27- {~ Kusursuz Plan ~}

6.9K 228 16
                                    

Sara kendisini tehdit eden Ayaz'a baktı,deli gibi eğlendiği en güzel yıllarını geçirdiği, güvendiği dost sandığı bu adam o adam mıydı. Bu soruyu tam 5 yıl önce Ayaz'ın gerçekten kim olduğunu öğrenince sormuştu. Ama bu kadar ileri hiç gitmemişti.

Sara bir anlığına Pars'la göz göze geldiğinde hemen gözlerini çevirdi.
Oturdukları konum itibari ile Ayaz'ın arkası Parsa dönüktü. Böylece Pars'ın gözleri sürekli Sara'daydı. Bu durum Sara'yı hayli zorluyodu. Pars'la göz göze gelmemek için çaba sarp ediyordu.

Ayaz ise oldukça rahat ve keyifliydi. Bardağını masaya koyarken Sara'ya doğru hafifçe eğilerek;

"Pars'ın yanındaki kız Gökçe mi? Eğer oysa baya değişmiş doğrusu tanımakta güçlük çektim." dediğinde Sara Ayazın Gökçe'ye de zarar verebileceğini düşündüğü için;

"Hayır o değil." dedi. Ayaz aldığı cevabı pekte umursamamıştı onun için önemli olan Sara'ydı. Kolundaki saate bakarak;

"Neyse şimdi asıl konumuza dönelim." dedikten sonra telefonunu Sara'nın önüne koydu. Ellerini önünde bağdaştırarak onu izlemeye başladı.

Sara telefonun ekranında abisini görünce hıçkırıklarını tutmak için elini ağzına götürdü. Telefonu eline aldığında elinin titremesinden telefonu tutmakta oldukça zorlanıyordu. Pars bir şeylerin ters gittiğini böylece anlamış tetikte beklemeye başlamıştı. Abisi ise soluk soluğa kalmış zar zor konuşuyordu.

"Sara? Sen! -geçirdiği küçük şoku atlattıktan sonra- Bunlar kim bilmiyorum. Elime telefonu tutuşturdular sen iyi misin?

Sara mutluluktan ağlamaklı ses tonuyla;

"Çok iyiyim abi. Sen merak etme ben sana herşeyi anlatacağım." dediğinde abisi rahatlamıştı.

Yürümeye devam ederek;

"Beni iyi dinle Sara şuan beni havalimanına getirdiler. Bunca zaman sonra neden bunu yaptıklarını anlamadım. - Sara'yla konuşurken bir yandanda etrafına bakınıyordu- Ve neden şuan seninle konuşuyorum? -son cümlesinden sonra bir an duraksayarak durdu- Eğer kurtulmam seni tehlikeye atıyorsa buna asla izin vermem."

Sara titreyen sesini düzeltmek için hafif öksürdü.

"Hayır. Hayır abi asla. Beni tehlikeye sokan bir durum yok. -derin bir nefes alarak yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi- Pars yardım etti. Şuan yanımda olanda o. Hadi bin o uçağa. Seni bekliyoruz." dedikten sonra telefonu kapattı.

Göz yaşlarını daha fazla tutamayacağını anlayınca Pars'a belli etmemek için yalandan elindeki telefonu yere düşürdü. Almak için eğildiğinde göz yaşlarını serbest bıraktı. Bir senedir görmediği öldüğünü düşündüğü abisini canlı olarak görmüş sesini duymuştu. Doğrulduğunda Ayaz'a baktı. Bu büyük acıyı ona yaşatan adam tam karşısında duruyordu o an İlk defa birini öldürmek istemişti ve o kişi dost sanarak yıllarını geçirdiği Ayaz'dı.

Biraz olsun abisiyle konuştuktan sonra rahatlamıştı. Artık kendini çaresiz, güçsüz hissetmiyor tam aksine güçlü hissediyordu. Ayazın elinde onu tehdit edecek bir koz kalmadığını düşündüğü için, içini artık intikam duygusu sarmış. Kendisi için hiç bir zaman Ayaz'dan korkmamıştı ve korkmayada niyeti yoktu.

Ayaz telefonu alarak;

"Evet ben sözümü tuttum. Abin Uçağa bindi Şimdi sıra sende!." Sara ellerini masada birleştirerek Ayaz'a doğru eğildi;

"Gercekten mi?"dedikten sonra keskin bakışlarını Ayaza yöneltti. Sara'nın ne demek istediğini anlamayan Ayaz Saraya tuhaf tuhaf bakarak;"Ne?"dediginde Sara bu sefer sandalyesine yaslandı.

KARANLIK +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin