3.3

30.2K 1.1K 80
                                    

İçeri biraz fazla kalabalıktı. Yani beklediğimden kalabalıktı, ben seyrek olur diye tahmin ediyordum ama Kılıç bu kalabalığın ortasında durmak yerine beni bir yerlere sürüklüyordu.

Bir tane odanın kapısını açtığında ruh görmüş gibi dondum. ÇÜNKÜ RUH GÖRDÜM. DERYA ARSLAN KARŞIMDA DİMDİK DURUYORDU VALLA. Derya Arslan tam tamına 8 yıl önce ölen, Kılıç'ın babaannesiydi. O olduğundan nedense daha genç gösteriyordu. Bir dakika, yüzünde gerdirme mi var onun? AYRICA DUDAK DOLGULARINI DA GÖREBİLİYORUM. Tamam, yaşlı bir kadın ama cidden güzeldi. Bu arada şunu söylemeden edemem. Bana denilene göre Derya Arslan'ın pis işlerle ilgisi varmış. O yüzden ölmesinin de sebebi buymuş. Fakat görünen o ki ölmemiş. İçimde bir yerlerdeki ses Kılıç'ın da öyle olup olamayacağını fısıldıyor ama ailesi öyle diye illa o da öyle olacak diye bir şey yok.

"Kılıç hoşgeldin." dedi sevecen bir şekilde. Doğrusu şaşırdım, daha demin çok ciddi bakıyordu. Biraz ürkmüştüm. "Ne bekliyorsunuz içeri geçsenize." Bir anda sinirlenmişti. Çoklu kişilik bozukluğu falan mı var? Silah var mıdır ki burada? Bugün ölmeyeyim lütfen. Yarın da ölmeyeyim. Peki ya diğer günler? O zamanlarda ölmeyeyim. İçeri geçtik ve kadının elini öpmek için hamle yapacaktım ki elimi sıktı. Ardından koltuklardan bir tanesine oturduk.

"Nasılsın babaanne?"

"İyiyim, Kılıç ama bu kız için aynı şeyi söyleyemeyeceğim." Bu kız derken benden mi bahsediyor? Bir etrafıma bakındım, burada başkası olmadığına göre benden bahsediyor.

"Tanıştırayım sizi."

"Kılıç bizim konuşma yetimiz var. Biz tanışabiliriz." Benim adıma benden habersiz bir davranışta bulunulmasını sevmiyordum. Kılıç'ın babaannesi beni süzmeye başladı. Açıkçası biraz rahatsız olmuştum.

"Ne kadar da güzel konuştun kızım. Neden bizim aramıza giriyorsun Kılıç?" Bana kızım mı dedi? Valla öleceğim.

"Tanışın o zaman. Ben sustum." Kılıç pes der gibi bakıyordu cidden.

"Efendim ben Afra. Afra Akman. Sizinle tanıştığıma çok sevindim." Göze girme çabalarıma da pes yani

"Benim adım da Derya Afracığım. Kılıç'la aranızda ne var bakalım? Kılıç senden çok bahsetti." Şimdi ben ne diyeceğim. İnsanların zannettiğini mi? gerçeği mi? "Söylesene kızım." Kılıç durumu anlamış olacak ki hemen araya girdi.

"Değiliz ama-"

"Ben sana mı sordum Kılıç?" Asiye Arslan yine bana baktı. Cevabı benden bekliyordu.

"Sevgili değiliz ama nasıl desem size, aramızda farklı bir bağ var. Açıklayamayacağım bir bağ. Şahsen ben Kılıç'ı seviyorum."

"Afracığım evlilik düşünüyor musun?" Kılıç'ın babaannesinin dediği şeye karşı yüzüm şaşkın bir ifade almıştı.

"Düşünmüyorum efendim ama neden sordunuz?" Kadının yüzü beni inceler bir hâl almıştı. Sonra kadın Kılıç'a kaş göz bir şeyler yaptı. Kılıç buradan uzaklaştı.

"Soyadın neydi Afracığım?" dediğinde, "Akman."dedim. Biraz düşündü sonrasında söze girdi. "Bak Afra, Kılıç sana değer veriyor. Seni gerçekten seviyor, duygularını belli etmiyor ama bu öyle. O ne yaparsa yapsın ona güven, yanında ol. Sevmiyorum derse bil ki yalan söylüyor." Hiçbir şey anlamamıştım. Neden bir anda söylemişti bunu? Ayrıca Kılıç'ın beni sevdiğine emin miyiz?

"Derya Hanım sizinle tanışmak güzeldi, davet alanında görüşürüz." Kılıç yanımıza geldi ve babaannesine aldığı çiçeği verdi. Sonra davet alanına döndük. "Kılıç neler oluyor, açıklamak ister misin?"

-Bölüm Sonu-

Herkes Kılıç'ın çiçeği kime alacağına dair cidden mantıklı şeyler bulmuş ama kimse bilemedi. Zaten bilmeniz de zordu, daha önce bahsetmediğim bir karakter.

Ayrıca size kurgunun bu kadar okunmasının şerefine bir ipucu vereceğim.

Tüm bölümlerde gelecekle ilgili bıraktığım minik ayrıntılar oluyor. Bu yüzden bölümleri okurken dikkatli okumanızı öneririm.

Sosyal medya hesaplarım:

•Twitter: cigrttesafterhim

•Tiktok: .starashes

•Instagram: _starashes

Oyun |texting|Where stories live. Discover now