Bendeki bu düşüşü herkes fark ediyordu. İyiyim ama ben. İnsan sevdiklerine yalan söyler mi?
Kafam karışık biraz. Ama düzelir hepsi. Kendime vakit ayırmam gerek belli ki.
Bugün o yıllardır gitmediğim kuaföre gideceğim. Saçlarım fazla uzadığında dökülür genelde. Bir kesim onları canlandıracak, eminim.
Saçlarımı toplayabilecek kadar kestirdim. Daha ponçik bir göründüğü kesindi.
Bir fotoğraf çektim ve bir iki kişiye yolladım. Nasıl göründüğünü merak etme duygum hiç bırakmayacak beni.
Biraz Doruk'la konuştuk. İstanbul'a gelmişti ama bizi saran stres iki dakika bile konuşturmamıştı. Portekiz-İstanbul arası iyice düzenim kaçmıştı.
Sadece bende değil tüm takımda vardı bu kötü hava.
Ama.
Güzel günler göreceğiz, güneşli günler...
Evi köşe bucak temizledim. O özlediğim koku sinmişti eve. Sonra bir market yaptım, manavımızla ufak bir sohbet ettik futbol hakkında. Mahallenin deli kızı sırtladı Beşiktaş'ı.
Nur bizi yemeğe davet etti akşama. Cemre evde olmadığı için kabul ettim. Yoğun çalışıyordu kuzum. Ortakları tam anlaştılar derken oyunbozanlık yaptılar.
Temizlikten sonra kendimi de temizlemeye karar verdim.
Üzerime bebe mavisi (öyle mi deniyordu) bir tişört ve krem bir hırka giydim. Ekim - Kasım soğuk geçiyordu. İstanbul'un havası zaten bir bulutlu bir güneşli.
Ev sıcaktı belki ama ben üşüyordum. Akşama doğru babam geldi. Uzun zamandır görüşememiştik. İyi giden bir performansları olunca o da bırakmamıştı. Her sene daha fazla A takıma çıkarma hedefleri vardı.
Necip abilere babamla beraber gittik. Çocuklar onu, o çocuklarını çok özlemişti. Nur güzel bir sofra hazırlamıştı. Necip abi planlarına göre en son gelecekti.
Necip abiye kapıyı ben açtım.
"Kız Hilal senin ne işin var burada?"
"Aman abi ya. Hoş geldin. Nur davet etti herkesi, hayırdır neyi kutluyoruz?"
Olayla alaka seviyem bu kadardı işte. Habersizden haber soracak kadar.
"Ben evden tesislere, tesislerden eve çalışıyorum. Bilmiyorsak vardır bir sebebi."
"İçeri gel bak kim var."
"Hasan abi mi geldi?"
Başımı onaylar gibi salladım. Heyecanla içeriye daldı.
"Abim benim, hoş geldin. Sensiz neler oldu bir bilsen."
"Abi ne olacak aynı devam işte, Neco'm abartıyor yine." Dedi Ozzy.
""Ne aynısı oğlum ya? Doruk gitti, Utku kiralık, sakatlar çok."
"Olsun oğlum, hepsi düzelir. Baki kalan Beşiktaş!" Dedi babam.
Yerden göğe kadar haklı bir cümle. Sanki geçen yıl ligin başından sonuna liderdik, ligi nerede bitireceğimizi düşündüğümüz günleri de gördük. Fedayı da, cefayı da, sefayı da!
Kolay mı bu aşkı yok etmek!
(fışkırdı yine içimdeki fanatik)
Ben Nur'a yardım etmek için mutfağa gittim.
''Yengelerin gülü nasılmış bakalım?''
''Ay Hilal, ben dayanamayacağım.''
''N'oldu kız, çatlatma insanı.''
BINABASA MO ANG
delight • Dorukhan Toköz
Fanfiction"Seninle gelen her şeyi seviyorum kadın." D.T. "Sana kattığım her şeyi seviyorum adam." H.Ç.
