Yeşilin Siyahı 6.Bölüm

17.4K 681 28
                                    

Kapının kilidini açtığımda azar işiteceğim için kendimi motive ediyordum. Baya kızdıklarını ve içeri girdiğimde beni atacakları azarla linç edeceklerini de biliyordum. Normal şartlarda sosyal bir insan değildim, gezmeyi pek sevmezdim. Burada o kadar gezilcek yer varken ben kızlarla sadece alışveriş merkezlerine giderdim ve grup arkadaşlarımla kafelere. Bir nevi haklılardı, koskoca şehir hırlısı var hırsızı var.

 Kapıdan ayağımi içeri attım, azar başlasın!

Kelime-i Şehadet etmeye başlarken gözlerimi sıkıca yumdum.

"Allah aşkına Efser, neredesin! Nerede kaldın, saatin kaç olduğundan haberin var mı? Saati geçtim, ya insan evladı, hayvanlık etmeyip bir haber verseydin! "  Sesinden sonrasını duymadım. Nur ve Esra'nın bana bağırışları Şüko'yu aşağı indircekti. " Yeter, tamam, " diye araya girdim. " Susun da biraz beni dinleyin, akşam akşam çekemem şimdi Şüko'yu. " ikisi de sessizliği takınırken yüzleri bana dönüktü. Şükran abla kız başımıza olduğumuz için her şeye dikkat ederdi en ufak seste aşağı inerdi.

Küçük salonumuzda ki koltuk takımına ikisi de yayıldı, başıma bir şey geldiğini sanarak korkuya kapılmışlardı ama abartmasınlar, değil mi ama? Kendimi tekli koltuğa attım, " Oh, be, dünya varmış vallahi, " dedim yorgun bir sesle. Kaç saattir sandalyede bir taraflarım yamulmuştu yemin ediyorum. 

İkisi de bana ters ters baksa da umursamadım doğrusu, 22 yaşında, genç bir yetişkinim sonuçta.

" Neler olduğunu anlat, yoksa Nur'un ayağındaki terliği alırım Efser! " dedi Esra hiç çekinmeden ve kaşlarını çattı. Eğer Destan onu bu halde görse kesin bırakırdı, tipe bak, içine Nur kaçmış resmen! Kaşlarımı atarken aynı zamanda dudaklarımı da büzdüm. Sinirli olmaya çalıştım ama olmam mümkün değildi, günün çoğunu taş gibi bir çocukla geçirmiştim. Nur'un " Gece, " diye uyarıcı bir tıslamayla düşüncelerimden ayrıldım." İş buldum, yarı zamanlı sonra Denizle buluşmaya gittim- burada 32 dış sırıtmadan edemedim- kahve içelim mi diye sordu işte bir kafeye gittik. " anlatırken dudaklarımdan tebessüm eksik olmuyordu. " Allah'ın işine bak orası bugün iş başvurusu yaptığım yerdi, Makbuş ise Deniz'in manevi annesi ben şok tabi, " dedim ve ardından küçük eksenli bir kahkaha attım. İkisi de şaşkın bir' şekilde bana bakıyordu. Hayır anlattıklarım bir bana komik geliyor olamaz değil mi?

Benim anlattıklarıma tepki vermemeleri normal miydi, bilemiyordum ama bana kalırsa hiç normal bir tepki vermemişlerdi. 20 saniye sessiz kaldıktan sonra sessizliği Nur'un telefonu bozdu. Nur telefonunu telaşla açarken yanımızdan gitmişti. " Vay be, senin adına çok sevindim, şans yüzüne gülüyor bu sefer, " dedi güldü Esra. Ardından yüzü bir ciddiyet takındı ki, anlatamam. " Efser, " diye seslendi dikkatimi üzerine çekmemi sağlayarak.

" Efendim, Esra?" diye sordum tatlı tatlı.

" Benim için ne kadar değerli olduğunu biliyorsun, değil mi? " diye sordu. Sesinde tadını aldığım şey bir şeyleri ispat etme çabasıydı. Oysa ki biliyordum bana ne kadar çok değer verdiğini.

" Evet, elbette biliyorum Esra. "

" Öyleyse beni iyi dinle, üzülmeni, hele ki bir erkek tarafından yaralanmanı istemiyorum, mutlu görünüyor gibisin ama aşk sandığın kadar güzel bir şey değil. " ellerini birleştirmiş, dirseklerini de dizlerine dayamıştı. Kendisi ilk olarak var olmayan bir kitap karakterine aşık olmuştu sonra Destan'ı bulmuştu. Bunu söylemesi gerçekten gülünçtü.

" Ama aşkın tanımı herkeste farklıdır, Esra. " dudaklarımı yaladım ve ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. " Hem, aşk adına konuşmak için  şu an çok erken.." dedim baştan savma bir üslupla.

BAĞIMLI - Yeşilin Siyahı I (Serinin İlk Kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin