~06~

104 14 5
                                    


"Hadi ama cevap versene. Bak kalkar evine gelirim sen anlatana kadar da başının etini yerim. Beni biliyorsun yaparım."

Ve bir mesaj daha.

"Yazgıııııııı! Bak geliyorum."

Offf Arya of.

"Ben iyiyim merak etme sadece yoruldum. Şimdi eve geçiyorum. Artık mesaj atmayı bırak. Eve geçince direk uyuyucam. Yarın çok işimiz var. Sende çok oyalanmadan evine git. İyi geceler."

Yazdım. yoksa susmayacak bu kız. Tekrar koşmaya başladım. Eve gelince kapıyı açıp içeri girdim. Hemen odama gidip banyoya girdim. Soğuk suyun beni kendime getireceğine inanarak suyu açıp altına geçtim. Her su damlasında irkilsemde bana iyi geldiği gerçeğini göz ardı edemem. Duştan çıktıktan sonra pijamaları giydim. Şaçlarımı kurutup dağınık bir topuz yaptıktan sonra yanık kremini alıp yatağıma geçtim.

Kremi yanan elime sürmeye başladım. Sonra Rüzgarın kremi sürdüğü o an geldi aklıma. O kadar dikkatli sürüyordu ki. Canımı yakmaktan korkuyormuş gibi. Birde o anki bakışları. Çok garipti. Bakışlarında anlamadığım bir soğukluk bir o kadarda sıcaklık vardı. Sonra kumsaldaki hali. O zaman da sadece sıcaklıkla bakıyordu.

Ahhh tabi birde arsız tavrı. Ukala şey. Son yaptığı saçmalığı düşününce yanan elime bastığımı hissettiğim acıdan anladım. Hemen elimi çekip üflemeye başladım. Offf nerden girdi bu adam hayatıma. İşte tam da benlik bir soru. İnsan hayatta aldığı ve ya verdiği kararlardan ibarettir sözü, duruma çok uygun. Ben bir karar verdim ve şu an da sonuçlarını çekiyorum. İşi inada bindirmeyip Red etseydim, tüm bu saçmalıklar olmayacaktı. Daha fazla düşünmemek için kremi bırakıp ışığı kapattım.

Gözlerimi yumduğumda Rüzgarın sahildeki bakışları. O okyanus mavisi gözleri canlandı bir anda. O kadar derin ve anlamlı baktı ki sanki içime işledi. Hadi ama ne diyorum ben. İyice dengem şaştı. Tamam Yazgı kendine gel. Sakin ol bu durum geçici sonuçta. Rüzgarla ne kadar az vakit geçirirsen o kadar rahat olursun. Ne az vakit geçirmesi ya. Aynı projede iki mimarız bu dediğim çok saçma oldu gerçekten.

Ben son zamanlarda ne kadar çok 'saçma' kelimesini kullandım. Niye şaşırıyorum ki karşımdaki insanlar saçma olunca çok doğal böyle tepkiler vermem. Herneyse onunla mümkün mertebe aynı ortama girmiycem. Böylelikle hayatımdaki saçma şeyler azlır. Biraz sağa sola döndükten sonra nihayet uyuyabildim.

*******************************

Alarmın kulak tırmalayan sesiyle gözlerimi açtım. Alarmı kapatıp yataktan çıktım. Banyoya gidip rutin işlerimi hallettikten sonra dolabımdan koşu için taytımla geniş bir tişört alıp, giydim. Kulaklığımı ve telefonumu aldıktan sonra evden çıktım.

Her zamanki gibi önce yavaş sonra hızlı tempoda koştum. Yaklaşık 1 saat koştuktan sonra tekrar eve ilerledim. Eve gelince mutfağa gidip, kendime kahvaltı hazırladım. Kahvaltı mı yaparken telefonum çaldı. Tabi ki arayan Aryaydı.

"Günaydın. Tatlım. Napıyorsun?"

"Aaaa. Sanada Günaydın Yazgıcım ama bu neşeni neye borçluyuz. Sabah sabah."

"Aman be kızım sanada iki güzel söz söylemeye gelmiyor. Hemen altında birşey arıyorsun. Birşey olmadı sadece güzel uyandım bu sabah o kadar."

"Hmm anladım. Yani bu neşenin sebebi dün sahilde Rüzgarla uzun uzun sohbetinizle bir ilgisi yok, öyle mi?"

"Off Arya o sevimsizle ne ilgisi olucak. Tamam herneyse sen niye aramıştın?"

BENİM YAZGI'M Where stories live. Discover now