Yeşilin Siyahı 9.Bölüm

12.9K 584 15
                                    

Ummadığınız anda, ummadığınız yerde, ummadığınız şeyler olabiliyordu gerçekten. Hayat bazen çok garipti, kimi ne zaman karşınıza çıkaracağı belli olmuyordu, Can eğer 4 yıl önce Nur'a açılmış olsaydı Deniz ile çok daha önce tanışmış olacaktık belki hayatım daha farklı bir yönde ilerlemiş olacaktı. Belki Deniz'e bu denli tutulmuş olmayacaktım ama şu an belki de Nur'un bile hayatı değişebilirdi her şey çokta karışıkta olabilirdi bilmiyorum, diyorum ya hayat bazen çok garip. Kumral - fazlasıyla obur- yakışıklı Can Koyun bizim buzlar kraliçesine aşık olmuştu. Uzun süredir onun peşinde olduğunu anlattığında tevafuğun bu kadarı diye düşünmeden edememiştim. Ona yardım etmem için para bile teklif etmişti, siz düşünün ne kadar zor durumda olduğunu! Nur'dan bahsederken gözlerinin içi gülmese  asla ona yardım etmeyi kabul etmezdim. Dirseğimi masanın üzerine koyup avcumun içine çeneni koydum.

" İşin çok zor olum, yani pardon Can, " deyip yapmacık bir şekilde sırıttım. Sanki okuldakilerle konuşuyordum, olum nedir ya, oğlum da değil. Nur beni Türkçe'yi katlederken görse, kesin arkadaşlıktan men ederdi.

" Ne gibi zor? " dedi ellerini kenetleyip çenesinin altına koymuştu. " Zor bir kız mı yani? " Şu an ikimiz aynı pozisyondayken Tunç ve Deniz bizi seyrediyordu. Deniz'in bir kızı sevme düşüncesi kalbimin üzerine bir fil oturuyormuş gibi hissettirse de, şu an en önemli işim Nur'du. O benim kardeşimdi, canımın öteki parçasıydı. Mutlu olmasını çok istiyordum. Ve Can'ın onun için gerçekten çok iyi bir seçim olacağından emindim, Nur'un yaralarını saracağına, üzerine titreyeceğine emindim. Çünkü karşımdaki adam, Can Koyun, Nur'un adını ağzına aldığı her vakit sıcacık bir gülümseme ile gözleri parlıyordu.

Sırılsıklam aşıktı, bu belliydi.

" Geçmişte aşk yüzünden fazlasıyla acı çekti, biraz soğuk nevaledir yani tam bir buzlar kraliçesi , onunla arkadaş olabilmek bile zorken sevgili, mmmmm imkansız, " dedim ama bu iş olacaktı onların sayesinde bende Deniz'e yakın olurdum, Nur ve Can mutlu olurlardı. Her türlü benim çıkarıma yatkın bir işe girişecektim.

Vay hain, dedi içimden bir ses. Onu yumruklayarak susturdum, devamını duymak istemiyordum.

" Biliyor musun, Efser, " diye kendinden emin bir şekilde konuşmaya girdi. " Ben zoru severim. " bana güzel gözleriyle göz kırparken tatlı tatlı gülümsedim.

" Engel olmadan aşk olmaz, engel olacak ki aşkınız büyüyecek, "  dediğimde istem dışı Deniz'e baktım. Kahverenginin en güzel tonuna sahip olan gözlerle kısık bir şekilde bana bakıyordu. Nefes alamayacağım sandım. Yavaşça kafamı çevirip, " Kalksam iyi olacak sanırım, hem yarın işe başlıyorum. İyi bir uyku çekmem lazım. Can her şey yavaş yavaş olacak, sabırlı ol, " deyip göz kırptım umarım becermişimdir diye de içimden geçirmeyi ihmal etmedim.

" Aynen ben seni eve bırakayım, hesabı hiç ödemene gerek yoktu Cancığım, " dedi Deniz masadan kalkarak.

"İyi geceler size. "  çıkışa doğru yöneliyordum ki Can'ın sesiyle duraksadım.

"Numaranı versene Efser? " Deniz'in ona olan bakışlarını görmedim değil. Can'a kafasını koparmak istiyormuş gibi bir bakış atmıştı, Deniz Güney beni mi kıskanıyordu? Hadi canım, inanmam!

" Telefonumu geçen dövdüğünüz adamın kafasına atmıştım en son, şu an yok ama yakın zamanda alacağım. Makbuş'un oradayım, gelmek istersen her zaman beklerim, " deyince herkes gülmeye başladı. Selim'e çok iyi yapmıştım, iyi ki karşıma çıkmıyordu.

" Hadi gidelim, " dedi elini omzuma koyarak hafif ittirdi. Dokunduğu yer yanmaya başladı, böyle bir sıcaklık yoktu. Neydi bu adam, kurt adam falan mı? Niye bu kadar sıcaktı, neden dokunduğu yerler alev alev yanıyordu. Arif ustanın yerinden çıkınca hâlâ eli omzumda olduğunu hatırlayınca çekti.

BAĞIMLI - Yeşilin Siyahı I (Serinin İlk Kitabı)Where stories live. Discover now