KANLI AY: UYANIŞ [TAMAMLADI]

Bölüm 20

Bölüme geçmeden önce şu yıldıza bir dokunmayı unutmayın. Keyifli okumalar... 

🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩

Cadı krallığına vardıklarında onları krallık muhafızları karşılamıltı. Hepsi yorgun ve saldırının etkisi yüzünden güçsüz düşmüştü. 

Saldırıya uğrayan Ada ise hala baygındı. 

Girişte kral yardımcısı Elvis onları bekliyordu. 

Yaralı askerleri de yanlarına alarak krallık sarayına ilerlemişlerdi.

Saraya vardıklarında Kral Alvin hemen yaralıları revire yönlendirmişti. 

Ada'yı ise emniyette olması adına saray odalarından birine yerleştirmişlerdi.

Şimdi yapılacak tek şey vardı, beklemek... 

+++

Arda Cedric Rochell'dan;

Öylece yatıyordu. 

Sanki cansız, ruhu bu dünyadan yok olan bir ölü gibi. 

Onu öyle görmek içimi paramparça ediyordu. 

Hele o gün ettiğimiz kavgayı hatırladıkça, içim daha da kötüleşiyordu. 

O gün çok kırmıştım Ada'nın kalbini. 

Halbuki sadece bir şaka yapmıştı bana, neden bu kadar takılmıştım ki ona!? 

Ahh birde o şerefsiz Berk'in eline koz vermiştim. 

O itte bir boklar vardı ama kanıt olmadan bir şey yapamazdım. 

Berin ve Sude içeri girdiğinde Ada'nın başında oturuyordum. 

Elini tutmuştum ve hiç bırakmak istemiyordum. Elimi kızıl saçlarında gezdirmek bana huzur veriyordu. 

Ahh birde açsaydı o mavilerini, asla üzmezdim bir daha onu. 

  - "Arda, iyi misin sen?" diyen Sude'ye buruk bir tebessüm sergiledim.

  - "İyiyim Sude iyiyim."

Birden bire gözlerim doldu. Gözyaşları süzüldü gözlerimden. 

  - "Ama Ada'm değil"

  - "Yaa Arda deme öyle" 

Berin ve Sude gelip bana sarıldığında kendimi daha da kötü hissettim. Ağlamak istemiyordum, ağlayamazdım, ağlamamalıydım. 

Kızlardan ayrılıp espirtüel bir tavır takındım. 

  - "Amaan sizde, ölmez ya benim güzel sevgilim. Daha saçlarımı yolmadı benim, ölmez hemen"

Kızlar bu şakama gülerken içeri giren Lilith, Kral Alvin ve Kraliçe Elena'ya dönmüştük. 

Annemin anlattığına göre kraliçe Elena da bizim tarafımızdaymış. 

Ada'nın yanına geldiklerinde kraliçe Elena endişeyle yatakta yatan Ada'ya bakıyordu. 

  - "Okların sihrini nasıl yok edeceğiz Lilith, bir yolu yok mu?"

  - "Elbette var. Doğa ana döngüyü korumak için her zehrin panzehiri de verir. Ama o kadar kolay olmayacak"

  - "Ne yapılması gerekiyorsa yardıma hazırız"

Kral Alvin elini kraliçenin omzuna koyduğunda onun da ne kadar üzüldüğü anlaşılıyordu. 

Lilith derin bir nefes aldı sıkıntıyla

  - "Voysgran'a gideceğiz. Eminim orada bu sihirle ilgili bir şeyler vardır"

  - "Anladım. Hemen gidelim"

Bildiğim kadarıyla Voysgran Kütüphanesi, Elora'nın en büyük kütüphanesi. 

Yıllardır bütün cadılar bildikleri büyüleri bu kütüphanedeki kitaplarda topluyor. 

Bizimkilerle birlikte yola koyulduk. 

Kütüphane Laepe sarayının yakınlarında bir yere inşa edilmişti. 

İçeri girdiğimizde buranın büyüklüğü karşısında tekrar hayrete düşmüştüm. 

En son 4 yaşındayken gelmiştim ve daha da büyümüş burası. 

Kütüphane sihirli bir ağacın içine kurulmuş. 

Cadılar keşfettikleri yeni büyüleri bir sayfaya yazıp birkaç sihirli söz söylüyor ve ağaç bu bilgileri köklerinde saklıyor. 

Biri kullanmak istediğinde yapması gereken yine sihirli bir şeyler söylemek oluyor. 

Lilith, ben, Emre ve Ege; Ada'yı iyileştirecek büyüyü aramaya başlamıştık. 

Ancak yüzbinlerce büyü arasından onu bulmak pek de kolay olmayacaktı. 

🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩🍩

Kraliçe Elena

Kral Alvin

Voysgran Kütüphanesi

Selaaam! 

Bölüm nasıldı? 

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. 

Sizce Ada uyanacak mı? 

Voysgran'ı beğendiniz mi? 

Sonraki bölümde görüşmek üzere💗