Pars'ın tanıdığı ve içinde var olduğu, Sara'nın tanımadığı ve içinde yok olduğu bu karanlıkta ikisinin yolları kesiştiğinde, karanlık hiç bu kadar acımasız ve tehlikeli olmamıştı.Sara'nın karanlıkla tanışması büyük bir savaşın başlamasına neden olur...
Sara en son sırtı yük kolisine çarpınca durdu ve elini havaya kaldırarak; ''Orda dur! Bana sakın yaklaşma!'' dedi.
Ona doğru yürüyen genç;'' Korkma sana yardım için geldim.'' dediğinde şaşırdı.
''Bana nasıl ve neden yardım edeceksin?"
''Ablamıda senin gibi kaçırdılar.Ablamı kurtarmak için buradayım.Adım Ateş.''
''Sana niye inanayım.''
Ateş cebinden telefonunu çıkartarak Sara'ya uzattı.
"Bak bu ablamla benim fotoğrafım. Kızların yanındayken görmüşsündür.''
Sara fotoğrafı görünce kendisine kelepçeyi açmak için tel toka veren kızın Ateşin ablası olduğunu anladı ve Ateşe güvendi.
''Telefonun var mı?''
Ateş;'' Var ama polise veya başkasına haber veremem."
"Neden?"
"Telefonlarımız kontrol ediliyor. Bu işe başladığımdan beri baştakinin belirlediği evde yatıp kalkıyoruz. Kimseyle konuşamıyoruz. Tek çare kendi planımla ablamı ve sizi kurtarmak.''
Sara açılan kapıdan kamaraya yansıyan ışık kadar gencin yüzünü görebiliyordu. Genç duruyordu ve bulaşacağı iş çok tehlikeliydi.Sara başarabileceğinden emin olmamakla birlikte;"Peki planın nedir?"diye sordu.
Ateş iç çekerek;''Öncelikle çetenin başının bana güvenmesini sağladım. Beyaz takım elbiseli adam var ya işte onun adı Ahmet. Çete'nin başı bu adam. Ben onun bu işleri yaptığını bilmiyordum. Bu işin dışında başka yasal bir şirketi var. Ben orda güvenliktim. Ablam arada beni ziyarete gelirdi bu şerefsizde ablamı şirkette görmüş, beğenmiş ve sonuç bu. Tabi beni hatırlamıyor o yüzden ablamın kaçırıldığını öğrenince bu işler için adamı olmayı teklif ettim. O şerefsizde kabul etti. Sonuçta kim bu iğrenç işlerin içine girmek ister.Pis işlerini yaptıracak birini bulduklarında akbaba gibi kaparlar seni. Ama bir türlü ablama ulaşamadım. Şükür ki gözüne iyice girince beni bu işe sevk etti ve böylece ablamı buldum,adamı oldum yani anlayacağın planın ilk aşaması olan güveni sağladım.''
Arkasını kontrol ettikten sonra kimsenin gelmediğini görünce;'' Birazdan kızları tek tek gemiden indirecekler. Topluca bir kamyonete bindirerek transfer merkezi diye adlandırdıkları yere götürecekler. Oradan hepsi için teker teker bir araba gelecek ve kızları müşterilerine götürecek. Her kız bir arabaya binecek ve arabada sadece bir şoför ve bir koruma olucak. Ablamın korumasını bayıltarak yerine geçeceğim. Şoför hangi korumanın arabaya bineceğini bilmiyor benide koruma olarak tanıdığı için kimse bir şeyden şüphelenmeyecek. Ablamı kurtardığımda kızlar ve senin içinde ablamla polise gidip topladığım delilleri polise vereceğim.''
Sara; ''Nasıl yaparsın bilmiyorum ama sana vereceğim numaraya limanın konumu atıp adımı söylersen. Başka bir mafya için işine girerek hepimizi kurtaracak. Ablanı kurtardığında polise gitmeden hemen önce sana vereceğim bu numaraya olduğumuz limanın konumunu Ahmet'in beni ve kızları götüreceği götürebileceği yerin konumunu at ve benle konuştuğunu, bu işin içinde Alp'in olduğu söyle numaradaki kişiye. Böylece beni ve diğer kızları kurtarmış olacaksın.''
Ateş Sara'dan numarayı alarak başını salladığında kapıya doğru temkinli adımlarla yürümeye başladı. Sara arkasından seslendi.
"Teşekkür ederim. Ateş. Sen cesur bir gençsin. Ablanı kurtarıcaksın umudunu asla kaybetme."dediğinde Ateş Sara'ya gülümseyerek kamaranın kapısını kitledi.
Gemi limana geldiğinde her şey Ateşin dediği gibi ilerliyordu. Tek fark çete lideri Ahmet'in Sara için hazırladığı başka bir planın olmasıydı. Tüm kızlar gemiden inip transfer merkezine götürülüp transfer merkezinden kendileri için gelen arabalara binerek müşterilerine doğru yola çıkmışlardı.
Ateş ablasının olduğu arabaya binerek planını devreye sokmuş. Ablasını kurtarmıştı. Kendi telefonundan Pars'a mesaj atarsa yerinin direk bulunacağını bildiği için yoldan çevirdiği birinin telefonundan Pars'ı arayarak durumu anlattı.
Geminin bulunduğu limanın, transfer merkezinin,Ahmet'in bulunduğu yerin ve bulunacağı tüm yerlerin konumunu Pars'a mesaj olarak attı.
Pars Ateşle konuştuktan sonra adamlarını ve kts deki korumaları eş zamanlı olarak, konumdaki tüm yerlere gönderdi. Alp'i yakalatarak bizzat kendisi için bir depoda bekletti. Sara'nın en son geminin bulunduğu limanda olduğunu öğrenince kendisi adamlarıyla oraya gitmek için yola çıktı.
Çete lideri Ahmet'in Sara için olan planı ise Sara'yı Pars'ın azılı düşmanı olan Mert'e sunmaktı. Böylece hem Pars'a olan intikamını gizlice alacak hem Mert'le dost olacaktı. Her şey planlandığı gibi gidiyordu. Sara'yı bir odaya sokup zorla hazırlanması sağlıyordu.
Eğer Sara Ahmet'in istediği gibi hazırlanmazsa onu hazırlayan yaşlı kadınlardan oluşan ekibe, Sara'nın gözü önünde türlü türlü işkenceler yapıyordu.
Sara yaşlı kadınlara yapılan işkenceye dayanamayarak Ahmet'in istediği gibi giyinmiş hazırlanmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sara'nın hazırlanması bitince Ahmet bizzat kendisi Sara'yı, Mert'le ikisi için özel hazırlanan odaya götürdü. Sara odaya girdiği anda kırmızı ışığın aydınlattığı, atmosferinin ve dizaynının odanın amacına oldukça uygun olmasından rahatsızlık duymuştu.
Ahmet Sara'nın bileğini silah zoruyla tutarak yatağın demir başlığına kelepçeledi ve odadan çıktı.
