Bölüm 18

574 55 8
                                    

Bölüme geçmeden önce şu yıldıza dokunmayı unutmayın. Keyifli okumalar... 

🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌺

 Berk ve Travor arasındaki kin ve nefret gözlerini bürümüştü. Travor'un tek istediği şey tahtın sahibi olmaktı. Bunun için ise her şeyi yapabilirdi.

Bir süre düşüncelere dalmıştı ki o an aklına gelenlerle hain bir sırıtış yer edinmişti yüzünde.

- "Prenses ile aran nasıl?"

- "Dediğim gibi beni arkadaşı olarak görüyor"

- "Güzel, bu arkadaşlığı ileri bir seviyeye getirmen gerekecek"

- "Ne demek istiyorsun baba"

- "Tahtı istiyorsak artık tek çıkış yolu Jade'in kalbinden geçer. Orayı zalimce kuşat ve taht senindir"

- "Söylemesi çok kolay baba. Cedric beni yanına bile yaklaştırmıyor. Onunla konuşabilmem bile mucize"

- "Lanet olsun!" Travor derin bir nefes alıp kollarını göğsünde bağlamıştı. Ardından zırhının cebinden küçük bir hançer çıkardı. Hançer yakutlarla süslenmiş, göz kamaştırıcı bir yapıya sahipti. Berk tam eline alacakken Travor onu durdurdu.

- "Madem Cedric yolumuza çıkıyor ve sorun yaratıyor, o zaman sorunlarımı çözelim" Hançeri Berk'in eline verdiğinde direk olarak pantolonun arka cebine gizlemişti onu. Travor elini oğlunun omzuna koyarak gözlerini hizzalamıştı.

- "Bu görevi başaracağına eminim oğlum"

- "Hiç şüphen olmasın baba" Ardından oradan hızla uzaklaşarak gözden kayboldu.

Diğerleri çoktan Krallık Sarayı'na varmıştı. Berk ile kapıda karşılaştıklarında Lilith sorgular gözlerle bakıyordu ona.

Aklını okuyarak nereye gittiğini gördüğünde yüzünde bir tebessüm oluşmuştu.

Çünkü gördükleri sadece bir yalandan ibaretti.

Elvin, bu tür numaralara karşı ona çalışan herkesin zihnine sihirli bir bariyer yerleştirmiş, zihnini okumaya çalışanların tek gördüğü sahte anılardı.

Lilith ise sadece Berk'in babası ile hasret giderdiğiydi. Nereden bilebilirlerdi ki sonranı hazırlayanın o olacağını

***(@bluedreamswritter ) 

Jade (Ada) ve Cedric (Arda) Virgonya Köşkü'nde sakin sakin ve konuşa konuşa geziniyordu. İkisinin de aklında son yaşananlar vardı. Avcıların onlara saldırması, Jade'in özel gücünün ortaya çıkması, portalın açılıp yeni bir evrene gelmeleri... Besbelli ki bu olanlar normal değildi. Jade, Cedric'e döndü ve ona gülen gözlerle şunu dedi.

-"Ne çok şey yaşadık değil mi?"

-"Haklısın küçük ejderim.." Cedric gülümseyerek Jade'e yöneldi. Ardından Jade.

-"O notu okudum."

-"Nasıldı?" Jade, Cedric'in gözlerine baktı. Mutluluk ve heyecanı görmüştü gözlerinde. Not kendisini tebessüm ettirmeyi başarmıştı. Cedric'e daha bi' bağlanmıştı. Aslında içi kıpır kıpırdı lakin ona şaka yapmayı düşündü. Jade gülümsedi.

-"Tebessüm ettirmedi değil. Ama daha iyisi olabilirdi."

-"Daha iyisi derken?"

-"Misal, daha gizemli, merak uyandırıcı olabilirdi..ne bilim bana küçük ejder getirebilirdin." Cedric bozulmuştu. Yüzündeki ifadeye bakılırsa kızın notu beğenmediğini düşündü. Ama ortada şöyle bir sorun vardı. O zaman Ada neden gülümsemişti?

KANLI AY: UYANIŞ [TAMAMLADI]Where stories live. Discover now