7

288 38 17
                                    

Listeyi gözden geçirmeye karar verdi. Dosyalarını eline aldı. Ama Chanyeol'ün yüz ifadesi gözünün önünden gitmiyordu. Bu şehvet olmalıydı.Yine aynı şeyi yaptı. Suho, Baekhyun'u üç yıldır beraber çalıştığı yönetici asistanıydı. Deneyimli ve verilen her işi üstesinden gelebilecek kadar yetenekliydi. Ertesi sabah Baekhyun dans pistini ölçerken yardım etmek için yanındaydı. "Bana menfi ile ilgili konuşmak için saat onda buluşalım dedi. Şimdi Yujin'den öğreniyorum ki şehir dışına çıkmış." Yüzünde bıkkın bir ifade vardı. Baekhyun yüzüne düşen saçlarını düzeltti.

Chanyeol aynı zaman üç önemli detayla ilgili kararını bildirecekti. Onu öldüreceğim diye düşündü. Daha fazla programın gerisinde kalmayı göze alamazlardı.
" Bana bırak. " Dedi Suho sertçe.
"Bu öğleden sonra bir toplantısı var, onu takip edeceğim ve bütün imzaları alacağım. "

"Harika."

Suho iç geçirdi. Yirmi üç yaşında birinin dinçliğine sahipti.
"Eğer bu kadar yakışıklı olmasaydı ondan nefret edebilirdim. "

"Ben bu durumu aştım." Dedi Baekhyun. O kadar yorgundu ki; birisinin gelip onu vurmasını ve bu ıstıraba bir son vermesini diliyordu.

" Yemek şirketini ara ve bütün menüyü bugün bildireceğimizi söyle hamsiler dahil. "
Ölçüleri bir kenara not etti. Mutfaktan bir kahve aldı ve düşmeden önce oturdu. Her şey üstüne geliyormuş gibi hissettiği anlarda Luhan'ın onu bu durumdan çekip çıkarma kabiliyeti vardı. Luhan telefonu üçün çalışta açtı. "Ben de hala hayatta mısın diye merak ediyordum."

" Her zaman patronumdan öğrenebilirsin. " Dedi kuru bir ifiade ile. "Beni öldürmeye çalışıyor. "

"Nasıl gidiyor?" Diye sordu Luhan'ın sesinde alaycı bir ifade vardı.

Baekhyun elindeki kalemin dibini ısırdı. "Onun hakkında ne hissettiğimi biliyorsun demek, enteresan."

"Aslında, hayır bilmiyorum." Bir sessizlik oldu.
"Sen biliyor musun?" Luhan iç geçirdi.
"Bu yakınlarda öğrenmek zorunda kalacaksın biliyorsun."

"Hayır," Baekhyun sessizce itiraz etti. Özellikle şimdi böylesi katı kuralları varken.

"Senin için endişeleniyorum Baek. Önümüzdeki on yılı kariyer hırsı ile geçireceğinden ve sonunda bundan daha fazlasını istediğinde çok geç olacağından."

" İşte yine başlıyoruz. Sadece yirmi sekiz yaşındayım. Kariyer basamaklarım tırmanmam gerek."

" Peki ya çocuk?"

" Çocuk istemiyorum. "

"Çocuk isteyip, istemediğini bilmiyorsun. Kariyerleri için çocuk yapmayı erteleyen bir sürü insan var ve bir sabah uyandıklarında çok geç olduğunu fark ediyorlar."

Baekhyun gözlerini kapattı ve sabretmek için dua etti. "Çocuk istemediğimi biliyorum. Aslında, belki de yumurtalarımı bağışlamalıyım. Böylece yıllarca bebek sahibi olmak uğraşan o zavallı insanlarin birinin bir şansı olabilir."

Luhan derin bir nefes aldı. "Hayır, yapamazsın."

"Biz beraber büyümedik mi? "

"Evet, ama..."

"Luhan, maço kocan, muhteşem oğlun ve yakında doğacak kızınla çok mutlu olduğuna eminim. Ama beni bu çocuk konusunun dışında tut. "

Luhan içini çekti. "Tamam."

Baekhyun ses teknisyenlerinin olduğu yöne baktı. "Eğer bir süre benden haber alamazsan bil ki ya bir çığın altında kalmışımdır ya da gerçekten o kadar ileri gidip, kayınbiraderini öldürmeye karar vermişimdir. Bu arada nasılsın? Doktorun söylediklerini dinliyor musun?"

time bomp-ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin