3-) {~İLK GECE~}

27.2K 559 64
                                    


Pars Sara'nın sorusuna cevap vermeyip odaya girdiğinde kapının önünde dikilen Sara onu takip etti. Işığın yanmasıyla dahi tam aydınlanmayan büyük odanın duvarlarına baktı. Odanın duvarları tanımadığı insanların resimleriyle kaplıydı. Burası adeta cinayet büronun odalarını andırıyordu. Şaşkınlık içinde odayı incelerken çocuksu merakı mimiklerine ve hareketlerine yansımıştı. Pars Sara'nın bu halini görünce işinin bir hayli zor olduğunu düşündü. Çünkü karşısındaki kadın daha önce görmediğini ve tanımadığı bir karaktere sahipti. Bunu ilk dakikalarda anladığı gibi şuanda da teyit ediyordu. Hafifçe öksürerek;

"Bu dava benim için çok önemli. Bakacağın dava üstüme kalan bir cinayet davası."

"Bir sürü avukat varken neden ben?"

"Abin yüzünden."

"Abim mi?"

"Evet. Abin benimle kafayı bozmuş durumda. Beni hapise atmak için elinden geleni yapıyor ki bu cinayette göz altına alan ve peşimi bir türlü bırakmayan o."

Sara o an anlamıştı. Neden abisiyle tehdit edilip avukatlığını yapmasını istediğini.

"Abime karşı beni kullanacaksın!"

"Evet abinden kurtulmalın tek yolu bu. Sana zarar gelmesini göze alamayacak seni ne kadar sevdiğini biliyorum. Sen bu davayı çözünce bir daha yoluma çıkmaya cesaret edemez."

"Beni avukatın olarak seçeceğine onunla beni tehdit ettiğin gibi benimlede onu tehdit edebilirdin neden yapmadın?"

"İşinde hayli başarılı bir avukatsın. Bir taşla iki kuş vurmak varken neden dediğini yapayım. Hem böylesi daha zevkli beni karşısına almaya cesaret ediyorsa acı sonuçlarınada katlanacak."

Sara Pars'a tiksinerek baktıktan sonra  ellerini tanımadığı insanların resimleriyle kaplı duvarda gezdirdi.

"Cinayeti işlemediğine inanmalımıyım. Sonuçta bir mafyasın ve abim emin olmadığı birisinin peşine düşmez." Pars Sara'nın bu sorusuyla ona yaklaşarak arkasında durdu. Sara ensesinde Pars'ın nefesini hissedince ürperdi ve ona dönerek aralarındaki mesafeyi bir iki adım açtı.

"Bir mafyanın peşine düşmek için sadece cinayet gibi bir durum mu olmalı?"

Sara Pars'ın bu sorusuyla yutkundu. Haklıydı. Adı üstünde mafyaydı. Pars'tan uzaklaşmak için odanın ortasında kendisi için hazırlanmış büyük masanın yanına giderek deri döner sandalyesine oturdu. Pars ise ellerini ceplerine koyarak;

"Bilmen gereken herşey orada." dedi masanın üstünde ki dosyaları işaret ederek.

"Sorman gereken bir şey olursada ben yan odada olacağım." diye ekledi. Sara bir anda sandalyeden kalkarak;

"Sende mi burda kalacaksın." diye sordu. Pars Sara'nın bu tepkisine karşın kaşlarını çatarak;

"Sadece bir kaç gün. Davayı iyice kavrayana kadar."diyerek odadan çıktı. Sara Pars'ın ardından iç çekerek tekrar döner koltuğuna oturdu.

Önünde duran siyah kaplı, içini karartan dosyalara baktı. Eğer,şimdi önünde duran o dosyanın kapağını açarsa dosyanın kapağını kapatana, dosyaya hakim olana kadar saatlerce masanın başından kalkmayacak, kafasının içinde tonlarca soru belirecekti. Buna hazır değildi. Masadan kalktığında resimlerin olduğu tahtanın önüne giderek incelemeye başladı. Resimler ve yaşanılan olay arasında bağlantı kurmaya çalışırken dışardan gelen sesler dikkatinin dağılmasına neden oldu. Seslerin yükselmesi üzerine pencereye doğru ilerledi.

Görüş alanı itibari ile sadece Pars'ın sırtını görebilmişti. Aşağıda ne olup bittiğini öğrenmek için odadan çıktı. Merdivenleri yarılayıp büyük salonun camının boydan boya kırıldığını Pars'ın silah tuttuğu elinin kanadığını gördü. Az önceki resimler hızla gözünün önüne gelirken Pars'ın bu hali dehşete düşmesine neden oldu. Elini ağzına götürürken Pars'ın öfkeli sesi Malikanenin içinde yankılanıyordu. Sara gördüklerinden sonra sessizce odasına çıkmak istesede Pars'ın elindeki silahı adamlara doğrultması üzerine "Dur!" diye seslendi.
Dava süreci boyunca Pars'ın kendisine bir şey yapamayacağını ve kendisine ihtiyacı olduğunu çok iyi biliyordu. Pars'ın dediği gibi her insanın bir zafı vardı ve şuanlık Pars'ın en büyük zafıda Sara'ydı. Özgürlüğünü istiyorsa Sara'ya muhtaçtı. Sara bundan cesaret alarak yanına doğru yürümeye başladı. Korumalar hızla yanlarından ayrılırken Pars'ta Sara'ya doğru yürümeye başladı. Birbirlerine çok yakın bir mesafede durduklarında Pars bir şey söylemesede gözlerinin içine bakan Sara onun  içindeki öfkeyi kaosu ve kasveti iliklerine kadar hissetmişti.

KARANLIK +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin