2.Bölüm

103K 2.5K 1.5K
                                    

Ben kapının ararsında dışardan ismini yeni öğrendiğim Karahan,içerden ise babam tutuyordu. Benim göz yaşlarım sıcak sıcak yanağıma düşerken tek istediğim babamın beni bırakmamasıydı. Babama bir kez daha beni bırakmamasını söylemeye çalışsamda başarılı olamamış sesim içime kaçmıştı. Bu kadar adam ve tehlikeli görünüyorlardı. Beni bunların eline bırakmak bile düşünmek dahi istemiyordum. Mafyaydılar sonuçta. Öldürmek istese öldürürdü. Annemlere döndüğümde onlar da bir bana bir babama bakıyorlardı. Benim gibi babamın bir şeyler yapmasını. Ben babama buğulu buğulu bakarken sağ bileğimde yani Karahanın tuttuğu bileğimde bir acı hissettim sanki bileğimi yerinden çıkarmış gibi bir acı."ah"dudaklarımdan küçük bir Bileğimi sıkan adama baktığımda yüzü insanı dehşete düşürecek kadar soğuk ve korkunç görünüyordu. Alayla eder gibi babama sırıtıyor ve benim canımı yakmaktan sevk alıyor gibiydi. Bu adamın eline düşmemeliydim. Bileğimi ondan çekmeyi denedim. Elimin üstünde damarlar çıkmaya başlamıştı. Elim yavaşça uyuşuyordu. Babam ise hala bileğimi tutup hiç bir şey söylemiyor öylece Karahana bakıyordu.

Karahan bileğimi daha çok sıktı. Bu sefer cidden canım çok yanmıştı."ahh"diye inledim,benim sesimi duyan babam elini bileğimden çekti ve Karahan beni kendine doğru hızlıca çekip arkasına geçirdi. Bileğimi sıkmayı bırakmıştı.

Annem ve ablam babama beni almaları için bağırıp çağırıyorlardı. Fakat babam tepki vermiyordu. Annem bir adım öne gelerek bize yaklaştığında korumlardan biri annemin önüne geçmiş,annem bir adım gerilemişti.

"Ahmet bey bir milyon lirayı ödediğinde kızınızı bizzat ben bırakacağım."dedi ve beni çekiştirerek götürmeye başladı. Gitmemek için dirensemde o koca cüsseli adam beni tek eliyle beni sırtına alıp arabaya bindirdi. Ağlayarak çırpınmaya başladım. Kapıları açmaya ailemin arkamdan koşturan annem ve ablama sarılmak onların yanına gitmek istedim. Karahan da karşımdaki koltuğa oturduğunda araç hareket etmişti. Camdan babama baktığımda boş gözlerle evin kapısından bizi izlediğini gördüm. Cidden hiç bişey yapmayacak mıydı? Beni bu canilerin ne olduğu belirsiz tehlikeli insanların içinde mi bırakacaktı. Gözlerim artık şelale gibi sessiz sessiz ağlıyordum. Karahanın yanında oturan adam bana üzülerek bakıyor buda benim sinirlenmeme neden oluyordu. İsmini yeni öğrendim Ozana çevirdim kafamı:

"Ne bakıyorsun çok mu üzüldün!"dedim,sinirle. Adam afalladı kaşları yukarı kalktı. Ona baktığımda en az Karahan denen cani kadar uzun beyaz tenli,kumral saçlıydı. Gözleri bal rengindeydi.

"Sesini yükseltme küçük hanım."dedi Karahan buz gibi sesiyle,aynı zamanda uyurıcıydı da. Ona bakmadan kafamı yola çevirdim. Göz yaşlarıma engel olamıyordum. Şelaleye dönmüşlerdi adeta.

Yaklaşık yarım saattir yoldaydık. Artık ağlamıyordum boş boş yola bakıyordum. Omzumda bir el hissettiğimde yerimden sıçradım. Yanımdaki uzun böyle herkes gibi iri yarı beyaz tenli siyah saçlı adam bana bakıyordu. Gözleri kahve gibiydi.

"Özür dilerim korkutma istemedim."dedi. Ciddi miydi bunlar. Hem beni kaçırmış hemde özür mü diliyorlardı. Sadece manyak değiller kaçıklar da.

"Dalga mı geçiyorsunuz. Hem beni alı koyup hemde özür mü diliyorsunuz!"diye bağırdım. Karahan karşıdan yine bana sesimi yükseltmemem gerektiğini vurguladı. Ona bakamıyordum. Eğer ona bakarsam yine ağlardım. O hem cani hemde korkunç biriydi. Ve az önce beni evimden zorla çıkartan kişiydi.

"Seni biz değil Karahan alı koydu. Yani bizim seninle bir sorunumuz yok."dedi çaprazımdaki adam. Gayet güler yüzlü davranıyordu. Sanırım ben aklımı kaçırmıştım. Onlarla muhattap olmamak için başımi yine cama çevirdim ve yolu izlemeye başladım. On beş dakika sonra bir restaurantın önünde durduk. Hepsi arabadan teker teker inerken ben sadece onları izliyordum. Sonra benim kapım açıldı kafamı çevirdiğimde Karahanla göz göze geldik. Siyah zeytin gibi gözleri vardı ve ifadesiz bakıyordu.

MAHKÚMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin