3.9

23.2K 957 58
                                    

Parla'nın içime düşürdüğü şüpheyle Kılıç'ı aradım, açmadı. Aramaya devam ettikçe açmadı.

Siz; Kılıç neler oluyor?

Neden açmıyorsun telefonunu, bir sorun mu var?

Kılıç; Müsait değilim.

Yani müsait olmayabilir. Bu normal değil mi? Yoksa değil mi? Ne işi var bunun? Niye müsait değil?! Bu aklımdaki soruların hepsini ona sormak istedim. Ama soramadım, yazıp yazıp sildim. Kılıç'a mesaj yazmayı kesip, tekrar aradım.

A📞 -Neredesin?

K📞 -Afra ne oluyor?

A📞 -O arkadan gelen ses ne?

K📞 -Afra saçmalıyorsun, kapatıyorum. Düzgün bir zamanında beni ara.

A📞 -Hayır! Kapatamazsın!

Dememi bile beklemeden telefonu yüzüme kapattı. Korkuyordum, fazlasıyla. Beni bırakmasından, yalnız kalmaktan, her ne kadar beni sevdiğinden emin olmasam bile başkasıyla olma ihtimalinden. Hayır Afra, sus. Boş drama yapma. Sen kafanda kuruyorsun bunları. Yağmur yağmaya başlayınca daha çok yüzüm düştü. Çünkü yüzüme bütün makyajım akmıştı. Ayrıca daha düğün vardı. Kılıç'ın kapısının önüne gittim ve o gelene kadar onu bekledim, yağmurun altında. Yağmurun altında özellikle beklemiştim. Çünkü zaten makyajım akmıştı ve Kılıç'ın geleceğine umudum yoktu. Araba da ölü bir şekilde beklemektense yağmurun altında beklemeyi tercih ederim.

3 saat geçtikten sonra pes edip kaldırımdan kalktım. O sırada arabasıyla gelen Kılıç'ı gördüm. O arabadan inene kadar bekledim. Arabadan inip koşarak yanıma geldi. Bana sıkıca sarıldı. Sarılmasına karşılık vermedim. Zaten vermem zordu. Kollarım kollarının altındaydı.

"Afra kafayı mı yedin?!"

"Aramalarıma cevap verseydin böyle olmazdı."

"Bu yağmurda ne işin var burada? Senin hazırlanman gerekmiyor mu?"

"Umrumda mı sanıyorsun?"

"Umrunda olmalı."

"Hazırlanmak mı? Komik."

"Hasta olacaksın."

"Oldum bile." dedim burnumu çekerken.

"Böyle düğüne gidemeyiz."

"Hayır gideceğiz."

"Düğünde hastalıktan ölmek mi istiyorsun?"

"Belki istiyorum. Ben eve hazırlanmaya gidiyorum." Telefonumdan saate baktım. "Şu an saat 17.48. 19.00'da hazır olmuş ol." Eve doğru yürümeye başladım.

💸

Eve gelir gelmez banyo yapmıştım, sonra hızlı bir şekilde hazırlanmıştım. Çantamı da alıp kapının önünde beklemeye başladım Kılıç'ın gelmesi için.

-18:55-
Tamam doğru bu saatte anlaşmadık ama cidden dakikalardır giyinik bekliyordum. Keşke daha erken bir saat söyleseydim. Ayrıca 5 dakika erken gelseydi ölür mü?

-19:00-
Trafiğe falan takıldı galiba. Bence ben saçmalıyorum saniyesinde gelecek diye bir şey yok. Gelir şimdi zaten.

-20:00-
Yanıldım. O beni yine yanılttı. Her hayal kırıklığımın şairi olan Kılıç Arslan bugün yine beni yanılttı. Ona her inandığımda, güvendiğimde, şans verdiğimde tek yaptığı kalbimi görmezden gelip bir kenara atmak. Öyleyse bundan sonra böyle olacak. Daha fazla böyle ilerlemesine izin veremem. Şimdi düğüne gitme vaktiydi. Kılıç düğüne gitmiyor diye bende gitmeyeceğim diye bir şey yok ya? Tek başıma bir yerlere önceden gidiyordum hâlâ da gidebilirim. Buna hiçbir şey engel olamaz.

-Bölüm Sonu-

Afra 🥲

Bu sıralar bölümleri geç atıyorum anca yazıyorum

AFRA DİYOR YA SEN KAFANDA KURUYORSUN BUNLARI, AKLIMA ŞEY GELDİ "KIZIM SEN BUNLARI KAFANDA KURMUŞSUN" MDLSDLDÇDŞFÖRŞGÇLH

Sosyal medya hesaplarım:

•Twitter: cigrttesafterhim

•Tiktok: .starashes

•Instagram: _starashes

Oyun |texting|Where stories live. Discover now