KANLI AY: UYANIŞ [TAMAMLADI]

Bölüm 19

Bölüme geçmeden önce şu yıldıza bir dokunursanız sevinirim. Keyifli okumalar...

🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓

 Hala yoldalardı. Ada, Berin ve Sude ile; Arda ise Can ile birlikte ilerliyordu.

Ormanlık bir alana vardıklarında etrafın karanlık olduğunu gördüler.

Neyse ki Lilith'in o alev alev parlayan gözleri yolu aydınlatmıştı. Ama ters giden bir şey vardı. Karanlık, Lilith'in gözlerinden aydınlanmamıştı. Havada mavimsi bir ışık belirmişti.

Bu ışık giderek artıyordu. Kafile durmuştu.

Hepsi ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

-"Ne oluyor Berin?"

-"Bilmiyorum Ada ama umarım tahminim doğru çıkmaz.."

Gök bir anda patladı! Mavi ışık herkesin gözünü kamaştırmıştı. O mavi ışık arasından birisi göründü. Ada'nın Berin'e ve çaktırmadan baktığı Arda'ya olan korku dolu bakışları her şeyi özetliyordu.

-"Maalesef doğru Berin. Bu A..."

Aniden ağaçların arasından direkt Ada'nın kalbine bir ok saplanmıştı. Arda sevdiğini öyle görünce bir feryat koptu dudaklarından. Koşarak yere yığılan sevdiğinin başını koydu dizlerine. Gözleri kararmaya başlamıştı.

- "Ada'm bırakma beni. Bak ben küsmedim ki sana, hadi dayan nolur" Arda'nın gözlerinden yaşlar firar ederken Andrew ve diğer avcılar etraflarını sarmıştı. Yanlarında ise ihanetin zehirlediği caniler vardı. Her halktan asiler. Arda'nın gözlerini öfke, kin ve öldürme arzusu kuşatmıştı.

Ada'nın gözleri sonsuzluğa kapanırken Arda nefretle ayağa kalktı. Lilith çocukları korumak için onları arkasına almış, asasını havaya sallayarak birkaç sihirli söz mırıldanmıştı. Ardından yüksek sesle bağırdı.

- "Harks! Yardımın lazım!

Lilith in sözleri üzerine ormanda dev bir kükreyiş duyıldu. Harks, Lilith'in ruh hayvanı, krallığın korucusuydı. Bembeyaz, upuzun dişleri ve üzerindeki sihirli yaşam kristalleri göz kamaştıran, bir onkadar korkunçtu bu heybetli kaplan. Harks'ın ortaya cıkışı üzerine avcılar bir an korkuya kapılsa da hiç istifini bozmayan Andrew bir adım öne çıktı. Hain ve ihanet zehri akıtan gözleri Arda'ya dönmüştü.

- "Ah zavallı Cedric, sevdiğin kızın önce kalbini kırdın sonra yok saydın. Keşke ölmeden önce onunla iyi vakit geçirseydin.

Duydukları üzerine adeta sinirinden deliye dönen Arda tıslarcasına Andrew'a yöneldi.

- "Seni kendi ellerimle geberteceğime ruh yemini ederim aşşağılık ibne!"

Arda'nın gözleri simsiyaha bürünmüştü öfkesinden. Ama manen değil, gerçekten simsiyah olmuştu gözleri.

Göz bebeğinden yayılmaya başlayan siyah dumanlar bütün gözünü kaplamıştı.

Vampir dişleri olması gerektiğinden çok daha uzundu. Hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlamıştı. Frank'in büyüsü ile çok büyük bir hava akımı onlara doğru ilerlerken Lilith bir yandan bir kalkan oluşturarak çocukları koruyordu, diğer yandan ise avcılara saldırıyordu.

Bu sefer kalabalıklardı ve isyankarlardan da destek çıkanlar kafileye saldırıyordu.

Muhafızlar isyan eden yaratıklarla savaşıyor, avcılar ise direkt varislere saldırıyordu.

Harks gençleri korumak için onların önüne geçerek siper olmuştu.

Arda sinirinden volkan gibi patlamak üzereydi. Andrew ise onun bu çaresizliğini izlemekten çok büyük keyif alıyordu.