2.2

38.2K 1.2K 101
                                    

Not; Kılıç 27 yaşında, Afra 26 yaşında.

İsterseniz medyadaki şarkıyla birlikte okuyabilirsiniz

🎶 Guti- Girl of my dreams
___________
"Tamam." O sözünden sonra cidden konuşmaya hazır hissediyordum. "Bu durumu fazla abarttığımı düşünebilirsin ama sana anlattığımda beni anlayacağını umuyorum. Öncelikle odaya geçebilir miyiz? Burasının konuşmak için doğru yer olduğunu düşünmüyorum." Kılıç kafasını salladı.

Odanın kapısını açtım ve kapıyı açık bırakarak içeri girdim. Arkamdan gelen Kılıç kapıyı kapadı. Kabanımı çıkarıp giyinme odasındaki boş askılardan birine astım sonra salona geri döndüm cam kenarında olan koltuklardan birine oturdum. Karşımdaki koltuğa da Kılıç geçti.

"Şu an kendini hazır hissediyorsan anlat. Seni dinliyorum."

"İlk olanları başından anlatıyorum. Biz uçaktayken seni uyandıracaktım çünkü neredeyse gelmiştik. Sonra telefonuna bir mesaj geldi, Damla diye birinden. Bildiğin üzere mesajlar gözükmüyor. Ben de merak ettim mesajı okumak istedim, oraları fazla sorgulama. Telefonunu açmak için şifreler girdim. Ve en sonunda şifren Selin'le çıkma tarihin çıktı." Derince bir nefes aldım ve devam ettim. "Bu durumda ne yapmamı bekliyordun ki? Hiçbir şey olmamış gibi devam etmemi mi? 'Öteki kadın' durumuna düşecek bir kadın değilim ben."

"Bu muydu? Gerçekten yanlış anlamışsın her şeyi. Ama hata bende, sana bunu baştan anlatmalıydım. Ve şimdi anlatmanın tam sırası. Ama nereden başlayacağımı bilmiyorum." Birkaç dakika Kılıç'ı bekledikten sonra Kılıç kendini hazır hissetmiş olacak ki anlatmaya başladı. "O tarihte benim kardeşim öldü. Bilmemen çok normal çünkü çoğu kişi bilmiyor. Bir erkek kardeşim vardı, o zamanlar ben tanınmıyordum üniversite 1'deydim. Bir parti vardı, oraya gittik işte erkek kardeşim Savaş'la. Ben onu partide kendi haline bıraktım ama bırakmamam gerekirdi çünkü alkol bağımlısıydı ve tedavi görüyordu bununla ilgili ama anlaşılan tedavi etkili olmamış. Neyse ben partide Selin'e odaklanmıştım. Selin o sıralar ünlü ve güzel bir kızdı. Ondan hoşlanıyordum da. Biz Selin'le partide baya bir konuştuk ve o gün çıkmaya başladık." Sesinden pişmanlığını ve üzüntüsünü az çok anlayabiliyordum.

"Eğer devam edemiyorsan anlatmak zorunda değilsin."

"Sonra Savaş'ın ölüm haberini aldım. Magazinciler biz o evden çıkarken bizi çekiyorlardı. Ben ise o sıra Savaş'ın ölüm haberini sindirmeye çalışıyordum. Savaş o gün fazla alkol almış ve alkollü bir şekilde araba kullanmış. Sonrasında... Kaza yapmış." Onu böyle bir şeyi anlatması için zorunlu bıraktığım için pişman hissediyordum, hemde fazlasıyla. Oturduğum koltuktan kalkıp Kılıç'a sımsıkı sarıldım. "Şimdi senin anlatma vaktin, Afra."

"Neyi anlatacağım?"

"Benimle günlerdir konuşmama sebebini." tam olarak nedenini söyleyemem ama başka bir neden verebilirim.

"Bunu yapabileceğimi sanmıyorum."

"Afra, bana güveniyor musun?"

"Güveniyorum." güvenmiyorum, Kılıç. Ben aileme bile güvenmiyorum. Sana neden güveneyim?

"O zaman bana anlatabilirsin."

Kendimi anlatmak zorunda hissettim o yüzden kabul ettim. "Peki ama yan yana oturabilir miyiz?" Kılıç sandalyesini yanıma çekti. Yanıma gelince elini sımsıkı tuttum. "Ben o zamanlar daha 23 yaşında falanım işte liseden itibaren de bir ilişkim vardı. Neyse oralarda fazla ayrıntıya girmeyeceğim. Ben hamile kaldım." şimdiden gözlerimden yaşlarlar akmaya başlamıştı bile. Nefret ediyorum sürekli ağlamaktan. "Başta buna hazır olmadığım için aldırtmak istedim. Ama ilk önce kontrole gittim. Bebeği doğurmam zormuş, onun olması bile mucizeymiş. Ben de sorun varmış." Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bunun hakkında uzun zaman sonra ilk defa konuşuyordum. Kılıç bana güven vermek istercesine saçlarımı okşadı.

Kılıç'ın bana verdiği cesaretle devam ettim. "Bebeği aldırmamaya karar verdim. Bu durumu herkesle paylaştım, yani ailemle ve eski sevgilimle. Eski sevgilim beni terk etti, benim hatammış o yüzden o hataya ben bakacakmışım. Ailemde bebeği aldırmadığım süre benimle konuşmayacaklarını söylediler. Evlilik olmadığı için doğan bebek onların itibarlarını zedelermiş. Geriye bebeğimle ben kaldım ve onu cidden benimsedim. Ona oda yaptım, kıyafetler aldım, isim bile buldum. Sonra... onu kaybettim. Karnımdaki küçücük bebeğe bile bakamadım."

"Afra, seni anlayamam ama senin suçun değil. Kimse sana destek olmadığı sürece bilinçsiz bir şekilde o yaşta o bebeğe bakman zaten zordu." Kılıç'ın ellerini bıraktım. Kafamı göğsünden çekip ona baktım. Ona baktığımda hissettiklerimden korktum. Gözlerinin güven vermesinden korktum. Onun güvenli alanım olmasından korktum. Kaybetmekten korktum. Bu duygulardan delicesine korktum. O yüzden aklıma ilk esen şeyi yapmaya karar verdim. Zorundaydım. Parla, haklıydı. Bizim oyunumuz sadece kendimizeydi ve ben sınırı aşmıştım.

"Kılıç."

"Efendim Afra?" Kılıç hâlâ saçlarımı okşuyordu.

"Sana bir şey söyleyeceğim."

"Bir şey mi oldu?"

"Evet."

"Ama ilk önce yapmamız gereken başka bir şey var. Sen burada dur ben giyinip geliyorum."

Afra'nın kombini;

Üstümü giyinip Kılıç'a "Nasıl olmuşum?" diye sordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstümü giyinip Kılıç'a "Nasıl olmuşum?" diye sordum.

"Afra abartılı olmamış mı?"

"Yoo, gayet iyi. Sen Paris'te ki moda ikonlarını görmemişsin. Benim bu giydiğim az kalır. Zaten gideceğimiz yere uygun."

"Nereye gidiyoruz?"

"Saat kaç?"

Kılıç kolundaki saate baktı, "Yedi." dedi.

"Akşam mı? Sabah mı?"

"Tabii ki de akşam."

"O zaman 5 saatimiz kalmış."

"Neye?"

"Kılıç sus, zamanımız gittikçe azalıyor. Hadi gel." Otel odasından çıkıp, kendimizi Paris sokaklarına attık.

-Bölüm Sonu-

Hamileyim demeyecek merak etmeyin MSŞSÇDŞDÇDŞDÇGŞKDLF

Off Afra'nın bu olayı bana Maya'yı hatırlattı. (Maya diğer kurgumdan bir karakter.)

Eğer kıyafetlerde beğenmediğiniz bir parça olursa siz onu kafanızdan baştan hayal edin. Ben sadece kafanızda bir şey canlansın diye örnek koyuyorum.

Sosyal medya hesaplarım:

•Twitter: cigrttesafterhim

•Tiktok: .starashes

•Instagram: _starashes

Oyun |texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin