~40~

65 7 45
                                    

Camdan gözlerime vuran ışıkla uyandım. Yanıma döndüğümde Rüzgar hala uyuyordu. Ellerimi sakallarına götürüp okşadım.

Kıpırdayınca elimi geri çektim. Bir insan bu kadar masum uyuyabilir mi?
Uzun süre yüzünü izledim, her zerresini ezberlemek, hafızama kazımak istiyorum. Gözlerini aralayıp baktığında gülümsedim.

Her sabah bu manzaraya uyanma fikri bana inanılmaz huzur veriyor.

"Günaydın güzelim."
Uykulu çıkan sesi, pürüzlü olmasına rağmen insan kulağına, en sevdiği müziği dinliyormuş izlenimi veriyor. Sevdiğinin sesini...

"Günaydın."

Belimden tutup beni iyice kendine çekti. Başını boyun girintime koyup kokumu içine çekti. Boynuma kondurduğu minik öpücüklerle vücudum alev alev yanmaya başladı.

"Bir ömür burda yaşayabilirim Yazgı."

Gülümsedim.

"Bende."

Bir süre öyle kaldık, sonra yaktan çıkıp üzerimi değiştirdim. Sabahın erken saatleri olduğu için hava biraz serindi ama ben bu manzarayı sahabta görmek için dışarı çıktım.

Uçuruma yaklaşıp izlemeye başladım. Gözlerim parmağımda ki yüzüğe kayınca dün gece aklıma geldi. Ne kadar şanslıyım beni bu kadar seven ve benim için herşeyi yapacak bir adamla evlenicem.

Gözlerim tekrar manzaraya kaydı. Belimde hissettiğim ellerle irkildim. Rüzgar arkamdan gelip sarılmıştı. Bende belimdeki kollarını sıkı sıkı tuttum.

Hefif esen rüzgar kokusunu burnuma dolduruyordu.

"Rüzgar burası çok güzel. Her saniye bu manzarayı izleyebilirim."

"Sen bu manzarayı izle sevgilim. Ben kendi manzaramı izleyeceğim, çünkü benim manzaram daha güzel."

Gülümseyip arkamı döndüm. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildim.

"Hadi gidelim artık şirkete gitmeden önce eve uğramalıyım."

İstemeye istemeye kurmuştum bu cümleyi. Çünkü burdan bir saniye bile ayrılmak istemiyordum.

"Keşke burda daha uzun kalabilsek güzelim."

"Keşke. Ama bizi bekleyen bir hayat var, zaman burda dursa bile dışarıda hızla akıyor. Hem artık burayı öğrendim sık sık gelir hayatın yoğun temposundan kaçarız."

Rüzgar gülümseyip başını salladı. Sonra içeriden eşyalarını almak için yanımdan ayrıldı. Bende son kez bu eşsiz güzelliğe baktım.

Rüzgar seslenince arabaya ilerledim. Bu gün içimde farklı bir huzur vardı. Sürekli yüğüme bakıp gülüyordum. Tam benlik birşey çok zarif. Uzun bir yolcuğulun ardından nihayet eve gelmiştim.

Başımı sola çevirip bana hayranlıkla bakan adama aynı hayranlıkla bende baktım.

"Çok yakında aynı evi paylaşıcaz sevgilim. Yani seni böyle kapıya kadar getirip geri dönmiycem."

Tutkulu başladığı cümlenin sonu sitem ve muziplikle bitince sesli güldüm.

"Ama o zaman gelene kadar böyle kapıya kadar gelip geri dönmek zorundasın sevgilim."

Yüzü düşmüştü hemen. Başını sola çevirip dışarı bakmaya başladı. Emniyet kerimi açıp yerimden dikleşip Rüzgara yaklaştım. Yanağına minik bir öpücük kandurduktan sonra eski yerime geri oturdum. Başını hızla bana çevirip baktı.

"Ne bu Yazgı hanım. Öpücük mü? Tatmin olmadım."

Hayretle kaşlarımı yukarı kaldırdım. Şuna bakın yaa birde beğenmiyor.

BENİM YAZGI'M Where stories live. Discover now