~26~

53 11 10
                                    


Sabah perdeden sızan ışıkla gözleri mi güç bela açtım. Başımda ki ağrı hafiften kendini belli etmeye başlamıştı. Yanıma  döndüğümde mışıl mışıl bir adet Rüzgar görünce gülümsedim.

Uyurken ne kadar savunmasız ve masum. Uyanmayacağını bilsem yanaklarını ısırırım. Elimi saçlarında gezdirmeye başladım. O kadar yumuşak ki pamuk gibi. Yerinde hafif kıpırdanınca elimi çektim. Eski halini alıp tekrar uyuyunca bu seferde yeni yeni uzayan sakallarında gezdirdim elimi.

Mis kokusu burnuma dolduğunda yaşadığımı hissediyorum resmen. Beni ne ara kendine bu kadar aşık etti bu adam? Harbiden ben ne zaman aşık oldum bu adama?

Düşüncelerin arasında Rüzgar kolunu belime dolayıp iyice kendine çekti. Yine çok ama çok yakındık. Yanaklarım hafiften ısınmaya başladığında Rüzgarın uyuyor olmasına şükrettim.

Küçük bir kıkırtı duyduğumda kafamı kaldırıp O'na baktım. Okyanus mavisi gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. Ne ara uyandın sen?

"Heyy sen ne ara uyandın?"

"Çoktaann. Seni izliyordum sen uyanınca uyuma numarası yaptım."
Omzuna vurup geri çekildim.

Gülmeyle karışık küçük bir inilti döküldü dudaklarından.
"Yaa çok kötüsün. Madem uyandın niye numara yapıyorsun?"

"Senin napıcağını merak ettim."

"Allah Allah. Öyle mi?"

"Evet. Aslında kızarmasaydın daha devam ederdim küçük oyunuma ama, aklından ne geçtide öyle kızardın merak ettim?" Sanırım yine kızarıyorum.

"Yaa Rüzgar."

"Efendim Yazgım."

"Yapma şunu."

"Ne yapmıyım?"

"Yaa kızardığmı görünce dahada kızartma. Domatese dönüyorum sonra."
Bu dediğimle daha çok gülmeye başladı. Bende ona eşlik ettim.

Yatakta doğrulup oturdu. Benide yanına çekti. Kolunu omzuma atıp sarıldı. Saçları mı kokluyor, minik minik öpücükler konduruyordu. Sonra bir anda geri çekilip karşıma geçti.

Anlamaz gözlerle ona bakarken.
"Kızarma ama hakikatten merak ettim ne düşünüyordun az önce?"

"Şeyy. Sana ne zaman böyle aşık oldum onu düşünüyordum."

Dudakları memnuniyetle havalanırken gözleri hafiften kısılıyordu.
"Hmm. Peki ne zaman aşık oldun?"

"Iıı. Sanırım senin evinde havuzu çizdiğimiz gün vardıya. Benim sana ilk kez yemek yaptığım o gün."

Bir süre düşündükten sonra muzipçe gülüp bana yaklaştı.
"Hee sen seni ilk öptüğüm günü diyorsun."
Göğsüne sertçe vurduğumda inledi.

Yüzü düşerken bende gülümsedim. Ne yani beni utandırmasımı lazım.
"Her neyse evet o gün."

"Güzel."

"Peki sen. Sen bana ne zaman aşık oldun?"

"Aslında ben seni ilk gördüğüm gün çok etkilendim. Duruşun, konuşman, bana bakışın, imalı laf sokmaların beni epey etkiledi. Sanırım sahildeki ilk konuşmamız sırasında aşık oldum. Benden kaçtığın gün."
O günü hatırlayınca gülümsedim.

"Aahh iyi hatırlattın Yazgıcım sen o gün beni pişman edecektin hala etmedin?"

"O beni kendine aşık etmeden önceydi. Rüzgar bey."

"Hmm demek öyle Yazgı hanım. İyi o zaman iyi kide yapmışım."

Yine sarılıp bir süre öyle kaldık. Geri çekilip biraz uzaklaştım.
"Hadi kalkalım artık. Aryalarda uyanmıştır. Hem bu gün otele gidicez çok işimiz var. Vakit kaybetmeyelim."
Rüzgar hoşnutsuzca yerinden kalkıp banyoya girdi

BENİM YAZGI'M Where stories live. Discover now