13

302 41 19
                                    

Chanyeol başını salladı. "İyi tercih. Uzun zaman oldu, değil mi?"

"Pardon?" Baekhyun gerildi ve ayağını geri çekmeye çalıştı. Ama Chanyeol buna hazırlıklıydı. Onu sıkıca tuttu.

"En son ne zaman biriyle buluştun?"
Baekhyun, bunu itiraf edecek değildi tabi ki. Chanyeol gülümsedi. "Tam da düşündüğüm gibi. Yani teorik olarak şu duruşunu kıracak kişi ben olsaydım, baldırının üzerinden bu şekilde ellerimi yukarı kaydırmak isterdim ve önce kasların üzerinde çalışırdım, ilk önce bu bacak ve sonra da diğeri. Gevşeyip rahatladığından emin olurdum."

Baekhyun Chanyeol'ün parmakları baldırlarına masaj yaparken zorlukla yutkundu. Tanrım, çok iyi hissettiriyordu.

"Sonra," diye devam etti. "O noktaya geldiğinden emin olduğum zaman, yavaşça niyetimin ne olduğundan emin olmanı sağlardım. Sen de savaş-veya-kaç bakışını atardın. Öpülmek istediğin zamanlarda ısırdığın gibi alt dudağımı ısırmanı beklerdim çünkü öpülmek isterdin. Bu da benim sana bir tane vermem için ipucu olurdu ve ben de verirdim ama sadece alaycı ve kısacık bir tane. Sıcaklığı arttırmak için yeterli olurdu. Sen buna kendini tamamen kaptırdığında, o alt dudağın tadına kendim bakmak isteyebilirdim."
Chanyeol baldırına baskı uygulayınca Baekhyun gözlerini kapattı. "Benimle misin?" diye mırıldandı.

" Evet." Baekhyun'un sesi kısıktı ve  kesinlikle onun gibi değildi.
"Bene. Sonra, boynunun o hassas noktasına bastırırdım, tam nabzının olduğu yere. Çünkü biliyorum, sen de işe yarıyor. Erojen bölgelerden bir diğeri... Ve bu varsayımsal senaryoda sıcaklık yükseliyor olmalı. Ve terin göğsünün arasından aşağıya doğru süzülürdü, şimdi olduğu gibi. Benim için karşı konulamaz bir hal alırdı."
"Kısa bir süre sonra da seni rahatsız eden boxerını üstünden kurtarmış olurdum."

Baekhyun kuruyan dudaklarını yaladı. "Bence bu kadarı yeter."

" Nasıl sona erdiğini bilmek istemiyor musun?"

"Hayır," dedi Baekhyun çatlak bir sesle.

"Sadece birazcık daha," Chanyeol'ün gözleri mizah ve karanlık bir ilkellikte parlıyordu. "O zaman sana dokunmak için deli olurdum ve ellerimi üzerinde dolaştırırdım. O güzel tenini ofisimde olduğu gibi avuçlarımın içine alıp, ama bu sefer ağzımı da kullanarak benim için kasılmanı ve inlemeni sağlardım."
Geniş omuzlarını kaldırdı.
"Bu noktada başka yerlerine dokunmam için yalvarır olurdun ve eğer bana izin verirsen-"

" Yeterli," Baekhyun titreyerek araya girdi. "Anladım."

" Emin misin? Tam da iyi kısmına geliyordum." 

"Sen kimsin, bu arada? Muhafazakar Chanyeol nereye gitti?"

Chnayeol başını salladı. "Yatak odasında asla muhafazakarlık olmaz, Baek."

" Tanrım." Baekhyun kararsız bir şekilde derin bir nefes aldı. "Sadece merakımdan soruyorum, nerede durmayı düşünüyordun?"

Chanyeol içine işleyen bir şekilde ona baktı. "Düşünmüyordum."

Baekhyun tam jakuziden çıkmaya hazırlanırken Chanyeol elini onun elinin üstüne koydu. Baekhyun ona bakarken göğsü yerinden fırlayacakmış gibi hissetti. "Kal."
" Bence, ben yeterince kaldım. "

"Ne?"

Chnayeol jakuziden çıktı ve Baekhyun'un başını döndüren gülümsemesiyle ona baktı. "Hiç kimsenin bu isi kullanmayacağından emin olacağım."

Baekhyun onun arkasından, nabzı hızlanmış, midesi düğümlenmiş bir şekilde baktı. Bu yaşadıkları gerçek miydi? Chanyeol'ün ona bunları yapmasına gerçekten izin mi vermişti?
Ayağına başka bir kramp girince irkildi ve masaj yapmak için uzandı.. Chanyeol bir konuda haklıydı. Bu konu öyle ya da böyle bir şekilde sona ermeliydi.

time bomp-ChanbaekWhere stories live. Discover now