•özel bölüm•

7.1K 265 89
                                    

Sana Dair'e içinde Afra ve Kılıç'ında olduğu bir bölüm yazıyordum ve aşırı kötü oldum direkt ağlamaya başladım. Hatta bu özel bölümü yazarken bile ağladım diyebilirim. Onları ciddi anlamda harcadığımı hissediyorum. Aralarındaki kimya çok güzeldi (Afra, Kılıç'a yazmadan önceki) ama bu proje olaylarıyla falan onları harcadım. Keşke hiç yazmasaydım bu kandırma şeylerini falan. Bu arada bu bölümde geçen bütün olaylar Sana Dair'de yaşandı. Oyun'da bahsetmedim hiçbirinden. İlk önce Sana Dair'i okuyup sonra bu bölümü okursanız daha iyi anlarsınız.

Bu yüzden kendimi ve sizi bir nebze de olsa bu bölümle tatmin etmek istedim. Ayrıca eskilerde nasıl olduğunu görün istedim.

Bölüm şarkısıyla birlikte okumanızı tavsiye ederim. Birkaç kez açarsanız anca bölüme yetiyor.

Keyifli okumalar...

🎶Mazzy Star-Fade Into You

•Geçmişte Bir Yerde•
-Özel Bölüm 3-

Yıl 2032*

Kılıç Türkiye'ye gelmişti ve benimle birlikte sahilde yürümek istediğini söylemişti. Hiçbir art niyet olmadan. Arkadaşça.

Kabul ettim.

Şimdi birlikte sahilde dolaşıyorduk. "Afra, o bitmek bilmeyen Paris gecesini hatırlıyor musun?" diyince Kılıç, içimde bir yerlerde boşluk hissettim.

"Hiç unutamadım ki."

"Gerçekten o salyangozu yiyemediğine hâlâ üzülüyor musun?" dediğinde güldüm.

"Hayır! Hatta iyi ki yememişim diyorum. Senin sayende tabii."

"Onu özlüyor musun?" diye sorunca boğazıma yumru oturduğunu hissettim. Gözlerim dolmaya başladı.

"Onu özlemediğim ve düşünmediğim bir gün bile yok. Sizi asla bırakmayacağım demişti ama bıraktı." cümlemi bitirir bitirmez ağlamaya başlamıştım. Kılıç'a sarıldım. Çünkü bu o anlık ihtiyacım olan bir şeydi. Ağlayabileceğim bir omuz.

"Bende özlüyorum. Onunla kavgalarımızı bile özlüyorum. Sürekli bana sataşırdı." dedi ve güldü. Ama bir yandan da ağlıyordu.

Kılıç'tan ayrıldım ve göz yaşlarını sildim. "Ağlama, yoksa ben artık kendimi hiç tutamam."

"Paris'te o gece yaşananların hepsini hatırlıyor musun gerçekten?" diye sordu Kılıç tereddütle.

"Sen hatırlıyor musun?"

"Sen hatırlıyorsan, evet." dediğinde beni de tereddüte düşürmüştü.

"Yani şeyi hatırlıyorsun..." dediğimde güldü.

"Eğer ondan bahsediyorsan, evet."

"Açıkça söyleyebilir miyiz artık? Kafam karıştı." dedim.

"Evet, Afra. Ben seviştiğimizi hatırlıyorum." dediğinde gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

"Bir anda söylenir mi Kılıç?"

"Ne yapayım? Söyle dedin, söyledim."

"Bu konu nasıl hiç açılmadı?" diye sordum merakla.

"Senin çok sarhoş olduğun için unuttuğunu düşünmüştüm."

Oyun |texting|Where stories live. Discover now