delight • Dorukhan Toköz

35 ☆ işte biz o gün tükeneceğiz

planlarima gore bu bolumde evleniyorlarmis

yohammına

kaderleri benim elime kalırsa biraz zor evlenirler

43de öldürür 45de diriltirim vallahi

tövbe haşa argadaşlar

yog oyle şeylerim

isim vererek şu aşgıma diyecektim ama cok fazlasiniz o yuzden yorumlarıyla bizi güldürürken öldüren tüm aşglarıma gelsin bu bölüm.

...

"Yavrum neden öyle diyorsun, düğün öncesi halletmek lazım böyle şeyleri."

"Ya hala sence bunu duyan yengem boş durur mu? Durmaz. Şimdi gelecek aşırı aşırı şeyler almaya kalkacak 'biz en iyisine layığız' ayağına. Ben de sinirlenip bir laf edeceğim, kötü olacağız."

"Ben ona haber vermem zaten, hem ona n'oluyormuş? Seni ben büyüttüm ben. O anca laf salatası yapsın. Abim nerden buldu bunu bilmiyorum."

"Yukarı köylü olmasının zararlarına biz katlanıyoruz."

"Neyse tatlım, ama unutma. Madem geleneklere bağlıyız, o zaman nişan alışverişi yapılacak."

"Sen, ben, Cemre. Ekstra biri istemiyorum ona göre."

"Müstakbel kayınvalidensiz ne alışverişi hanımefendi?"

"Yani o da var. Gülüm benim mola bitti bitecek. Eve gidince detaylı konuşalım olur mu?"

"Tamam canım, dikkat et kendine."

Halam bana yapmamız gerekenler sıralamasında başı çeken 'nişan alışverişini' hatırlattı.

Genelde duyduğum kadarıyla tartışmasız geçmesi zor olan bir olaymış. Ama zaten biz öyle aman aman şeyler almayacağımız için sorun yok.

Tabi halam son dakika golünü atıp beni dinlemeden bulduğunu sepete atmazsa.

İçinde zamanında istedikleri alınmamış bir gelin var kadının. Umarım bunu benim üzerimde kullanmaz.

Öyle pek hareketli olmayan bir günün yarısını tamamlamıştım. Zaten hareket etmesi gereken ben değil hastalardı. Boşuna altı sene kafa patlatmadık yane.

Asıl randevularım öğleden sonraydı. Zamanında iki öksürük için beklediğim doktorlardan olmayıp hemen odama çıktım ve sırayla aldım hastalarımı.

Çoğu fıtıktan şikayetçiydi. Bazen gerçekten aynı vakayla ilgilenmek istemeyip fizyoterapiye sepetliyorlar.

"Hocam, rahatsız ediyorum ama Eren Hoca cerrahiden çağırıyor sizi."

Hayırdır diyen bakışımla "Cerrahiden? Şu an meşgulüm, uygun olduğumda arayacağımı iletir misin?"

"Hocam yine de çok geç kalmazsanız iyi olur. Bir tık önemli sanki. Kendisi çok ciddiydi."

"Benim de önemli randevularım var. Söylediklerimi ilet lütfen sadece."

Özge odadan çıktıktan sonra hastamı gerekli kontroller için radyolojiye yönlendirdim.

Kafamı iyice karıştırdığı için odaklanamıyordum. Sanırım bu gönderdiğim bekleyen son hastaydı. Kattaki bankodan teyit ettirip asansörle cerrahi polikliniğine çıktım.

Eren tam da asansörün yanındaki duvara yaslanmış duruyordu.

"Allah! Ödüm koptu öyle kenarda durulur mu?" diye korktuğumu belli ettim.