Yeşilin Siyahı 21.Bölüm

9.8K 541 20
                                    

Aile... Bu kavram  insana göre değişebilirdi. Kimine göre anne baba, kimine göre eş, kimine göre dost kimine göre evcil hayvanları onların ailesidir. Aile kavramı çok başkadır, nefesinden eksilip onun nefesine eklenmesini isteyecek kadar sevmektir. Efsun ve Kamran  benim için öyleydi, kalbimin bir odası onlarındı.

Ablam uzun uzun sarılıp kokumu içine çekip yüzüme baktı. " Nasıl özledim seni bir bilsen!" gülümsedim yanaklarından öpücük kondurdum.

"Ablacım sarılmak öpmek çok güzel ama bu mide aç aç aç!" dedim gülerek. 

Kalçama  iki kere şaplak attı, " Ulan eşşek sıpası haber vermeden geliyorsun bide üzerine kahvaltımı hazırlıyorsun ? "
Kısaca " Evet " deyip göğsüne yattım.

" Özledim dua et. " kemiklerimi kıracak şekilde sarıldı.

"Öhö ayıp oluyor üvey evlat mıyım ben ? " tabiki  de bu isyan Kamran'a aitti. Nedense vücudu gelişmişti bu nasıl olmuştu fikrim yoktu. Ablamın kollarında kurtulup ikizime sarılıp öptüm yanağını ısırdım.

Öpmeyi bırak ısırarak sevmek daha güzeldi.

Kahvaltı masasında ikizlerin ortasına oturdum. Miray annesi gibi göz alıcı bir güzelliğe sahipti Miraç ise maalesef o şerefsizi anımsatıyordu amma velakin Miraç bu haliyle biyolojik babasına bin basardı.

"  Alacağın olsun Gece." ablam bir yandan yiyip bir yandan konuşuyordu. Böyle yemeye devam ederse sonu hiç iyi değildi.  Kamran sessiz bir şekilde kahvaltısını edip ben ve onun tabiriyle küçük canavarları  izliyordu.

Aslında başta onlardan nefret etsem de ablamın karnında büyürken izlemek harika oluyordu.
Eniştem Serkan Ilgaz adam gibi adam hem yakışıklı hem de yufka yürekli. Ablama uzun zamandır aşıktı. Bana söyledikten   sonra hastaneye gidip aldıracaktı bebeği dolmuş beklerken bayılmış,  Allah'ın işi eniştemde ordaymış aldığı gibi hastaneye götürmüş ablamın durumunu duyunca onunla evlenmek istedi kendi çocukları gibi büyütebileceğini söylemiş. Babam istedikleri gün verdi eniştemin acelesi bahane edip 1 ay sonra evlendi plan kurup bebeklerin erken doğum olduğunu söyleyeceklerdi. Eniştem ablamı ve küçük masum yavrucakları kurtarmıştı.

Eniştem gibi adam zor bulunurdu. Eniştem ile aynı mahallede oturuyorduk  ama birbirimizden habersizdik, eniştem tayin işini bahane ederken düğünü hızlıca halletmişti ve İzmir'e taşınmıştı.

" Abla eniştem nerde benim? "

"Kurstadır sabah namazından öğle namazına kadar eve gelmiyor. " deyip kıkırdadı. Evet benim eniştem iki sokak aşağıda imamdı ablam onunla evlendikten sonra kapandı tabiki de kendi isteğiyle. Onun mutlu olması için her şey yaptı bir gün olsun kötü bir söz söylememiş ablama.

Zaten sevdiği kadına küfür eden erkekleri anlamıyorum.

İkizleri kucaklayınca huysuzlansalar da," Hediye zamanı " dediğimde gülümsemişlerdi. Ah süt beyaz minik dişleri ısırmalıktı. Valizimdeki hediyeleri gösterince öpücük yağmuruna tutuldum. Kücück dudakları yanağıma değince içimi bir huzur kapladı çocuk sahibi olmak harika bir duyguydu bence.

Ablama hediyesini uzatınca şaşırdı hafif kaşlarımı çatınca da sonunda aldı.

"Hiç gerek yoktu Efser paranı harcamasaydın ne gerek vardı arabaya falan?"

"Susar mısın ikinci defa yeğenlerimi görmeye gelmişim çok mu ? " dediğimde sarıldı. İlk gelişim doğduktan 7-8 ay sonraydı.

"Çok sanşlıyım iki tane pırlanta gibi kardeşe sahibim."

BAĞIMLI - Yeşilin Siyahı I (Serinin İlk Kitabı)Where stories live. Discover now