Bölüm 27

104 7 0
                                    

Bölüme geçmeden önce şu yıldıza dokunmayı unutmayın. Keyifli okumalar... 

🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕

Dersimiz boyut geometrisiydi ve yemin ediyorum, hayatımda böyle bir ders görmedim. Sayılar, geometrik şekiller, solucan delikleri, boyut geçişleri... Bunların hepsi bir bir gözümün önünden geçerken gözlerim kapanmıştı. 

Ben bilmem kaçıncı rüyamı görürken sırama vurulan cetvelimsi şeyle başımda dikilen öğretmenimiz Prof. Noah, kollarını göğsünde kavuşturmuş, bana bakıyordu. 

  - "Sonunda uyanabildiniz bayan Masterson" 

  - "Özür dilerim Profesör"

  - "Şimdi kaldığımız yerden devam edelim, ve bu sefer uyumamaya çalışın bayan Masterson. Boyutlar arasında geçişi sağlayan plonyartus adı verilen atomik boyuttaki büyüsel kristaller sayesinde eşleşen büyüler ile bir portal açılır ve bu postallar sayesinde bir boyuttan diğer boyuta geçiş sağlanır"

  - "Profesör"

  - "Söyle Yuhanna"

  - "Bilinen kaç farklı boyut var?"

  - "Bizim keşfettiğimiz 604 milyon 920 bin 495 boyut var ama önemli olan soru, bunların ne kadarında yaşam mevcut"

  - "Ne kadar mevcut efendim?"

  - "Bilinene göre ℅27,8 inde yaşam var sadece"

Vay aq ne kadar çok boyut var anasını 

Harbiden yaa

  - "Bayan Beck ve bayan Masterson, lütfen aklınızdan dahi olsa konuyu kaynatmayın"

Benim ve Berin'in ağzı açık kalmıştı. 

  - "Bilmeyenler için tekrar söylüyorum gençler ben telepat elfim"

+++

Zil çaldığında bizimkilerle tekrar bahçede buluştuk. İki saat işkence gibi geçmişti. 

  - "Abi ders şu boyut geometrisi zımbırtısındandı ve çok karışıktı"

  - "Çok da zor değildi Berin"

  - "Sude, evladım, çocuğum. Senin sayısal ortalaman dünyada da 98 küsür bir şeydi çıldırtma beni!"

  - "İyi sustum"

  - "Sınavlara sen çalıştırırsın artık"

  - "O değil de daha kötü olanı hoca telepat çıktı amk"

  - "Sınavda nah kopya çekeriz"

  - "Vah vaaah derde bak"

  - "Çok mu komik Emre"

  - "Komik tabii aq halinize bak"

Emre ve Ege bizim halimize kahkaha atarken Sude Ege'nin dizine vurdu ve Ege yalancıktan da olsa canı çok acımış gibi yaptı. Ee tabi bizim yufka yürekli Sudeciğimiz de kıyamadı sevdiceğine. 

Biz kendi halimizde takılırken arkadan gelen Can'ı farkettik. 

  - "Selam millet"

  - "Ooo krşm hoşgeldin"

  - "Hoşbuldum ç, oturabilir miyim?"

  - "Hayıır Can efendi bayağı oldu benden kaçıyorsun önce seninle ufak işlerim var, gel bakalım" 

Diyen Berin ayağa kalktığı gibi Can'ı da kolundan tutup gözden kayboldu. Aşk kuşları tabii UwU... 

Berin Bella Beck'ten;

Can karşımdaki duvara yaslanmış, yüzüme bile bakmıyordu. Bir haltlar döndüğü çok belliydi. 

  - "Dökül"

  - "Efendim?"

  - "Dökül diyorum Can, anlat ne anlatacaksan"

  - "Yoo bir şey anlatmayacağım sen niye öyle birden ortaya attın ki öyle bir şey"

  - "Can bana karşı soğuksun okula başladığımızdan beri"

  - "Sana öyle gelmiştir küçük kurdum"

  - "İnanmıyorum"

Bu sefer ben duvara yaslanıp gözümü başka yöne çevirdim. Can yaslandığı duvardan kalkıp tam önüme geldi ve çenemden tutup bakışlarını bana kilitledi. 

  - "Seni bu hayattaki her şeyden çok seviyorum Berin tamam mı? Sadece bu aralar biraz derslere odaklıydım ve..."

  - "Ve?"

Birden trompetler çalmaya başladı ve herkes bahçeye doğru koşmaya başladı. Bu kaosun kokusu. 

Can'a 'bu burada bitmedi' bakışı attıktan sonra biz de kalabalığa doğru ilerledik. 

🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕🍕

Prof. Noah Yantashi

 Noah Yantashi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Selammm

Bölüm nasıldı? 

Görüşleri alalım. 

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. 

Sizce neler oluyor? 

Can neden Berin'e soğuk davrandı? 

Sonraki bölümde görüşmek üzere💗

KANLI AY: UYANIŞ [TAMAMLADI]Where stories live. Discover now