Benim ruhum delik delikti. Biri benim anahtarımı bulup açsa ve o ruhu çıkarsa , ruhumun üzerindeki yanık izlerinden , hayal kırıklığı izlerinden , acı izlerinden doğan büyük delikleri görürdü. Bense o ruhu içimde taşıyandım.
Simay İpek
•19/12/21•
•...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalarr
...
Tanrım gülmem durmuyordu! 15 dakika önce yaşananlar aklıma geldikçe çıldıracakmış gibi gülüyordum. Tuvaletten hızlıca çıkıp Ediz'in yanına koşmuş tişörtünün ucundan çekiştirerek Ali'nin yanına götürmüştüm tabii ben götürürken diğerleri de gelmişti.
Sarp ve Yusuf gördüğü gibi kahkahalara boğulurken Ediz , Ali hala klozette otururken onu çok muz yedili hakkında azarlamıştı.
Evet Ali hala ıkınırken yapmıştı bunu !
Yusuf ise benim gözlerimi kapatmış ve odadan çıkarmıştı. Şu an oturduğum koltukta gülmekten kıpkırmızı bir şekilde karnımı tutuyordum.
"Lal çatlayacaksın !" Yusuf'un bağırmasıyla ona baktım ama o da benden farklı değildi. "Sana o kadar o muzları yeme dedim Ali !" diye bağırarak merdiveni çıkan annemi görünce daha çok güldüm.
Babamda evin tüm pencerelerini açıyordu. Resmen 30 kişilik sıçmıştı.
Yusuf yanıma gelip beni kolunun altına aldığında hafifçe ondan uzaklaşıp gülmelerimi kestim.
"Yüzmek ister misin?" Yüzme lafını duyunca gerildim. Nefret ediyordum ama ona bu şekilde söylemek yerine masasının üzerine benim için bırakılan kağıt ve kalemi alıp yazdım.
"Bilmiyorum ki" bana güzel bir gülümseme sunduktan sonra o da kağıda "Öğretirim" yazmıştı.
Beni kandırıp havuzda boğmayacaktı değil mi ? Aklım eskilere henüz konulabildiğim zamanlara kaydı;
"Gel kızım seninle yüzmeyi öğrenelim biraz" babamın elinden tutup evin arka bahçesindeki yüzme havuzuna beni götürmesiyle neşeyle şakıdım.
"Baba ben de çookk güzel yüzeceğim değil mi ? Hem benim adım çiçek ya eğer ben yüzersem Nilüfer olurum değil mi ?" çocuk aklımla sıraladığım cümleler babamın beni ve kendisini havuza çekmesiyle sonlanmıştı.
"Çok konuşuyor susmalı artık, susturacağım" babam kendi kendine mırıldanıyordu ama ben ne dediğini anlamamıştım o an.
"Çiçek!" annemin sesini duyuyordum. Odasından bağırıyordu. Pencereye çıkıp yara bere içindeki yüzüyle bana baktı. Yine merdivenden düşmüştü sanırım. "Çiçek çık o sudan! Annecim hadi çık!"
Başımı iki yana sallayarak anneme bağırdım "Hayır anne babam bana yüzmeyi öğretiyor bak!" dedim gülerek. "Çiçek! Bırak kızımı! Bırak!" annem çaresize bağırıyor pencereden atlamaya çalışıyordu ama sanırım ayağını tutan bir şey vardı. Neden atlamak istemişti ki?
