~09~

75 12 5
                                    

"Yaa tamam bakma öyle. Biliyorum benden beklediğin bir durum değil ama napim oldu işte."

"Tamam canım bişey demedim. Peki mutlumusun?"

"Evet ama şu anlık Doruğun ne hissettiğini bilmiyorum. Emin olana kadarda kimseye bişey söylemiycem. Umarım duygularım tek taraflı değildir."

"Umarım. Ama öyle bile olsa kafana takmana gerek yok. Benim güzeller güzeli kardeşim. Sen canını sıkma. Herşey olacağına varır ne de olsa."

Aryayla biraz daha konuştuktan sonra  toplantı yaklaştığı için ufak ufak toparlanmaya başladık. Canan gelip Rüzgar beylerin geldiğini söyleyince toplantı odasına geçtik. Doruk Aryayla sarıldı. Benimse elimi sıktı. İş yerinde ve bizlerin gözü önünde sarılmış olmalarına şaşırdım. Aslında Arya da şaşırmış gibiydi. Bu gün Doruğu gözlemlesem iyi olacak. Rüzgar bey ve Burak beylede el sıkıştıktan sonra ben yerime geçtim.

Rüzgarda tam karşıma Arya ve Doruk yan yana Burak ise Arya'nın karşısına geçti. Çok geçmeden Arya Burak ve Doruk konuşmaya başladı. Biz ise sadece birbirimize bakıyorduk. Daha fazla dayanamayıp havuz için çizdiğim tasarımları Rüzgara uzattım. Çizimleri alırken ellerimiz temas etti. O an sanki kalbim titredi. Sonra hemen elimi geri çekip önüme döndüm.

Rüzgar doğru düzgün bakmadan kenara koyup yerinde dikleşti.

"Bunlar olmaz Yazgı hanım."

"Pardon neden olmaz mış.?"

"Beğenmedim."

"Neyini beğenmediniz biraz daha açık konuşurmusunuz."

Biraz durup düşündü.

"Çizgilerin çok keskin olmuş bizim amacımız şık bir tasarım olmalı bu çok asi olmuş. O yüzden beğenmedim. Boyutta da sıkıntı var. Daha mimimalist olmalı. Sonuçta insanlar deniz için tatile geliyor havuz çok kullanılmayacak. Yeterince açık oldu mu?"

"Bizim amacımız kendine özgü olması değilmiydi? Ayrıca boyutu da gayet iyi. Hem ben Hasan beylerin istediği boyutlara göre çizdim. Evet denize geliyorlar ama günlerinin yarısı otelde geçiyor. Havuz da buna dahil."

Yüzünde hala garip bir ifade vardı. Sesini yükselterek.

"Madem Hasan beyle konuştun neden en başından söylemiyorsun bunu bana."

"İlk olarak şu sesinizi bir alçaltın. Ayrıca sizde aynı projede sizniz bir zahmet arayıp öğrenin."

"Asıl siz yakın arkadaşlarınızdan fırsat bulup işinizi yapsanız böyle olmaz."

Ne diyo bu adam ya. Yakın arkadaştan kastı Arya mı? Bir dakika yoksa Selim mi?

"Pardon siz ne ima ediyorsunuz. Ayrıca hangi hakla benim işimi yapmadığımı söylüyorsunuz. Siz benim patronum değilsiniz haddinizi aşmayın Rüzgar bey."

Sinir kat sayım en üst seviyesine çıkmıştı bile. Arya sakin olmamız için ikimizide uyardı. Ben bu sirle onların bile burada olduklarını unutmuştum. Yerimden kalkıp pencerenin önüne yürüdüm. Arkamdan o da kalktı.

"Doğru ben sizin hiç birşeyiniz değilim. Ayrıca ben ima etmem direkt söylerim."

"Öylem mi? Buradan bakılınca ima dan başka birşey görünmüyor ama."

"Siz göremiyorsunuzdur. Problemi bende aramayın."

Allahım deliricem. Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.

"Bakın Rüzgar bey benden ne istiyorsunuz bilmiyorum. Kaldıkı umrumda da değil. Ama benimle bu şekilde konuşamazsınız. Konu Proje mi? Selim mi? Onuda anlamış değilim. Lütfen ya derdinizi düzgünce söyleyin ya da bu konuşma burda son bulsun bir daha da açılmasın."

BENİM YAZGI'M Where stories live. Discover now