Bölüm 3

697 54 140
                                    

 Herkes toplandığında artık müzikler başlamıştı. Berin yanıma geldi -büyük ihtimalle Ardayla odadan çıktığımı gördü- gülmeye başladı, sonra göz ucuyla Arda'yı işaret edip

-"Ooo knks mercimek fırına gitti mi? "

-"Saçmalama öyle bir şey olmadı!"

-"Hehe, tm,ayn. Bende muzum zaten."

-"Berin! Öyle bir şey olmadı dediysem olmadı!"

-"*görüldü*"

-"Tam bir piçsin biliyorsun değil mi?"

-"Biliyorum, neyse sizin aşk meşk olaylarınızla uğraşamam. Git içecekleri getir." Bende içecekleri almaya gittim. Döndüğümde dans başlamıştı. Ecrin ve Berin sarmaş dolaş dans ediyordu. Ecrin ara sıra Berin'in kulağına bir şeyler fısıldıyormul gibi yapıp boynunu ısırıyordu. İçecekleri masaya bırakıp koltuğa oturdum. Sonra Arda'nın bana doğru geldiğini gördüm. Siyahlar içinde onu görmek nedense ona olan merakımı arttırıyor. Yanıma geldiğinde hafifçe eğildi, bir elini bana uzatıp "Bu dansı bana lütfeder misiniz Dracula'm" Elim havaya kalktığında artık dönüş yoktu. Kendimi bir seferlik de olsa oluruna bırakmaya karar verdim. Belki de Arda'ya karşı fazla ön yargılıyım. Narin elleriyle yavaşça beni ayağa kaldırdı. Bir elini belime donadığında bende elimı boynuna doladım. Dans ederken kendimi bulutların üzerinde yürüyormuş gibi hissettim. Yavaşça kulağıma doğru eğildi. "Bu kadar güzel olman beni baştan çıkarıyor" Birden yanaklarımın yanmaya başladı. Parmakları belimde nefesi boynumda dolaşıyordu.

  Nasıl oldu hatırlamıyorum, soyunma odasında olduğumuzu farkettim. Arda gömleğinin kollarını yavaşça sıyırıyordu, bana doğru gelmeye başladı. Artık kendimi geri çekmek istemiyor, evet kesinlikle ona karşı koyamıyorum. Bana doğru gelmeye devam ederken olduğum yerde kalakaldım. Aramızda on santimden az mesafe vardı. Bana doğru eğilince gözlerini benimkilere dikti.

-"Çok güzelsin biliyorsun değil mi?" Gözlerimi ondan kaçırmak için başımı eğdiğimde çenemden tutup yüzümü çevirdi.

-"Ada, ben... Ben sana aşığım. Seni ilk gördüğümden beri gözlerindeki o kıvılcım, o heyecan beni sana daha çok bağlıyor. Biliyorum sen benden pek hoşlanmıyorsun ama..."

Daha sözünü bitirmeden parmağımı dudağına koydum ve elini tuttum.

-"Arda, böyle hissettiğini bana hiç söylemedin. Bende seni seviyordum ilk senelerde ama o zaman senin sevgilin vardı vee... Ben bu hislerimi unutmak zorunda kaldım"

 Elini yüzüme koydu ve anlını benimkine dayadı, saçlarımı okşarken dudaklarımdan sadece iki kelime çıktı. "Seni seviyorum" Ardayla dudaklarımız birleştiğinde ruhum yok olmuş gibi hissettim. Eli yavaşça belime kayarken ellerimi boynuna doladım. Gözlerimi yumduğumda beni daha sıkı kavradı. Pelerimin düğmelerini açtığında omzumdan kaydığını hissettim. Boynumdaki tasmayı çıkardığında başını boynuma gömdü. Yavaşça gömleğinin düğmelerini açtığımda dövmesini sonunda görebildim. Bütün köprücük kemiğini kaplayan bir yılan dövmesi. Tekrar öpüştüğümüzde  sırtımı duvara yasladım. Elleri belimde, boynumda dolaşırken beni daha ateşli öpmeye başladı. Tekrar anlını benimkine dayadı.

-"Ada, biliyorsun ben senden çok daha uzun süre yaşayacağım ve bu hayatı sensiz geçirmek istemiyorum"

-"Bende sensiz yaşamak istemiyorum ama hayatın akışı bu. İnsanlar doğar, büyür ve ölür bunu değiştiremezsin"

-"Aslında değiştirebilirim."

-"Nasıl?"

-"Vampirler ölümsüzdür Ada. Eğer sen de vampir olursan sonsuza kadar beraber yaşayabiliriz."

KANLI AY: UYANIŞ [TAMAMLADI]Место, где живут истории. Откройте их для себя