18 ☆ sürpriz

278 14 4
                                    

Ben uçaktan inmişke, bavulumu sürüklemişke, şimdi ise Kübraların evine yol alıyorumke.

Nasıl mı? Hemen anlatayım.

Doruk Uğurcan'la yakın olduğunu söyleyince bende Instagram'dan eşinin yani Kübra'nın hesabını buldum. Tanışıp sohbet ettik. Trabzon'a gelirsen mutlaka bekliyorum dedi. Ben de durumu anlattım. Gelmem için ısrar edince otel aramaktan vazgeçtim.

Taksi ücretini ödeyip bavulumu bagajdan aldım. Tüm variyetim bu bavulda değildi ama az kahrımı çekmemişti.

Fazla beklemeden kapıyı çaldım.

"Hoşgeldin kuzum." Dedi kucağında Kuzey'i tutarken.

"Hoşbuldum abla."

Birlikte salona geçtik.

"Nasıl rahat edersen öyle otur canım. Ne içersin?"

"Sana uyarım."

"Tamam, çayı yeni koymuştum tam zamanında geldin. Kaynanan seviyormuş seni."

"Ahahahaha, kız dur daha o noktaya gelmedik."

"Neden? Bence gayet iyisiniz."

"Öyleyiz de, yani... Hemen akraba olamayız. Uzun vadede anne-kız bağımızı sürdürmek isterim ama, evlilik için erken değil mi?"

"Doğrusunu sen bilirsin ama dediğin gibi aceleye getirmemen iyi olur. Fikir bu ne de olsa bir yanlımaya bakar."

Fikir bu ne de olsa, bir yanılmaya bakar...

"Şu an güzel ilerliyoruz ama ben İstanbul'da o burda, birlikte geçirdiğimiz süre azaldıkça koparız diye endişeleniyorum."

"Haklısın canım. Uzak mesafe işleri zordur ama üstesinden gelinmeyecek bir zorluk değil neticede."

"El ele verirsek aşabiliriz. Ay hep beni konuştuk, sen de anlat. Uğurcan ve Kuzey'in ilişkilerine bayılıyorum."

"Birbirlerine o kadar bağlılar ki, inşallah hep böyle olurlar."

"İnşallah."

"Ben çaylarımızı getireyim, bademli kurabiye sever misin? Çayın yanında güzel oluyor."

"Olur."

...

Saatler ilerliyordu ve benim stresim artıyordu. Dorukhan her an gelebilirdi.

Söylediği gibi mobilyalarını kurmak için ustalar gelmişti. Ben de yardımcı olmak için gittim.

Evi eşya tozundan arındırıp ısınması için fırına sürdüğüm çörekleri çıkardım.

Kübra ile koordinasyonlu ilerliyorduk. Son haberine göre Doruk direk eve gelecekti.

Sanki evde kimse yokmuş ambiyansı vermek için ışıkları söndürdüm.

Dorukhan ♥

Takımla çıktığım ikinci antrenmandı. İyi geçmişti ama eski sakatlığımdan kalan ufak bir zorlanma yaşadım.

Bu nedenle Avrupa maçlarında yer almayacağım.

Eve gidince yapacağım ilk şey Hilal'imi aramak olacak. Sesini duymak huzur veriyor bana. Yokluğu eziyet.

Mobilyalar gelmişti. Eminim ayarlayıp gitmişlerdir, çünkü neyi nereye yerleştireceğim konusunda kararsız kalmak istemiyorum.

Anahtarımı kilide sokup çevirdim. İlk çevirişimde açıldı. Sanırım Kübra ne olup bittiğini kontrol etmişti.

Işıklar kapalıyken bir hayli değişik görünüyordu ev. Ayrıca mutfaktan poğaça kokusu geliyordu. Çantamı portmantoya bırakıp mutfağa gidecektim ki iki minik el gözlerimi kapattı.

Benim yerimde başkası olsa hırsız olmasından şüphelenirdi.

Hilal🌙

Parmaklarımın üzerinde durup ellerimi acemice Doruk'un yüzüne kapattım.

Hırsız imajı vermiyordum çünkü bu eller ancak kalp çalabilirdi.

"Orada durun bakalım yakışıklı. I'm here."

Ellerimi yüzünden çekip belimden kavramıştı.

Hadi hadi etkilendik.

"Sürprizleri seninle sevdiğimi söylemiş miydim?"

"Duyguların söylemene gerek bırakmıyor sevgilim."

"Seninle gelen her şeyi seviyorum kadın."

Wuuu, 👏😎

"Sana kattığım her şeyi seviyorum adam."

Gıcığım ben

Kescem illa burda

Millet yapınca bir şey olmuo

Ben de yapam

Hala ne yorum var ne vote

Cildirtmayn insanı

Canim ne zaman isterse bölüm o zaman gelir

Doruk yine sakatlanmis

Garibanin yuzu gülmez

delight • Dorukhan ToközWhere stories live. Discover now