48

1K 65 659
                                    


Sabah erkenden gözlerimi açtığımda yanımdaki koca adamın üstüne çıkıp uyanması için dudağına küçük bir öpücük bırakmıştım.

"Kalk bakalım koca kurt."

Gözlerini açtığında dudağının sağ tarafı yukarı kalkmıştı. Kucağında benle diklendiğinde oturur vaziyete geldi.

"Günaydın miniğim."

"Günaydın."

Burnumdan öptüğünde kalkıp banyoya gitmeye başlamıştı. Bilin diye söylüyorum hala kucağındaydım. Kendi yüzünü yıkadığında koca elleriyle nazikçe benim yüzümüde yıkamıştı. Dişlerimizi fırçalamaya başladığımızda duvara yaslanmış bir şekilde beni izliyordu.

İşlerimizi halledip çıktığımızda  odada bakışmaya başlamıştık , heyecandandı bunlar sanırım.

"Şimdi şey yapalım. Lavinler birazdan gelir hazırlanırım ben. "

"Bende hazırlanır dışarıda seni beklerim. "

Başımı salladığımda hızlıca sarılmıştım. Odanın kapısı çalındığında Pusat sert bir şekilde komut vermişti.

"Gel."

Lavin içeri girdiğinde Merzat kapının önünde bekliyordı.

"Damat sen git de biz bir hazırlanalım."

Pusat alnımdan öpüp dışarı çıktığında Gamze'nin de gelmesiyle hazırlanmaya başlamıştık. Gamze zümrüt yeşili askılı belden dar ama bollaşan kısa bir elbise giyindiğinde sırt dekoltesiyle çok güzel gözüküyordu. Lavin pudra pembesi kalın askılı dar derin gögüs dekolteli mini bir elbise giyinmişti ve göz kamaştırıyordu. Benim ne giyineceğim belliydi. Nikah için sade güzel bir abiye giyinecektim.

Altına da saten bir krem stiletto giyindiğimde saçımı dalgalandırıp salık bırakmışlardı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Altına da saten bir krem stiletto giyindiğimde saçımı dalgalandırıp salık bırakmışlardı. Makyajımı da sade yaptığımızda hazırdım.  Odadan çıktığımızda yavaşça ilerlemeye başlamıştık. Nikah şahidim tabiki Lavin'di. Pusat'ın ki de Merzatdı.

Merdivenlerden aşağıya indiğimde garip bir heyecan vardı içimde.Pusat bir iki adım öne gelip elimden tuttuğunda büyülenmiş bakışlarıyla başımdan öpmüştü.  Gidip Levent abiye sarıldığımda mizacına ters bir şekilde gözleri sulanmıştı. O damla asla akmıyordu ama beni duygulandırmaya yetiyordu işte.

Dışarı çıkıp arabalara dağıldığımızda Pusat kapımı açıp binmemde yardımcı oldu. Kendide bindiğinde hafiften titreyen elimi tutup arabayı sürmeye başlamıştı. Giyindiği takım elbise , sakal traşı ve saçıyla şuan kusursuz görünüyordu.

"Çok güzelsin , melek gibi."

"Sende çok yakışıklı olmuşsun."

Sessiz bir heyecanla nikah dairesinin önünde durduğumuzda inmiştik arabalardan. Açık alanda kıyılacaktı nikahımız. Düğünde kıymak bana gereksiz geliyordu. Uzun sürmesindense yalanda iki soru sorup cevaplamak daha mantıklıydı.
O yüzden şimdiden kıymak istiyorduk nikahımızı.

Özgürlüğe DüşWhere stories live. Discover now