~44~

53 8 63
                                    

5 YIL SONRA...

"Annecim bana masal anlatırmısın nütfenn, nüttfeeğğnn?"

"Anlatırım tabi bebeğim. Hadi bakalım kapat o deniz mavisi gözlerini."

"Kapattım."

"Zamanın birinde bir ülkede bir kral yaşarmış, bu kral biraz kötü kalpliymiş, kralın birde prens oğlu varmış. Bu kötü kalpli kral yanlış işler yapmış. Sonra çok ağır bedeller ödemiş, ama öncesinde prens oğlunu çok güzel bir prensesle evlendirmiş.
Yılar geçmiş prens kral, prenste kraliçe olmuş, sonra yeni kraliçemiz bir prensese anne olacağını öğrenmiş...

Bir sürü zorluktan sonra nihayet prenses doğmuş bir süre sonra annesi kraliçenin çok uzaklara gitmesi gerekiyormuş ve prensesi yalnız bırakmış. Yıllar geçmiş prenses büyümüş sonra bir gün ormanda dolaşırken çok yakışıklı bir adamla karşılaşmış...

İlk başta bu adamdan çok korkmuş, çünkü bu adamın kalbini kötülük yapan dedesi ve babasına benzetmiş. Sonra bu adamın başka bir krallığın tek prensi olduğunu öğrenmiş, aslında ikiside bir birini görünce çok etkilenmişler ama prensesin korkuları birlikte olmalarına büyük bir engelmiş. Nihayet preses korkularını yenmiş ve prensin elini sıkı sıkı tutmuş. İşte o gün prens ve prensesin kalpleri mühürlenmiş."

"Anne mühürlenmiş ne demek?"

"Mühürlenmek iki kalbin bir birine bağlanıp tek bir kalp oluşturması demek canım."

Derin bir nefes alıp devam ettim.

"Sonra prens ve prenses bir çok zorluğu açmışlar ama unuttukları birşey varmış. Prensese aşık olan kötü kalpli veziri kimse hesaba katmamış...

Bir gün bu vezir ve prensin annesi çok büyük ve kötü bir oyun kurmuş. Prens bu oyuna inanıp prensesi bırakıp gitmiş. Prenses çok sevdiği prens ona inanmayıp gidince çok üzülmüş, hasta olmuş...

Aylar sonra prens dayanamayıp dönmüş. Prenses çok kızgın ve kırgınmış ama prense olan aşkı, özlemi ağır basmış ve prensi affetmiş. Prens ve prenses yeniden birlikte olmuşlar hemde bu kez hiç ayrılmamak üzere...

Ama kaderleri yeni bir oyun kurmuş. Kötü kalpli vezir prensesi kaçırıp prensten ayırmış."

"Annecim vezir neden kötü kalpli?"

"Aslında kötü kalpli değilmiş ama prensese olan aşkı gözünü kör etmiş ve vezir yaptığı herşeyi kendine hak görmüş."

Miniğim başını anlamış gibi yukarı aşağı sallayınca devam ettim.

"Sonra prens prensesini çok özlemiş tüm ülkede O'nu aramış ama bir türlü bulamamış. Sonra prensin arkadaşı yardım etmiş ve prensesin yerini bulmuşlar bir sürü askerle gidip prensesi kurtarmışlar.

Vezir bu durum sonucunca çok uzakalara gitmek zorunda kalmış, bir daha asla gelemeceği bir yere. Prens ve prenses artık ayrı kalmamak için hemen evlenmeye karar vermişler. Kısa zamanda tüm ülkelerde duyulan, dilden dile gezen bir düğünle evlenmişler...

İlk kaderleri yazılmıştı, sonra gözleri kenetlendi ve kalpleri mühürlendi. Prens ve prenses evlendikten sonra yeni kral ve kraliçe ünvanını almışlar. Günler haftaları, haftalar ayları kovalamış ve yeni kraliçemiz anne olacağını öğrenmiş. Kral bu duruma çok sevinmiş, kraliçesinden ve kendinden bir parçanın var olması onu çok mutlu etmiş. Sonra tam 9 ay 6 gün sonra koca sayarı bir prensesin ağlama sesi inletmiş...

Kral ve Kraliçenin artık bir prensesleri varmış ama bu prenses vericek isim bulamamışlar. Herkes bir sürü isim söylemiş ama hiç biri kral ve kraliçenin içine sinmemiş. Sonra bir gece baş başa oturup düşünmeye başlamışlar. Kral kraliçeye demiş ki.

BENİM YAZGI'M Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin