BENİM YAZGI'M

~29~

Babam odamdan çıkınca kendimi koltuğa attım. Arya yanıma gelip oturdu. Rüzgarda masamın önüne geçip yaslandı.

"Canım iyimisin?"

"İyim Arya. Şu an çok daha iyiyim. Keşke bunu daha önce yapsaydım."

"Sevgilim bu akşam hep birlikte birşeylermi yapsak? Hem uzun zamandır yoğun çalışyoruz bizede değişiklik olur."

"Ayyy evet. Hadi Yazgı lütfen, lütttfeeeğğğğğnnn. Hem ilk defa çift çift takılmış oluruz."

Aryanın bu çocukça heyecanını kırmak istemiyorum. Rüzgarında napmaya çalıştığı açıkça ortada, aklı sıra benim kafam dağılsın diye böyle birşey organize ediyor işte.

"Tamam. Napıcaz ama, nereye gidicez?"

Arayada Rüzgarda bir süre düşündü.

"Hmm. Önce yemek yeriz, sonrada bowlinge gideriz olmaz mı?"

Rüzgarla bakıştıktan sonra ikimizde onayaldık.

"Tamam bize uyar Aryacım. Sen Dorukla konuş işlerini halletsin. Feyzayla Sefayıda çağırırız. Hem ne kadar kalabalık olursa o kadar çok eğleniriz."

Arya boynuma atlayıp beni öpücük yağmuruna tuttu.

"Canım kardeşim. Kimin kardeşi Bee."

"Arya boğuluyorum bebeğim."

"Aryacım sevgilimi rahat mı bıraksan artık. Bana da kalsı biraz."

"Aaaa. Enişteme bak sen. Eee ben gidiyim o zaman siz çifte kumruları yalnız bırakıyım."

"Hadi Arya sen git canım. Ama daha fazla konuşmadan git."

Aryayı odamdan kovunca rahat bir nefes aldım. Biraz daha kalsaydı patavatsızlaşırdı çünkü.  Rüzgar yanıma gelip oturdu. Biraz sarıldık.

"Dur ben Canana kahveleri getirmesini söyleyeyim. Hemde bu günkü programı öğrenirim."

Masama geçip Canını aradım.
"Alo Canancım bizim kahveleri getirebilirsin canım. Birde bu gün ki programın üzerinden geçelim birlikte."

"Tabi efendim."
Telefonu bırakıp tekrar Rüzgarın yanına oturdum. Bir süre sonra Canan geldi.

"Yazgı hanım bu gün pek işiniz yok. Sadece Fırat bey reklamın örneklerini gönderdi onları incelemeniz gerekiyor."

"Tamam canım sen çıkabilirsin."

"İyi bari işim çok az."

"Yazgı'm."

Rüzgar bana dönüp ciddi ciddi yüzüme bakmaya başaldı. Geliyor gelmekte olan. Hadi bakalım.

"Efendim sevgilim."

Derin bir nefes alıp...
"Yazgı ben seni çok seviyorum."

"Biliyorum canım. Bende seni çok seviyorum. Ama bunu söylemek için ortamı biraz fazla mı gerdin sanki?"

"Öyle değil. Yani sen kaç kez babana karşı beni savundun. Bana hep güvendin, hiç şüphe etmedin. Ve ben senin bu yaptıklarına karşılık birşey yapmadım. Yani seni sevmek dışında. O yüzden her fırsatta seni çok ama çok sevdiğimi hatırlatıcam güzelim."

Rüzgara en sıcak en içten gülümsememi sundum.

"Sevgilim sen benim ellerimi sım sıkı tutup bırakmazken bile bir sürü şey yapıyorsun farkında olmadan. Daha fazlasına gerek yok ki. O yüzden kendini böyle kasma. İçinden geldiği gibi davran. Tamammı benim sevimli sevgilim."