37

4.7K 215 779
                                    

Yarım saatin ardından pencereden Pusat göründüğünde elinde bir kaç parça odunu evin kuru tarafına doğru bırakıp yeniden ormana girmişti. Üff ya getirdiği odunlar yeterdi şimdilik ne diye gitmişti ki tekrar. Ayakta pencereden dışarıya bakarak dikilmeye devam ettiğimde gelmesini beklemeye başlamıştım.

Bir saat geçmişti ama Pusat hala gelmemişti. Endişelenmeye başladığımda bir şey olmuş olma olasılığı içimi yiyip bitiriyordu. Çünkü geç bir saatti ve hava çoktan kararmıştı. Telefonu yanındaydı ama maalesefki beni omuzuna attığı gibi buraya getirdiği için benim telefonum yanımda değildi.

Hala gelmediğinde kabanımı giyinip dışarı çıktım. Bu karanlıkta biraz tırsıyor olsam da Pusat'a bir şey olma korkusu ağır basıyordu. Bahçeden çıkıp ormanda  Pusat'ın gittiği tarafa doğru yürümeye başladım. Önümü bile göremiyordum be.

"PUSATTT! PUSATTTT NEREDESİN!!!"

Bağırmaya devam ettiğimde etrafıma bakmayı da unutmuyordum. Önümdeki taşı görmeyip diz üstü düştüğümde taşa takılan sol ayağımı fena burkmuştum.

Ah Gazel ah burnunun ucunu göremiyorsun, çıktın Pusat'ı aramaya. Şimdi o seni arasın dursun. Üf ya birinin buraya gelme adımlarını duyduğumda gerilmiştim.

"Pusat, sen misin?"

Baya bir yaklaştığında konuşmaya başlamıştı.

"Benim. Ne arıyorsun burada?"

İyice yanıma gelip dibime girdiğinde zar zor ayağa kalkıp konuşmaya başladım.

"Bir saattir yoksun ya , korktum sana bir şey oldu diye. Topladığın odunlar yeterdi bu karanlıkta ne yapıyorsun anlamıyorum. Hayır bir de senin yüzünden düşüp bileğimi burktum."

Dediğim şeyle odunları yere atıp anında yanıma gelmişti.

"İyi misin?"

"İyiyim de o şerefsizin yanında burkulan bileğim burkuldu yine. Biraz acıyor."

"Birazını biliyorum ben senin."

"Bak Pusat anlaşalım o kadar kötü değil yürüyebilirim sakın ku-....."

Elim ayağımdayken konuştuğumda sözümü bölen Pusat'ın beni kucağına almasıydı. Ayaklarımı salladığımda acıyan bileğimden sebep yenilgiye uğramıştım.

Pusat/Gazel temsili;

"Gıcık şey ne olacak

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Gıcık şey ne olacak."

"Güzelim sana iyilikte yaramıyor canının acımasını istemiyorum. Ayrıca herkes kucakta taşınmayı sever."

"Ben sevmem ne o öyle ya hayır şuan için tamam canım acıdığı için aldın diyelim. Sen her canın istediğinde alıyorsun sırf bana gıcıklık olsun diye."

"Evet."

Birden beni düşürüyormuş gibi yaptığında ödüm patlamıştı.

Gazel/Pusat temsili;

Özgürlüğe DüşWhere stories live. Discover now