~37~

47 7 31
                                    


Aryayala ayrılıp eve geçmiştim. Neyse ki aramızda ki problemi hızla halletmiştik. Aksi halde Aryaya küs kaldığım bir dünyada nefes almam her saniye zorlaşacaktı.

Bu gün epey yorulmuştum üstümü değiştirip uyumak için yatağıma geçmiştim ama kapı çalınca tekrar kalkmak zorunda kaldım. Saate baktığımda 22:30'du. Kim geldi ki bu saatte? Hızla aşağı kata inip kapıyı açtım.

"Rüzgar."

O'nu burda beklemediğim için epey şaşırmıştım.

"Sevgilim haber vermeden geldim özür dilerim. Ama Aryayla aranızdaki problemi çözebildiniz mi merak ettim? Birde seni çok özledim."

Gülümsedim.
"Evet Aryayla problemimizi çözdük. Sen özlediğin için bu saatte kapımamı dayandın Rüzgar?"

Yüzü bir kaç saniyeliğine gülsede sonra mahçup bir ifade yerini aldı.

"Şey ben özür dilerim haber vermeliydim. Neyse ben gidiyim o zaman."

Arkasını dönüp gidiyorken durdurdum.

"Saçmalama şaka yapıyorum. Hem gelmişsin buraya kadar öyle gitmek olmaz. Geç içeride bir kahve içelim Rüzgar bey."

Gülümsedi.
"Sen beni bu saatte eve mi atmak istiyorsun Yazgı hanım."

Söylediği şeyle gülümsedim. Çünkü bu konuşma aramızda daha önceden geçmişti.

"Hı hı hem daha önce seni eve attığımda işkencelerimi yapamamıştım onları aradan çıkartırız."

Hızla bana yaklaşıp belimi kavradı.
"Çıkaralım Yazgı'm. Ben senden gelecek herşeye razıyım."

Sahte bir öksürükle dikkatini dağıtmaya çalıştım.

"Hadi Rüzgar gir içeri, görenler yanlış anlayacak kapının önünde."

Rüzgar benden uzaklaşıp gülerek içeri girdi. Rota Rüzgarı görünce hemen yanına gelip sırnaştı. Bu evde O'nu tek özleyen ben değilmişim demek ki.

"Kızım. Sen özledin mi beni?"

"Aslında sana kızgın olması gerekiyordu bu küçük hanımın ama görünce yelkenler suya düştü tabi."

Rüzgar Rotayı severken bana kısa ama tutku dolu bakışını atmıştı.

"Köpeğide sahibine çekmiş desene."

Rüzgarın dediğini anlayamamıştım.
"Ne? Bir dakika sen. Ben seni affetmekle hata mı ettim acaba? Hı Rota sence biraz süründürmek mi gerekiyordu?"

Rüzgar hızla yanıma gelip karşıma dikildi.

"Yazgı ben öyle demek istemedim valla. Yani şey özür dilerim."
Bu haline gülmemek elde değil.

"Sakin ol Rüzgar sen bana takılıyorsun ben sana. Her dakika özür mü dileyeceksin?"

"Her saniye özür dilemeye razıyım yeter ki sen beni affettiğine pişman olup ellerimi bırakma."

Gülümsedim. Bilse o eli bırakmam için ölmem gerektiğini, yine böyle konuşur mu acaba?

Rota ve Rüzgarı salonda bırakıp mutfağa geçtim. Kahveleri yapıp bardakları elime aldım. Ellerim titreyince bardakları tekrar bıraktım.

Lanet olsun ben bu durumdan nasıl kurtulucam?
Derin bir nefes alıp bardakları yeniden aldım. Hala titriyorlardı, hızla içeri geçip bardakları masaya bıraktım.

Rüzgar panikle dönüp bana baktı.
"Elini mi yaktın Yazgı?"

Yanıma gelip ellerimi ellerin arasına aldı.

BENİM YAZGI'M Where stories live. Discover now