43- {~ İntikam ~ }+18

11.8K 234 61
                                    

Sara Mert'i karşısında görünce başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissetti.

Mert iç çekerek;''Muhteşem görünüyorsun.Görüşmeyeli nasılsın? Beni soracak olacaksan sayende bende iki platin var!''diye sitem etti.

Sara yutkunarak titreyen sesiyle; ''Sen beni kaçırdın.Bana sahip olmaya kalktın. En sonunda beni pencereden aşağı atmaya çalışıyordun.Ben sadece kendimi korudum.''

''Sen ne kadar kendini korusanda bak kader gene bizi buluşturdu. Sana sahip olmam için seni kendi elleriyle bana getirdi.O kadar heyecanlıyım ki anlatamam.Pars'ın kadını birazdan altımda çığlık çığlığa inleyecek.Ola la.''diyerek masadaki kırbacı eline aldı.

Sara'nın eli yatağın demir başlığına kelepçeli olduğu için kendisini koruyamayacaktı. Kalbi nerdeyse yerinden çıkacak gibi atıyordu.Mert'in dedikleri gerçekten olacaktı.Sara son şansını denemek için dolan gözlerini Mert'e yöneltti.

"Ben bu haldeyken bana sahip olmakta bir tek senin gibi bir korkağa yakışır. Kelepçeyi bileğimden çıkarmaya cesaret edemeyecek kadar korkak bir adama.''

Mert gülerek Sara'ya yaklaştı. Elindeki kırbacı omzundan göğsüne doğru gezdirdiğinde Sara itsinerek kendini geriye çekti.

"Kelepçeyi çıkarmamı istiyorsan dokun bana.'' diyerek gömleğinin düğmelerini tek tek açtı.

Sara Mert'i boşta olan eliyle kendine çekerek kulağına usulca;'' Kelepçeyi çıkarırsan sana istediğin kadar dokunurum.'' diyerek nefesini Mert'in kulağından boynuna doğru gezdirdi.

Mert anın büyüsüne kapılarak Sara'nın kelepçesini çıkarttı. Sara bu fırsatla ayağa katlığında Mert kolundan tutarak sertçe kucağına oturmasını sağladı.Sara belinde silahın namlusunu hissedince yutkunarak Mert'e baktı.

Mert Sara'yı silah zoruyla yatağa uzandırarak usulca bacaklarını aralayarak üstüne çıktı.Silahın namlusunu Sara'nın boynundan başlayarak göğüs arasına kadar sürttü.

Sara Mert'in bu hareketleriyle kas katı kesilmişti.Silahın soğuk namlusunu bedeninde hissettikçe çaresizlikten gözlerinden yaş akıyordu. Mert Silahı yatağın yanındaki komidine koyduktan sonra Sara'nın bileklerinden tutarak onu öpmeye yelkendiğinde Sara Mert'in burnuna aniden kafa attı.

Mert can havliyle burnunu tutarken Sara diziyle erkekliğine vurarak Mert'i üstünden itti. Silahı almak için komidine uzandığında Mert bileğinden yakalayarak Sara'yı sertçe yere fırlattı.

Sara yerde geri geri sürünürken Mert saçından tutarak ayağa kaldırdı. Sara Mert'in sertçe kavradığı saçlarını Mert'in elinden kurtarmak için Mert'in parmaklarını sıkıyor tekme atmaya çalışıyordu.

Mert dahada öfkelenerek kafasını hızla duvara vurdu. Sara hissettiği acıyla çığlık atınca kafasını duvar boyu sürttü. Açık pencereye Sara'yı Yaslayarak bacaklarını sertçe açarak pantolonunun fermuarını açtı. Sara Mert fermuarını açtığı sırada kaçmaya çalışırken aralarında boğuşma başladı ve Sara Mert'in burnuna tekrar vurunca Mert dengesini kaybederek boğuşma sırasında pencereden aşağı düştü.

Sara gözleri yaşlar içinde aşağı baktığında Parsla göz göze geldi. Aşağıda Pars ve adamları Ahmet'in adamlarıyla çatışıyordu.Pars Mert'in düştüğünü görünce kendini sipere aldı.Bu anı daha önce yaşadığı için dejavu gördüğünü sandı ve anlık şokunu atlatınca dışardaki çatışmadan sığrılaryak Sara'nın yanına gitmek için binaya giriş yaptı.

Koşarak Sara'nın olduğu odaya geldiğinde kitli kapıyı kırarak içeri girdi. Karşısında Sara'yı dantelli kısa elbise içinde görünce durdu. Yavaşça Sara'nın yanına gittiğinde Sara'nın kanayan kaşına ve morarmış kollarına baktı. Aklına gelenin gerçekleşmemiş olmamasını diledi.

Dolan gözleriyle sadece ''Sara?'' diyebildi. Sara ise ağlayarak Pars'a sarıldığında Pars'ta ona sarıldı. Titreyen eliyle Sara'nın saçlarını okşarken gözlerinin dolmasına engel olamıyordu.Onu bu halde görmek canını oldukça acıtmıştı. Kendisi ona dokunmaya kıyamazken Mert ona neler yapmıştı. Düşündükçe sinirden eli ayağı titriyordu.

Usulca elleri arasına Sara'nın yüzünü aldı.

''İyi misin? Sana dokundu mu? Sana bir şey yaptımı ? diye sordu.Alacağı cevaptan korkarak.

Sara hayır anlamında başını sallayınca rahat nefes alarak sıkıca Sara'ya sarıldı.

''Sana söz veriyorum bir daha asla kimse sana zarar veremeyecek.'' diyerek ceketini çıkartarak üstüne geçirdi.

Aşağı indiklerinde Pars'ın adamları Çete lideri Ahmet'ten kızların götürüldüğü yerleri öğrenince onları kurtarmak için yola çıktılar. Sara ise Ahmet'in yanına giderek bu sefer kendisi Ahmet'i n çenesini sıkıca kavradı.

''Sana demiştim. Kızları kurtaracağım. Senide parmaklıklar ardına attıracağım diye orda ziyaretine bolca geleceğim. Şerefsiz.'' diyerek yüzüne tükürdü.

Pars'a dönerek;'' Ölmesini değil her gün işkence görmesini istiyorum. O yüzden hapishaneye girecek. Hapishanedeki mahkumlar bunun ne iş yaptığını öğrendiklerinde orada ona her gün işkence yapacaklar.'' diyerek yerde cansız bedeniyle yatan Merte baktı.

Onu kazayla öldürmüştü. Bu yüzden Kahroluyordu.Asla bile isteye yapmamıştı. Mert onu bunu yapmaya zorlamıştı. Mert kendi sonunu kendisi getirmişti.Sara her ne kadar birisini öldürdüğü için vicdan azabı çeksede tek tesellisi Pars'ın en büyük düşmanı olan Mert'in artık hayatlarından tamamen çıkması olmuştu.

***

Uzun yolun sonunda Malikaneye geldiklerinde Sara son günlerde yaşadıklarına dayanamamış yol boyu Pars'ın omzunda uyuya kalmıştı. Pars Sara'yı uyandırmamak için kucağına alarak evin kapısına kadar taşıdı.

Kapıyı aşarken Sara uyanarak Parsın kucağından indi. Uyku sersemi nerde olduğunu anlamıştı. Eve girecekken Pars kolundan tutarak durdurdu.Uykulu gözlerine baktığında tatlılığına dayanamayıp elinin tersiyle yandığını okşadı.

"Hastaneye gitmek istemediğinden emin misin?"diye sordu.

Sara olumlu anlamda başını salladığında Pars Sara'nın şuan karşısında sergilediği masum bakışlarına daha fazla dayanamayarak uğruna delirdiğini kaçırıldığı andan itibaren hasretiyle yandığı kadının belini narince kavrayarak kendisine doğru çekti.

Bu hareketi Sara'nın heyecanlanmasına neden oldu. Parmağını Sara'nın yanağında yavaşça gezdirerek hafifçe kulağına eğildi.

''Sende istiyormusun?'' dedikten sonra buğulanmış gözleriyle gözlerine baktı. Sara istemsizce dudağını ısırınca Pars, onayladığını düşünerek dudaklarını Sara'nın dudaklarıyla buluşturdu.

Pars'ın dudakları, kokusu şuan onu çevreleyen vücuduyla Sara, daha önce hissetmediği duyguları hissediyordu.

Pars bir eliyle Sara'nın bileklerinden tutarak başının üstüne kaldırdı. Diğer eliyle de narince Sara'nın boğazını kavrayarak doyumsuzca öpmeye devam etti. Sara açılan bacakları arasında Pars'ın pantolonu olmasına rağmen sertleşen erkekliğini hissetti.

Pars kendisini Sara'ya bastırdığında Sara'nın dudaklarından küçük bir inilti çıktı. Pars Sara'nın boynunda ki elini yavaşça göğüslerine indirdiğinde Sara, dudaklarından kasıklarına kadar bir ısı hissetti. Ellerini Pars'ın saçlarında gezdirerek ona karşılık verdi. Sara'nın bu hamlesine karşı Pars Sara'yı kucağına alarak her şeyin başladığı o eve girdi.

✍️ Evet arkadaşlar dün gece 3 yeni bölüm birden yayınladım.Bölümler hakkında düşünceleriniz neler?

✍️Bir sonraki bölümde çok güzel bir olay yaşanacak belkide kiminizin bekledi o an gerçekleşecek ne dersiniz?

KARANLIK +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin