11.Bölüm

51K 1.7K 331
                                    

Karahanın sinirli bakışlarını görmezden gelerek içeri girdim. Her izliyordu, emindim buna. Ben ise küçük adımlarla ilerliyordum, Karahanı kızdıracak ne yapmış olabilir, onu düşünüyordum. Karahanın tam karşısına geçtim. Neye sinirlendiyse şuan o sinirini benden çıkartacaktı.

"Eğer işin varsa sonra da gelebilirim." Eğer suyuna gidersem bu akşamı kavgasız bitirecektik. Ve benim kavga etmeye hiç halim yoktu.

Kafasını iki yana salladı ve odasında ki çalışma masasına doğru ilerledi." Hazırlan."dedi ve masaya yaslandı.

"Gidiyor muyuz buradan."dedim, sevinçle.

"Hayır bugün değil. Sevim gelmiş olmalı, onunla tek başıma yemeğe çıkmak istemiyorum. O yüzden küçük hanım sende benimle geliyorsun." Ne bu adam benimle dalga mı geçiyordu.

"Ben o salağın olduğu hiç bir yere gelmem."

"Miray küfür edip durma."

Hah! Bana söyleyene bak. Kendisi de dünyada ki sayılı elit insanlardan biri sanki.

"Salak küfür değil. Ayrıca benim küfürlerime karışma. Hayatında ilk defa duymuyorsun ya."ellerimi göğüsümde birleştirdim.

"Tamam Miray, uzatma hadi giyin."

Bu adam anlamak istemiyor mu?" Ya ben niye senin aşk randevuna gelmek zorundayım. Ve hatırlatayım hani ben kaçırılmıştım. Şuanda da tatil yapmıyorum ya hani."

"Aşk randevusu diyip durma şuna."çenesi seyiriyordu. Bak işte dalga geçebileceğim bir konu çıktı bana da."sen baya baya kaşınıyorsun."ne demiştim, biraz da o sinir olsun.

"Öyle ama, ayrıca Uzayı al yanına madem tek gitmek istemiyorsun."

"Olmaz Arzuyu tek bırakamam evde. Annemler de yok. Yani şuan elimde sadece sen varsın."

"Lan gelmiyorum ben, anladın mı." Elinde ben kalmışım, ha ha! Arkamı döndüm ve kapıya doğru ilerledim. Bu adamın hareketlerini asla kestiremiyordum. Sevim salağına da yazık. Abi bir insan nasıl bu kadar salak olabilir ki. "Bir ara, aranızı düzeltte anlatsın."

Kapıyı açacağım sırada Karahan yine konuştu." Döndüğümüzde seni bir günlüğüne ailene bırakırım." Olduğum yerde kaldım. Yavaşça Karahana döndüm, ciddi olup olmadığına baktım. Ama yüzü her zamanki gibi ciddiydi.

"Tamam o salağı pek sevmiyorum ama, aşağıda senin için hazırlanmış. Bana böyle bir teklifte bulunduğuna göre gerçekten hiç sevmiyor musun? En azından bir yemek, bir kaç saatliğine katlanamaz mısın?"

"Ben ona da, ailesine de ve kendi aileme de söyledim. Ama hepsi anlamamakta ısrarlı. Benim hayatım çok karışık ve tehlikeli, kimseyi bu risk altında bırakamam. Ayrıca onu sevmiyorum. Oldu mu?"

Hayatında birini istememesinin nedeni mafya olduğu. Ama bu çok saçma sonuçta elinde sonunda aşık olacak yani. "Neyse bu bizi ilgilendirmiyor."

"Bak söz verdin."

"Evet Miray."

"İyi tamam o zaman. Ama bak kavga çıkarsa bana kızmayacaksın."

"Sanki kızdığımda da beni takıyorsun ya."gülümseyip kafasını iki yana salladı. Bende cevap vermeden odadan çıktım. Kıza yazık, ama onun için hiç üzülesim gelmiyor. Beni görünce şok olucak. Yüzünde ki aptal ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. Hızla kendi odama girdim. Neyse ki buraya gelmeden önce alışveriş yapmıştık.

Dolabın kapağını açtım ve kıyafetlerime göz gezdirdim. Elbise giyebilirdim ama sırt detayı olduğu için geri bıraktım. Ayrıca  o gün yere çok düştüğüm için bacaklarımda da küçük küçük morluklar vardı. Ve sırtımı acıtıp, yakmayacak bir kıyafet giymeliydim.

MAHKÚMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin