Bölüm 4

520 48 82
                                    

Arda'nın söylediklerine iç çektikten sonra çimlere yaslanıp yıldızları izlemeye başladım. Arda da aynı şekilde yanıma uzandığında merakıma yenik düştüm.

-"Başka varlıklar da var dedin. Hangileri bunlar"

-" Kurtadamlar, cadılar, büyücüler, nemfler, elfler, ejderler, melezler, sirenler falan var işte"

-"Pekii bay çok bilmiş, bunlardan hangisi bizden daha güçlü hangisi daha güçsüz?"

-"Birincisi, bunları bilmem çok bilmişlik değil, hayati bilgi. İkincisi sorunu cevaplayayım. Kurtadamlar, fiziksel olarak güçlerimiz eşit sayılır ama onlar etki altına alınamaz ya da alamaz. Ayrıca ısırığı bir vampiri öldürebilir."

-"Eee bunları yok etmenin hiç bir yolu yok mu?!"

-"Tabii ki var, gümüş bıçak."

-"Anlaşılmıştır.Diğerlerine geçebiliriz"

-"Cadılar. Çoğu kişi cadı ve büyücüleri aynı zanneder amaaa farklı. Cadılar doğayı kullanırlar, büyücüler ise kendi yaptıklarıyla sihir yaparlar"

-"Bizden güçlüler mi güçsüzler mi yani?"

-"Duruma göre değişir. Fiziksel olarak vampirler tabii ki daha güçlü ama cadıların büyüleri çok güçlüdür. Bir vampirin zihnine gönderdikleri sinyalle beyninin patladığını hissettiren bir acı verebilirler sana. Büyücüler de aynı şekilde ama onlar daha farklı. Şu iksir zımbırtıları falan filan var. Ayrıcaaa bak hepsi için geçerli değil unutma, büyücüler güce çok düşkündür eğer bir büyücüden daha güçlüysen ya gücünü ister ya da ölümünü. Cadılar ise çok bencildir. Her zaman kendi lehine olan taraftadırlar"

Sadece anladım anlamında başımı salladığımda Arda sözlerine devam etti.

-"Geldik Nemflere. Nemfler kutsal kan olarak da adlandırılır. Gerçekten onlar da güçlü yaratıklar ve doğa ananın çocuklarıdır. Asla ama asla bir nemf kanı dökme yoksa lanetlenirsin. Bu lanet de öyle ölene kadar değil ha. Direk ruhun lanetlenir ve ruhun lanetlenmesi kadar kötü birşey yok yemin edebilirim"

-"Anlaşıldı Nemflere dokunmuyoruz."

-"Gelelim elflere. Elfler de doğa ananın hizmetçileridir. Elementlere göre sınıflandırılırlar. Şu elfleri, ateş elfleri, hava elfleri, doğa elfleri vesaire vesaire"

-"Pek sevmiyorsun elfleri anlaşılan ha"

-"Yani pek haz ettiğim söylenemez."

-"Neden? Ne yaptın yine?"

-"Bir kere bir elfi öpmeye çalıştım da suratıma su püskürttü ondan Ada" Koluna dirseğimle hafifçe vurduğumda ilk başta inlese de kahkaha atmadan duramadı.

-"Ejderleri bildiğini tahmin ediyorum. Ağzından ateş püskürten devasa boyutlarda uçan inanılmaz hayvanlar"

-"Seviyorsun anlaşılan"

-"Evet hemde insanlardan daha çok"

-"Benden de mi daha çok?" Arda bana bir bakış attıktan sonra inanamayacağım bir hızla bileklerimden tutup üzerime çıktı ve yüzümü adeta zihnine kazımak istercesine izlemeye başladı.

-"Bu hayatta en sevdiğim varlığım sen olduğunu biliyorsun değil mi?"

-"Biliyorum yoksa sana yüz vermezdim zaten" Bakışları gözlerimden dudaklarıma çevirdiğinde benim gözlerim de dudaklarına kaymıştı. Kendimi toplayıp bu düşüncelerden sıyrılmak istedim, üzerimden atıp oradan gitmek istedim ama yapamadım. Şuan tek istediğim oydu. Hayatımda daha önce hiç onu bu kadar çok arzulamamıştım ama elimde değil. Onu istiyordum hemde her hücremle. Ellerimi kurtarıp ensesinden tuttuğum gibi dudaklarımız birleşmişti. İlk şoku atlattıktan sonra o da öpücüğüme karşılık verdi. Dudaklarını benimkine daha çok bastırdığında elleri belimde kaymıştı bile. Ben de ellerimi onun sırtında dolaştırmaya başlamıştım. Eğer ben müdahale etmezsen işlerin hangi raddeye geleceğini tahmin ettiğimden Arda'yı üzerimden iteklediğimde yanıma uzanıp mızıldanmaya başlamıştı.

-"Hadi ama yaaaa! İki öptüm sadece ya" Bağdaş kurarak oturduğumda o da doğrulmuştu. Tekrar beni öpmek için dudaklarını büzdüğünde parmağımı dudağına koyup kendimden uzaklaştırdım. Arda tekrar homurdanmaya başladığında merakıma yenik düşüp ağzıma geleni söylemeden edemedim

-"Eee Arda bey. Sizin tanıdığınız başka varlık var mı?"

-"Var tabii ki. Hatta sende tanıyorsun kendilerini."

-"Dalga geçiyorsun değil mi?" Arda'nın suratına baktığımda hiç de şaka yapar gibi hali olmadığını gördüğümde birden şaşkınlığımı gizleyemedim.

-"Bir dakika ya sen şaka yapmıyorsun"

-"Günaydın leydim"

-"Kim peki!?"

-"Sırayla söyleyeyim. Berin kurtkadın, Ecrin cadı, Sude ve Ege nemf, Emre de büyücü." Gözlerim fal taşı gibi açıldığında ne yapacağımı şaşırmıştım. Yani bizim bütün tayfa... Yaratık mı? Arda'nın elini çırpmasıyla kendime gelmiştim. Bir süre beraber şehri ve Kanlı ayı izledik. Ay tam tepede duruyordu. Birden Arda arkasını dönüp ayağa kalktığında beni de kolumdan tutup ayağa kaldırdı.

-"Elimi tut ve sakın bırakma" dediğinde yüzündeki ciddiyet her şekilde görülebilirdi. Başımla onayladığımda sıkıca elini tuttum ve birden kendimizi arabanın yanında bulduk. Arda tam arabanın kapısına el atacaktı ki arabanın üstüne atlayan kurt neredeyse Arda'nın elini ısıracaktı. Kendini hızla geri çektiğinde kurt yavaşça arabadan aşağı inip üzerimize yürümeye başladı. Arda'nın beni arabaya atıp kapıyı kilitlemesiyle neye uğradığımı şaşırdım. Ne kadar uğraşsamda bir türlü kapıyı açamadım ve çaresizce cama vurarak Arda'ya seslenmeye çalıştım. Arda arka cebinden çıkardığı gümüş çakıyı eline aldığında kurt Arda'nın etrafında bir boşluk aramaya başladı. Birden Arda'nın üzerine atladığına tek yapabildim çığlık atmak olmuştu. 

Dadadadaaa! 

Hello my honeys, nabersiniz? 

Arda rahmetli cjhflcohyxh

Sizce kurt kim? 

Arda saldırıdan kurtulabilecek mi? 

Siz Ada'nın yerinde olsaydınız nasıl hissedersiniz? 

Yorumlarınızı bekliyorum canlarım. Sonraki bölümde görüşürüz💖

İnstagram: littlecare.jade

Twitter: littlecarejade

KANLI AY: UYANIŞ [TAMAMLADI]Where stories live. Discover now