Murat'la takıla takıla ona benzedin -_- (+18)

8.7K 439 6
                                    

Düğün Melis'le oynadığımız oyundan sonra bir süre daha devam etmiş ama bir süre önce sona ermişti. Damat ve gelin el ele verip balayı oteline doğru yola çıkmışlar ve biz misafirler de evlerine dağılmaya başlamıştık. Tabi, burada uzaktan gelen tek misafir bizdik ve dolayısıyla bu kadar geç saatte eve dağılmamıza pek izin verilmemişti.

Teyzem kesin bir konuşma tarzıyla bizi susturmuş, ki Melis şaşırtıcı bir şekilde benden taraf olmuştu ama yine de sabah bize ayarlandığını öğrendiğimiz odaya tıpış tıpış yol almıştık. Benim yazları kaldığım küçüklük odama. Bu odaya neredeyse liseden beri girmemiştim ve şimdi karımla o odada kalacak olmak bana da fazlasıyla garip geliyor.

Odaya gitmeyi mümkün olduğunca ağırdan almak için bilmem nereden kuzenim olduğunu söyleyen ama bende komşu çocuğu yakınlığı bile hissettiremeyen biriyle bile konuşmuştum. Ona ismiyle hitap etmek isterdim fakat umurumda bile olmadığı için çoktan unutmuştum. Şu an umurumda olan tek şey muhtemelen ayrı yatmak için nasıl bir bahane üretmesi gerektiğini düşünen karımdaydı.

Onu yolda öpmüştüm. Evet, o kısımda problem çıkmayacağını biliyordum ama şu düğün kısmı biraz fazla oldu sanırım. Tamam, elbette o benim karım ama yine de toplum içinde bu hareketin çok da güzel karşılanmadığını Melis bu akşam bana etraflıca anlatacaktı. Zaten benim de odadan uzak kalmak için bahane üretmemin sebebi buydu. İşkenceye mümkün olduğunca geç katlanmak zorunda kalmak.

Tüm bahanelerim tükendiğinde ayaklarımı sürüyerek, ki kavga etmeyi gerçekten istemiyordum, çocukluk odama doğru yol aldım. Kapıyı açtığımda karşımda beklediğimin aksine beni bekleyen bir Melis yoktu. Aslında odanın için bir Melis yoktu.

Tek başına İstanbul yoluna çıkmış olmasında başta şüphe etsem de valizinin ve telefonunun ortalıkta olmasıyla içim rahatladı ve çok da uzakta olmadığının bilincinde gömleğimi çıkardım. Katladım ve çantamın içine düzgünce koyduktan sonra aynı işlemi pantolonum için de yaptım. Hemen arkasından da bir eşofman altını bacaklarından geçirdim ve belime oturttum. Elime ince t-shirtümü aldığım sırada kapının açılma sesini duydum. Hemen ardından da meşhur yutkunma sesini. Gelen karımdı.

Yüzümdeki sinsi gülümsemeyi sildikten sonra kapıya doğru döndüm ve kapıda havluya sarılı bir kadın gördüm. Benim kadınım. Karım.

Az önce dalga geçtiğim yutkunma sesi şimdi de benden çıkmıştı.

Bir süre daha birbirimize tren muamelesi yaptıktan sonra o aklına bir şey gelmiş gibi kapıyı kapattı ve bir adım ilerledi ve anne tavuk moduna girdi. Elleri belinde bir şekilde tıslar pozisyonda konuşmaya başladı bana daha da çok yaklaşırken.

Bak kadın seni tutarım belimden atarım yatağa çok yaklaşma bana, diye düşünmeme dalmışken konuşmaya başladı.

'Düğünün ortasında,' dedi ve bir adım daha attı bana doğru ve devam etti, 'o kadar insanın ortasında,' dedi ve tekrar bir adım attı. Zaten küçücük odada üstündeki havluya güvenerek dibime girmişti. 'beni nasıl öpersin?'dedi nefesi çeneme vururken.

Omzumu silktim ve onu cevapladım. 'Madem o kadar merak ettin anlatayım.' dedim ve elimi yanağına koyup dudaklarımızı birleştirdim. Şaşkınlık dolu bir homurtu ve biraz da debelenmeden sonra kendimi geri çektim. Aslında avucumda hareketsiz kalana kadar onu öpmüştüm ve ayrıldığımda da bir homurtu çıkarmıştı.

Ben ayrıldıktan ve kendine geldikten sonra bir adım geri çekildi ve çemkirmesine kaldığı yerden devam etti. 'Ben sana ne diyorum sen ne yapıyorsun Mert? Biz boşanmak üzereyiz beni canın istediğinde öpemezsin' dediğinde tek kaşımı kaldırarak ona bakmaya devam ettim. Bir adımda az önce açtığı adımı kapattım ve elimi beline attım. 'Emin misin?' dedi burnuna doğru. Dudaklarına kenetlendiğim için buruna doğru konuşmam gerekmişti.Melis ifadesizce, ki onu öpmemi istiyordu, bana bakmaya başladı. Ağzını açtığında ben ondan önce konuşmaya başladım.

Tesadüfen Evli (Tesadüf Serisi-1)Where stories live. Discover now