KANLI AY: UYANIŞ [TAMAMLADI]

Bölüm 13

Bölüme geçmeden önce oy atmayı unutmayın. Keyifli okumalar... 

🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊

Berin Beck'ten;

 Her yer sular altındaydı, sadece su. Etrafımda çeşit çeşit balık adeta dans ediyordu. Suda yürüyordum ama nefes Almanya hiçbir sorun yoktu. Denizin dibindeki mercanlar, bu maviliği süsleyen çicekler gibiydi. Birden kulağıma dolan melodik sesle içimde huzur hakimiyet kılmıştı. Sesin geldiği yöne döndüğümde tüm kudretiyle Atlantik karşımdaydı. Nasıl fark etmemiştim ki! O tarafa doğru yüzdükçe ses netleşiyordu. Dev saraydin içeri girdiğimde inciler ile süslenmiş, mercandan dev bir taht tüm heybetiyle karşımdaydı. Tahta yaklaştığımda o melodik ses arkamdan gelmeye başlamıştı. Arkamı döndüğümde tüm güzelliğiyle karşımda bir deniz kızı duruyordu. Kuzguni siyah saçlarımı beline kadar uzanmış, zeytin gibi kapkara gözleri adeta parlıyordu. Gece mavisi kuyruğunda yer yer mor, mavi ve turkuaz renk pullar göz kamaştırıyordu. Melodik sesiyle "Bella" diyerek yanıma yaklaştı.

-"Sonunda varisi mi görebilmek ne güzel" Gözlerim heyecanla parıldıyordu. Bu Alessi'ydi. Birden elleriyle suyu yönlendirmeye başladı. Su ellerinin arasında şekil bulurken melodik mırıltılar döküldü dudaklarından. Su küresinden çıkar ışık, gözlerimi kapatmama sebep olmuştu. Tekrar açılan gözlerim, Alessi'nin elindeki taca kaymıştı. Masmavi pırlantaların ve incilerin süslediği tacı narince başıma koydu. Suyu tekrar yönlendirdiğinde bu sefer avuçları arasında masmavi safirden bir kalp tutuyordu. Kalbi göğsüme yaklaşmasıyla kalbin vücudumla birleştiğini hissettim.

(Berin'in tacı temsili) 

 Yatağımdan birden doğrulmamla elimi enseme götürdüm. Odayı dolduran ay ışığı bileğimde duran tritona kaymıştı. Altın renginde parlıyordu ve birden kayboldu. Derin bir nefes aldım ve odadan çıktım. Mutfağa doğru adımlarken rüyamda Alessi'nin bana 'Bella' diye seslenmesine takılmıştım. Acaba yanlış kişinin rüyasına mı girdi bu kadın, diye düşünmeye başladım. Çünkü adımın Bella ol olmadığına eminim. Gerçi koskoca okyanus kraliçesi hata yapmış olamaz değil mi? Bu sorular kafamı kurcalarken mutfağa varmıştım. Dolaptan su şisesini alıp kafama diktiğimde nezaket kurallarını siktir etmiştim. Sonuçta gidiyoruz, bir daha kim gelip içecek ki? Tam suyu lıkır lıkır içerken birden kapının önünde duran kurt bakışlımı farkettim. Anında şişeyi dolaba geri tıkıştırdım. Can kapıdan ayrılıp içeri doğru ilerledi.

-"Uykun kaçtı sanırım" dedi bana doğru adımlarken.

-"Gördüğüm rüya malesef uykumu kaçırdı" Can'ın kaşları çatılmıştı.

-"Ne gördün, seni rahatsız edecek bir rüya mıydı?" Kısaca rüyamı anlattığımda Can hayretle bana bakıyordu. Gözleri heyecanla parıldarken ellerini omzuma koydu.

-"Berin, bu inanılmaz bir şey. Kraliçe seni kabul etti" Gözlerimi kaçırmıştım.

-"Evet, inanılmaz bir şey ama bir sorun var. Benim adım Bella değil. Rüyamda Alessi bana Bella diye seslendi ve kafam çok karışık" Can kollarını bana doladığında başıma şefkat dolu bir öpücük kondurdu. O an kalbimin yok oluşunu hissettim. Bu ne biçim bir duygu, sanki Can beni bıraksa havalanıp uçacakmışım gibi hissediyorum. Kafamda kendimle cebelleşirken Can geri çekilmişti. Bir süre öylece bakıştık. Gözleri dudaklarıma kaydığında ruhum bedenimden çıkmak üzereydi. Dudaklarıma kapandığında ilk başta kasılsam da öpücüğüne karşılık verdim. Eli belime kaydığında sanki mümkünmüş gibi beni daha sıkı sarmaladı. Ellerimi boynuna doladığımda beni daha da kendine çekti. Adeta tek vücut olmuştuk. Bir an bunun hiç bitmeyeceğini düşünmüştüm, taa ki Can geri çekilene kadar. Ellerimi tuttuğunda kahvelerine dalmıştım. Boğazını temizleyip irislerini bana çevirdi.