dağınık bir topuz yaptığımda derince bir nefes aldım. O kadar heyecanlıydım ki. Ama biliyordum Pusat beni incitmezdi. Beni hiç bir şeye zorlamamıştı. O bu dünyada hayatıma kazandığım tek varlıktı.

Kapıyı açıp odaya girdiğimde yatakta oturuyordu , düşünceliydi. Geldiğimi gördüğünde gözlerinde bir ışıltı görmüştüm. Yanına gidip oturduğumda elini tuttum.

"Senden hiç korkmadım , asla da korkmam. Sen bana zarar vermezsin biliyorum. "

"Beni üzmemek içinse eğer....."

Başımı olumsuz anlamda salladığımda elimi yanağına koymuştum.

"Senin böyle bir şey için kırılıp üzülmeyeceğini biliyorum. Seni seviyorum Pusat. Biz bir olalım istiyorum. Tek bedende yaşayalım istiyorum."

"Tek hediyem sensin , sevgilim, karım, yaşamam içim tek sebep sensin"

Dudağıma yöneldiğinde pır pır atan kalbim pek de yardımcı olmuyordu ama birbirini seven iki insan her şeyiyle mutluluklarını paylaşabiliyordu.

..................

Gözlerimi açtığımda belimde hafif bir ağrı olsa da hareket edemeyecek kadar değildi. Sızı gibiydi daha çok. Benim koca adamım çok naif ve düşünceli bir insandı ve çok hassas davranmıştı bana. Banyomuzu yapıp kıyafetlerimizi giyindiğimiz için kollarının arasından yavaşça kalkıp geceliğimin hırkasını giyindiğim gibi aşağıya inmiştim. Mutfağa girdiğimde kahvaltı hazırlamak için İçeri Maviş girdiğinde yanağından öptüm.

"Sen git dinlen mavişim. Her yer temizlendi zaten kahvaltıyı da ben hazırlarım."

"Yormasaydın kızım kendini ben hazırlardım."

"Yok yok yorulmam ben. "

Gülümseyip gittiğinde kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştım. Yaklaşık bir saat içinde her şeyi hazırlamıştım. Zaten çoğu şey hazır duruyordu dolapta. Son olarak ekmeği almak için mutfağa girdiğimde elime aldığım ekmek ve belime dolanan kollarla olduğum yerde kalmıştım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 09, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Özgürlüğe DüşWhere stories live. Discover now