42

2.5K 118 100
                                    

Konuşmamızın üstünden kaç saat geçti bilmiyordum ama gün doğmuştu ve biz hala olduğumuz yerde benim başım Pusat'ın omuzunda manzarayı seyrediyorduk.

Pusat saatler önce ceketini bana giyindirmişti ve hava soğuktu.

"Hasta olacaksın kalkalım."

"Üşümüyorum meleğim oturmak istiyorsan oturabiliriz."

"Hayır kesin hasta olacaksın saatlerdir oturuyoruz zaten gidelim."

Oturduğumuz yerden dikkatli bir şekilde kalktığımızda direk arabaya yönelmiştik. Biz gittiğimiz gibi burayı toplamaya gelirlerdi nasıl olsa.
Pusat arabayı sürmeye başladığında elimdeki yüzüğe bakıyordum. Benim kocaman olan sevgilim çok zevkliydi ve beni tanıyordu.

Gazel'in yüzüğü;

Boşta kalan elini tuttuğumda yol sessizliğimize bulanmıştı

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.


Boşta kalan elini tuttuğumda yol sessizliğimize bulanmıştı. İkimizde konuşmuyorduk çünkü her şey söylenmişti zaten. Gerek dilimizle gerek gözlerimizle sürekli konuşuyorduk biz.

Evin bahçesine girdiğimizde korumalar önlerini ilikleyip başlarını eğmişlerdi. Eve girdiğimizde direk odaya çıkmaya başladık. Lavin ile Merzat 3 gün sürecek bir balayına çıkmışlardı ve ev 3 gün boyunca bomboş olacaktı.

Üstümüzü değiştirdiğimizde aklıma gelen şeyle kolundaki saatini komidinin üstüne koyan Pusat'a yetişmek için yatağın üstüne çıkıp konuşmaya başlamıştım.

"Hayatım diyorum ki aç değilsen pasta yapayım ha ne dersin."

Bana döndüğünde gülümsemdi.

"Olur meleğim."

Kocaman gülümsediğimde yanağını öpmüştüm. Yataktan ineceğim sırada beni omuzuna almasıyla odadan dışarı çoktan çıkmıştı.

"Bu olayı aştığımızı sanıyordum."

Cevap bile vermediğinde güldüğünü anlayabiliyordum. Hoşuna gidiyordu uyuzun. Mutfağa girdiğimizde beni tezgaha oturturduğunda kendide gidip masaya oturmuştu.

"Bak şöförüm lütfen olabilecek kazalara sebebiyet vermemek için beni yolun kenarında bırakın. Bu şekilde olmaz ama yani."

Tezgahtan aşağıya indiğimde şortumun üstüne giyindiğim gömleğimin kollarını katlayıp saçlarımıda gelişi güzel toplamıştım.

"Neli istersin koca adamım. Fark eder mi senin için?"

"İstediğini yap meleğim."

Başımı sallayıp malzemeleri çıkardığımda pastamın kekini yapıp fırına vermiştim. Kremamı ve iki paket krem şantimi alıp göz kararı bir şekilde koyup çırpmaya başlamıştım. Elimdekilerle arkamı döndüğümde beni izleyen Pusat'la göz göze geldim.

Gazel/Pusat temsili;

Gazel/Pusat temsili;

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.
Özgürlüğe DüşOnde as histórias ganham vida. Descobre agora