Bugün partim var ve ben aşırı derece heyecanlıyım. Aslında ilk kez parti yapmıyorum ama bilmiyorum. Kıyafetimi uzun uzun inceledim aynada kendime bakarken. Harika bir tasarımı vardı. Çünkü teyzem yaptı! Hızlıca hazırlanıp herkesten önce orada olmam gerekiyordu.
Afra'nın partide giyeceği kombin;
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Not: normalde başka bir kombin vardı. O çok beğenilmemişti. Benimde zaten içime çok sinmemişti. O yüzden değiştirdim.)
Son olarak çantamı da elime alıp hemen evden çıktım.
💸
Parti başkayalı 5 dakika falan olmuştu bende parti alanına zamanında yetişmiştim. Kılıç'ın geleceğini umuyorum, gelmese bile... gelmese bir şey değişmez, sadece onun kaybı olur.
(1 saat sonra)
Kılıç hala gelmemişti. Endişelenmeli miyim yoksa partiye hiçbir şey yokmuş gibi devam mı etmeliyim? Partim davetliler için güzel geçiyordu ama benim için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
(30 dakika sonra)
Sıkıntıdan yatı gezmeye başlamıştım davetlilerle de Parla ilgileniyordu, yatın birkaç katını indikten sonrasında karşıma kilitli bir kapı çıktı, büyük ihtimalle odalar vardı. Kılıç bana verdiği anahtarlar 3 taneydi. Biri yatın kilidi içindi, biri yatı çalıştırmak için, diğeri ise buranın olmalı.
Çantamdan anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Bir sürü oda vardı. Buraları gezmek çok eğlenceli olacaktı! Çalan telefonumla çantamdan telefonumu çıkarıp arayan kişiye baktım. Kılıç mı? Numaramı nereden buldu bu? Biraz bekledim ve sonra açtım.
A📞 -Efendim?
Dedim ve hemen lafımın üstüne ekledi.
K📞 -Çok özür dilerim.
A📞 -Peki. Özür dilemen de iyi bir şey, değil mi?
Ama hâlâ burada olmadığın için özürün havada kaldı. Tüh!
K📞 -Arkan bana dönük olduğu için göremiyorsun.
Ne diyordu? Arkamı döndüm ve onu gördüm. Kılıç gelmişti. Ona sarılmak istemem normal mi? Telefonu kulağımdan indirdim ve sadece baktım. İlk defa yüzünü görmüş gibi yüzünü inceledim. Bütün sinirim o an gitti. Kendime gelmem gerekiyordu. Biri lütfen bana tokat atıp kendime getirtebilir mi? Koridordan merdivenlere doğru yöneldim.
Kılıç, "Sormayacak mısın?" diyince, "Neyi?" diye sordum.
"Afra, yapma böyle. Ne demek istediğimi biliyorsun."
