~35~

49 7 56
                                    


RÜZGAR'DAN...
Yazgıyı ilk gördüğüm andan itibaren kalbimde ki sızı artmıştı. Ona haksızlık yaptığımın farkına vardığımda herşey için çok geçti. Yeniden dönmek, karşısına dikilip hesap sormak, izni olmadan O'na dokunmak yaptığım en büyük aptallıklardandı.

Ama kendine engel olamıyorum, hala ona deli gibi aşığım. O böyle karşımda bana nefretle baktıkça nefesim kesiliyor. Buna izin vermiycem.
O'nu bırakıp gittim, beki beni asla affetmeyecek ama ne olursa olsun ben ondan vazgeçmeyeceğim.

Ne kadar uzaklaşırsam uzaklaşayım Yazgıyı düşünmeden geçirdiğim bir saniyem bile olmadı. Belki dönecek cesaretim yoktu ama şimdi burdayım ve sevdiğim kadına artık zarar vermiycem.

Yazgı Sefalarla vedalaştıktan sonra mekandan çıktı. Bende arkasından gitmeye başladım. Biri kolumdan tutup çekince duraksadım. Kim olduğuna bakınca Arya olduğunu anladım karşıma geçip durdu. Gözlerindeki nefreti dışa vurmaya hazırlanıyor gibiydi.

"Sen nereye Rüzgar Karahan?"

"İşim var Arya. Çekil lütfen."

"İşin var. Duydunuz mu arkadaşlar işi varmış. Ne işi be ne işi yalan söyleme Yazgının peşinden gideceğini anlamadığımızımı sandın. Buna izin vermem Rüzgar. Yazgıdan uzak duracaksın."

"Arya çekil lütfen. Onunla konuşmam lazım. Beni dinlemesi lazım, hiç bir zaman ondan vazgeçmediğimi ve asla vazgeçmeyeceğimi bilmesi lazım."

"Sen ondan 6 ay önce vazgeçtin Rüzgar. Sen benim kardeşimin seni aldattığına inandığın gün zaten ondan vazgeçtin."
Derin bir nefes aldım.

"Anlamıyorsun ben ondan vazgeçmedim sadece bir anlık sinirle saçmaladım. Sonrada geri dönüp yüne bakmaya cesaret edemedim."

"Dalgamı geçiyorsun sen benimle. Hadi bir anlık sinirle kurulan oyuna inandın. Sonra çekip gittin sen, 6 ay gelmedin Rüzgar. 6 ayda Yazgıya neler olduğundan haberin var mı?"

Başımı öne eğdim.
"Çok üzdüm onu, çok ağlattım ama telafi edicem söz."

"Sen benim kardeşimi sadece üzmedin Rüzgar. Seni onun hayatını çaldın, sen gittikten sonra 1 ay boyunca seni aradı. Size kurulan bu oyunu çözmek için herşeyini verdi. Çözdüde. Ama sen yanında yoktun. Bir gün geleceğine inanıp saatlerce, günlerce, aylarca bekledi, ama sen hiç gelmedin Rüzgar. Sonra ne oldu biliyormusun, Yazgı haftalarca yemek yemedi, uyumadı, gülmedi, konuşmadı kaç kez O'nu kucağımızda hastelere taşıdık. Fark etmişsindir, çok zayıfladı kuş kadar kaldı benim kardeşim. Delirttin sen onu, pisikolajik destek aldı ama işe yaramadı, ilaçlarla ayakta tuttuk biz Yazgıyı. Kardeşimin sessiz çığlıklarını bir ben duydum. Senin gelmediğin her gün annesine gitti, saatlerce mezarının başında seni anlatıp ağladı. 6 aydır Yazgı şirkete uğramıyor, eline kalem bile almıyor. Bu hayatta ona en iyi gelen şey mesleği ama sen ondan meseğinide çaldın, sen kardeşimin gülen yüzünü, nefes aldığı her saniyesini çaldın. Sen benim kardeşimin hayatını çaldın Rüzgar Karahan. Şimdi hiç birşey olmamış gibi gelip yeniden O'nun kafasını karıştırıp, hayatını mahvedemezsin. Benim kardeşim senin ucuz kalbine muhtaç değil. Geldiğin yere defol git bir daha da sakın ama sakın Yazgıya yaklaşma canını yakarım Rüzgar, Yazgıya çektirdiğini sana yaşatırım."

Diyecek tek bir kelime bile bulamadım. Meğer ben sevdiğim kadına ne çok zarar vermişim. Canını çok yaktığımı biliyordum ama bu kadarını tahmin etmezdim. Özür dilerim Yazgı'm senin hayatını senden çaldığım için özür dilerim.

"Arya tamam artık bak Rüzgarda çok pişman gitme üstüne."

Doruk bu halde bile beni savunmuştu. Arya sinirle Doruğa döndü.
"Ne saçmalıyorsun sen ya. Doruk Yazgının neler yaşadığına en yakın biz şahit olduk farkındasın değil mi? Onu kucağında hastaneye taşıdığını ne çabuk unuttun. Şimdi arkadaşın geldi diye Yazgıya yapılanı unutup bunun yanında duracaksan beni karşında bil."

BENİM YAZGI'M Where stories live. Discover now