Yeşilin Siyahı 1.Bölüm

46.1K 1.2K 230
                                    

   Yeniden yayınlanmıştır 02.05.2021

2015 Mart ayında başladığım bu serinin ilk bölümünü keyifle okumanızı dilerim, 6 yıllık bir serüveni düzenleyerek paylaşmaya başlamış bulunmaktayım. Bazı değişiklikler ve eklemeler olmıştur. Yorumlarınızı çok özledim, sizi çok özledim!


Geçmiş.
Hayallerimin üzerini yağmur yağarken yaşadığımın zamanın adı geçmişti. Hayalperest bir şarkının yükselen noktalarında gizliydim. Zihnim, yer yer gökkuşağının renkleriyle ışıldarken, yer yer zifiri karanlığın koynundaydı. Ruhum kayıp değildi ama yerinde de değildi. Gülümsemelerim tam değildi ama yarım da değildi. Bir araf da kalan  kızın adı, Efser Gece'ydi.

Efser Gece.

Hayalleri uğruna her şeyinden vazgeçebilecek kadar gözü kara bir kızın adıydı bu. Hayalperest bir dünyanın kapılarını aralayıp, o kapıdan içeri sızmayı başarabilen bir kızın. Notalarını başka insanlara duyurmaya çalışan. Ne çok acıklı, ne çok hareketli bir notanın kızıydı. Arada sıkışıp kalmış ne sesini duyurabilen ne bağırabilen bir kız.

Özgürlüğü adına savaşan kız bendim ya da özgürlüğü başka bir şey sanan..

Belki biraz da deli doluydum: Aklı başından gitmeye hazır, genellikle neşeli.

Her zamanki rutin diyaloglarımdan birini sevgili tavanımla gerçekleştirirken sayısız hayallerimin oynadığı sahneye yine sırt üstü uzanarak bakıyordum. Küçücük içi dolu turşucuk derler ya o bendim. Anım anıma tutmayan zaman zaman enerji patlaması yaşayan, geçmişi düşünerek kendine bugünü zehir eden....

Zayıf bir yanımla birlikte güçlü bir yanım da vardı benim. Hangisinin daha ağır bastığı konusunda bir fikrim yoktu ama çoğunlukla bir şeylerin üstesinden tek başıma gelebilmeyi de başarabiliyordum: Bunun adı, hırstı; bunun adı,  yapamayacağımı düşünenlere kendimi kanıtlamaktı. Bunun adı,  Başarmaktı, başarmıştım da ama her şeyin bedeli vardı. Rüzgar kadar özgür olmak için bazı şeyleri ezip geçmek vardı..

Ve ben de kendime, güne her başladığımda bunu hatırlatıyor, dünden daha kararlı bir şekilde hayallerim uğruna bir savaşçı gibi dikiliyordum engellerin önünde. Bu engellerden biri benim ailemdi.

Aileme bile boyun eğmemiştim, burnumun dikine gitmiş bunun sonuçlarına katlanmıştım.

" Tavan, aşkım nasılsın? " diyerek soluk, kireç rengi tavanı bakışlarımla dikizlerken iç geçirmeden de edemedim. Düşünceler vızır vızır zihnimden akıp giderken gözlerimi çok kısa bir anlığına yumdum ve bir kere daha iç geçirdim. " Hayallerimi film şeridi gibi bana izlettiğin gibi, biraz da konuşsan ya. " diyerek çemkirdim. Evet arkadaşlar, biraz önce tavana sinirlendim. Diyorum ya , deli doluyum, genellikle deliyim fakat sıkıntı yok!

Yatağımda uzanıp, kendi kendime konuşarak tam bir delilik belirtilerini gösterdiğimin farkındaydım elbette. " Tavanla gerçekleştirmiş olduğun o güzel sohbetinizi bırakıp, hatta trip atmayı bırakıp Selim'in yanına gitsen diyorum. " Bu ses Nur hanımdan başkasına ait olabilir miydi? Cık, cık, cık. Tabiki de olamazdı, " Geceeee! " diyerek baskın yaparmış gibi odama bodoslama dalması da cabasıydı.

" Kalksana kızım, illa terlik mi istiyorsun? " diye cırladı tepemde. Ellerini beline yerleştirerek gözlerini kısmış, bana bakıyordu.

" Tamam anneeeğ, " diyerek gözlerimi devirdim ve oflaya puflaya yatakta doğruldum. Ayaklarımı yataktan sarkıtıp zemine tabanlarımı dayarken Nur'a keskin olduğunu düşündüğüm ama başaramadığım bir bakış fırlattım. " Sırf senin zorunla bunlar, " diye başladım çemkirmeye. " Çocuk benim iki katım ulan! "

BAĞIMLI - Yeşilin Siyahı I (Serinin İlk Kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin