48. Bölüm

10.5K 381 169
                                    

(4 yıl sonra...)

"Selin yavaş ol biraz canım acıyor." Dedim, saçımı üçüncü çekişiydi.

"Abartma yapmam saçını." Adel de bize bakıp sırıtıyordu.

Bugün mezun oluyordum, sonunda. Dört yıl önce bu kadar zaman nasıl geçecek diye düşünürken su gibi geçmişti.

Karahanı özlemiştim, annemi, babamı hatta ablamı bile. O gün Nergis ve Ozanın nikahında sonra kendime bir söz vermiştim. Okulu bitirecek ve sakin bir hayatım olacaktı.

Karahanın düşmanı, benim aileme kadar uzanabiliyordu. Buna da el atmam gerekiyordu ve bunu kavga ya da silahlarla değil. Adaletle. Görmemiş avukat olmuş. Her şeyi hallettim şu iç sesime söz geçiremiyorum. Bıkkın bir nefes verdim.

"Tamam bitti." Sadece saçımı maşalayıp toplayacaktı. İki saat sürdü.

"Sonunda." Dedim yapmacık bir bunaltıyla.

"Miray." Dedi saçıma doğru yaklaştı. "Bozarım."

"Yine yaparsın sen." Dedim omuzlarından sıkıca tuttum. Gülerek geri çekildi kendi saçlarına son dokunuşlarını yapmaya başladı.

Aynada kendime baktım. Saçlarımın aralarına makas attırmış, kumral renginin aralarını açmıştım. Aynaya her baktığımda büyüdüğümü görebiliyordum.

Artık eskisi kadar küfür etmiyor, şaka yapmıyor ya da alaya almıyordum. Sanırım bu meslek beni şimdiden sıkıcı biri yapmıştı.

Karahana benzedim. Erken yaşlanacağız. Haklısın.

Dört yıl boyunca hiçbirini görmedim. Sadece telefonda konuştuk. Annemler de dahil.

Dikkatimin dağılmasını istemedim. Bölüm birincisi olamasamda üçüncü olmuştum. Olsun o kadar zeki olmaya da gerek yok.

"Çıkalım artık." Dedi Selin son kez aynada kendine bakarak. Adel bizimle değil Amarla gelecekti.

Kevin bir kaç kez daha yanıma gelmiş ben yüz vermeyince başka bir kızla takılmaya başlamıştı. Şükür benden uzaklaştı.

(Mirayın elbisesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Mirayın elbisesi.)

"Hazırım."

Beraber yurdun çıkışına doğru ilerlemeye başladık. Can kapıda bizi bekliyordu. 4 yıl boyunca bir tek Can ile iletişim halindeydim. Arada annemlerle nadiren Karahanla konuştum. Bütün senemi okula verdim. Karahanda önce nasılsam ondan sonra da aynı kalmaya çalıştım.

Genelde benimle ilgili bilgileri Candan alıyordu. Can, bana söylüyor hoş söylemese de ben anlıyordum. Verdiğim karara saygı duyuyordu ve bu beni mutlu etmişti.

Sanırım o da seçeceğim hayata ya da çoktan seçtiğim hayata alışmamı ve bazı şeylerin aslında şakadan ibaret olmadığını, dikkate almam gerektiğini ve onu anlamam gerektiğinin farkındaydı.

MAHKÚMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin