A📞-Buranın adını bilmiyorum ama bir kadın var aşırı güzel haraketler yapıyor. Ben de yapmak istiyorum. Seni sonra ararım.
K📞-O kadın nerede yapıyor o haraketleri?
A📞-Direkle beraber yapıyor. Galiba aşık direğe? Değişik bir fantezi.
K📞-Sakın bana striptiz yapacağını söyleme!
A📞-Kılıç! Bu kadının kıyafeti çok güzel! Sence bana verir mi?
K📞-Eğer nerede olduğunu söylersen ve uslu durursan söz sana alacağım o kıyafetten.
A📞-Tamam oturdum bekliyorum.
💸
"Afra bu adamla mı konuşuyorsun hâlâ?!"
"Aaa Kılıç hoşgeldin bebeğim." dedim ve boynuna sarıldım.
"Afra hadi eve gidelim lütfen."
"Ama o çok dertli. Onunla konuşmamız gerek." dedim adamı göstererek ve üzgün bir şekilde devam ettim. "Kız arkadaşı onu aldatmış! Hem de en yakın arkadaşıyla. Evleneceklermiş sonra kız arkadaşının odasına girmiş bir bakmış ki öpüşüyorlarmış!"
"Afra beni o adamla aldattın farkındaysan!"
Adam konuşmaya atıldı. "Hayır, öyle bir şey olmadı. Benim gözüm Leyla'mdan başkasını görmüyor ki."
"O zaman burada benim kız arkadaşımla ne işin var?"
"Sadece dertleştik."
"Magazin öyle söylemiyor?"
"Leyla'm onları görürse benden iyice keser ümidi!"
"Ama o seni aldatmış, sana bunu kaçıncı diyişim acaba? Aldattığına göre zaten ümidi kesmiş senden." dedim düzgün bir dille. Ama onun anlayacağını hiç sanmıyorum, çünkü Leyla'm diyor başka bir şey demiyor. Adam bir anda ağlamaya başladı. "Kılıç! Ne yapacağız ağlıyor?"
"Ağlar, ağlar, susar Afra."
"Ama yazık değil mi?"
"Yazık sevgilim, yazık." Kılıç eliyle bir yeri gösterdi, oraya baktım. "Ama herhalde şuradaki magazincilere daha fazla malzeme vermek istemeyiz?" Cidden orada magazinciler vardı. Ben nasıl fark edemedim ya?
"Bana bakın sizi bir şey çocukları, oraya gelirsem bu topukluyu kafanıza yersiniz!" dedim o yöne doğru bağırarak. "Burada acıklı bir vakaya yardımcı olmaya çalışıyoruz." Magazinciler onları fark ettiğimizi anlayınca birkaç fotoğraf daha çekip gittiler.
"Hadi artık gidelim Afra bu gecelik bu kadar yeter."
"Bir dakika." Ağlayan adama döndüm. "Görüşürüz acıklı vaka, Leyla için ağlama. Daha iyilerine layıksın." Dedim omzuna vurarak ve mekandan çıktık. Kılıç'ın arabasında oturduk bir süre.
"Afra?"
"Efendim bebeğim?"
"Neden böyle bir şey yaptın?"
"Ne yaptım?"
"Neden adamlarla takıldın?"
"Hayır, takılmadım. Sadece onlara yardım ettim."
"Peki." İlk defa Kılıç alttan almıştı. Gözlerim yaşardı cidden.
"Kılıç, ilk tanışmamızı hatırlıyor musun?"
"Evet, Paris'teydi."
"Hayır, o değil. Ondan öncesini."
"Biz ondan öncesinde tanışıyor muyduk?"
"Evet, hatta senin şirketinin partisiydi. Sen tabii yine sarhoşsun kızlarla takılıyorsun. Selin'de bir köşede seni izliyor, yanına falan geliyor. Cidden her ayrıntısını hatırlıyorum o günün. Ben daha o zamanlar 23 yaşındayım, tabii yeni düşük yapmıştım, acısını taşıyorum hâlâ. Terk edilmenin acısını da diğer acılarımla birlikte taşıyorum. Hani bana sormuştun ya, Eflin'le nereden tanışıyorsun, diye. O gün tanıştık biz. Biz kader ortağıyız. Kaderlerimiz aynı. O gün konuştuk baya öyle. Sonra ben bir köşeye geçtim, tek başıma içerken yanıma geldin. Dedin ki 'Buradaki herkesin aksine sen parlıyorsun. Onlar ne kadar vücutlarına pahalı simlerden sürmüş olsa bile sen daha çok parlıyorsun, hem de tek başına.' demiştin. Ben hâlâ şaşırıyorum o cümleyi nasıl kurduğuna. Sonra seninle dertleştik. Sen babandan nefret ettiğini bu şirketi istemediğini söyledin falan. Ertesi gün cidden aramızda bir bağ kurduğumuzu düşünmüştüm çünkü seninle konuşurken karnımda kelebeklenme olmuştu resmen. Yanına gelecektim fakat senin yine Selin'le barıştığınızı gördüm. Ve şöyle düşündüm demek ki aramızda benim düşündüğümün aksinde bir şey varmış. Bu arada sana yazdığım hesabı da senin için açmıştım. Ve bir tek sana yazmıştım. Paraya da ihtiyacım yoktu, babam her ne olursa olsun atıyordu çünkü zorundaydı."
"Afra ben-"
"Lütfen susar mısın? Uykum var eve gidelim." _________________________
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Şaşırdınız değil mi MDLSFGFFGGŞEFH
Afra aldatmadı bu arada. Sadece oradaki herkesle konuştu
