56- {~Karanlığın İçinde ~}

2K 105 47
                                    

Sara gelinliğindeki kan izine baka kaldığında durumu fark eden Gökçe hızla yanına giderek kolundan tuttu ve kendisine gelmesi için hafifçe dürttü. Sara Gökçe'nin bu hareketiyle irkilirken korku dolu gözlerle etrafına bakındı.

Etrafında koşuşturan korumalar daha fazla stres olmasına neden olmuştu. Yaşadığı şokun etkisiyle hafiften başının döndüğünü hissettiğinde üstündeki gelinliği bir an önce çıkarmak için kabine doğru yürürken attığı son adımla sendeleyerek durdu. Bastığı yer ayağının altından kayıyormuş gibi hissedince Gökçe'nin kolundan tutarak dengede durmaya çalıştı.

Gökçe'yle göz göze geldiğinde ise bilinci bulanıklaşmaya başlamıştı. Etrafındaki sesleride uğultulu duymaya başladığında Gökçenin kolunu bıraktı. Elini alnına koyduğunda ise gözleri yavaşça kaymaya başladı. Gökçe Sara'nın bayılacağını anlayınca onu sıkıca tutarak telaşla çığlık attığında arkalarında olan Ateş hızla Sara'yı kavrayarak tuttu.

Ateş Sarayı kucağında koltuklara kadar taşıyarak koltuğun üstüne yavaşça bıraktı. Mağaza çalışanının getirdiği kolonyayı koklattıklarında kısa süre içinde bilinci yerine gelen Sara başında dikilen kalabalıktan korkarak yavaşça doğruldu. Gökçe telaş içinde yanına oturarak;

'' İyi misin?'' diye sordu. Sara derin bir nefes alarak;

''Evet. İyiyim. Sanırım tansiyonum düştü.'' diye karşılık verdi. Gökçe elini tutarak;

''Hastaneye gidelim.'' demesiyle başını olumsuz anlamda sallayarak;

''Dediğim gibi tansiyonum düştü. Kendimi iyi hissetmezsem gideriz.'' diye karşılık verdi.

Bir süre oturduktan sonra kendisini iyi hissetmeye başladığında Kabine giderek üstündeki gelinliği çıkardı. Kabinden çıktığı sırada Parsın ve Demirin koşarak mağazaya girdiğini görünce endişesi dahada artmaya başladı. Pars Sara'ya koşarak sarıldı.

yi misin?"

''Evet. Sakin ol. Sadece tansiyonum düştü. Şuan iyiyim.''

''Hadi hemen hastaneye gidelim.''

''Gerek yok Pars. İyiyim.'' dediğinde onu sakinleştirmek için eliyle yanağını okşayarak tebessüm etti. Saranın bu hareketiyle Pars biraz olsun rahatlayınca Sarayı bırakarak bir hışımla Ateş ve adamlarına döndü. Adamlar başlarını yere eğdiğinde Pars sabırlı davranmaya özen göstererek mağazadan sorumlu kızın yanına gitti.

"Müdürün dahil bu sabahtan itibaren iş başı yapan kişileri buraya çağır mısın?" derken oldukça nazik davranmaya çalıştı. Mağaza çalışanı;

"Efendim..." diye kekemelemeye başlayınca Pars gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı.

"Senlik bir durum yok. Şimdi hemen dediklerimi yapmazsan benim yapacaklarından sonra Müdürün koşa koşa gelir anladınız mı?" derken kadına karşı saygısını bozmamaya çalışıyordu.

Kadın korkuyla Pars'ın dediklerini yaparken Sara Pars'ın yanına giderek;

"Lütfen sakin olur musun! Bir şey olmadı." derken Pars Sara'nın elinin titrediğini gördü.

"Tamam. Güzelim sakinim bir şey yok. Sen otur. Biraz dinlen. Buradaki işimizi halledelim. Birlikte seçeceğiz gelinliğini." dedi. Bakışlarını Sara'dan alıp Ateş ve diğer korumalarla yönelttiğinde sinirden kasılarak yüzüne yalan bir tebessüm kondurdu.

KARANLIK +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin