15

309 41 25
                                    

Baekhyun Chanyeol ile yan yana yürürken, kalp atışlarının daha da hızlandığını hissetti. Bağ evi muhteşem görünüyordu. Ateş ve ışık her köşeden yükseliyordu. Meşaleler gelen misafirleri karşılamak için araba yolunda yakılmıştı. Kokteyl alanı ana veranda da fenerlerle aydınlatılmıştı ve şarap bağı kıvrılarak tepeye doğru ışıklandırılmıştı. Bütün mekan büyülü gibiydi. Sanki periler gelip her şeyi kıvılcımlarla ayarlamışlardı.

Dört kişilik grup, veranda da caz çalıyordu. Barmenler, misafirler için farklı kokteyller hazırlamak için bekliyorlardı ve görevliler gelen bütün VIP konukları şarap bağını gezdirmek için hazır bekliyorlardı. Hatta inatçı şampanya çeşmesi bile çalışıyordu. "Sonuçta kendimi oldukça Dionisos gibi hissediyorum," diye mırıldandı Chanyeol'e doğru.

" Gerçekten harika görünüyor. Sence Dionisos'un eşini kıskandırabilir miyiz?"

Baekhyun gözlerini devirdi. "O zaman her şeyden memnun olacak mısın? Mutlu olacak mısın? "

"Gece yarısı, bütün her şey bitip herkes benim şarabım hakkında konuştuğunda olacağım."

Baekhyun, Chanyeol'ün geniş omuzlarındaki gerginliği fark etti. "Olacaklar," dedi yavaşça. "Bu harika bir şarap, Chanyeol. Rahatla ve anın tadını çıkar. " Chanyeol'ü bırakıp, giriş kapısının orada bekleyen genç ve güzel görevlilerinin yanına gitti. Hepsi her konuk için özel hazırlanan kabartma kutular ile bekliyorlardı. Kutuların üzerinde PW mavisiyle İLETİŞİM KURULAMAZ yazıyordu.

Elemanları vitrin olarak göze hitap etmesi içindi, daha fazlası değil. Hazırladığı birçok parti de onları konuklarla işi pişirirken veya politikacılarla yasaklı maddeler kullanırken yakalamıştı. Konuklar tam vaktinde, ardı ardına bağ evine varmaya başlamıştı.
Limuzinler, büyük koyu renkli sedanlar ve hatta bir motosikletlinin arkasında gelen bir Silikon Vadisi milyoneri. Siyah kravat, demek istiyordu ama kim onu reddedebilirdi ki?

Onun asi kişiliği bir servet değerindeydi ve yaptığı her şey haber oluyordu. "Eşinizle iyi vakit geçirmenizi dilerim Bay Jongin," dedi gülümseyerek ve ona eş kartını uzattı. "Onu arayıp bulduğunuzdan emin olun."

Kartta kimin isminin yazdığım çok iyi biliyordu. Tek ve değiştirilmiş tek eşleşmeydi. Çünkü Jongin'in bir numaralı pop yıldızıyla partisinde takılması kaçırmayacağı bir fırsattı.

Davetlilerin büyük bir kısmı toparlandığında Chanyeol'ü konuşmasının üzerinden geçerken buldu. Baekhyun'un yardım talebini ısrarla reddetmişti. Ve konuşmasına başladığında anlamıştı. Chanyeol başarmıştı.
"Sekiz yıl önce California'ya Napa topraklarından ailemin yüz yıldır yaptığı Tuscana şarapları kadar başarılı bir şarap yapma hayaliyle gelmiştim. Benzersiz ve yumuşak güzelliğiyle Napa Vadisi'nin şaraplarını yaratmak sorun olmaz, diye düşündüm," Chanyeol gülümsedi.

Baekhyun, orada bulunan bütün kadınların nefesinin kesildiğini biliyordu. Durakladı, yüzünü hüzünlü bir ifade kapladı.

"Ne kadar da yanılmışım. Altı sezon boyunca bu bağların Park Wine adı altında üretilecek kalitede şaraplar için ürün vermesini bekledim. Ama bir yerde doğru olanı yapmayı başardık. Hep burada olduğunu bildiğim şeyi sonunda hasat edebildik. Ve bu akşam o emeğin meyvesini tadabileceksiniz. The Devil s Peak." Chanyeol kadehini kaldırdı.
"Biz harika olduğunu düşünüyoruz ve umarız siz de, aynı fikirde olursunuz. Şerefe! Ve akşamın keyfini çıkarın."

Baekhyun zorlukla yutkundu, gözlerinin yanmaya başladığını hissetti. Bundan daha iyisini yazamazdı. Bu tutkuyu Chanyeol'dem başka kimse yakalayamazdı. Ve en sonunda, önemli olan onun mükemmel bir konuşma yapmış olduğuydu.
Gecenin geri kalanı sorunsuz devam etti. Listelerindeki hemen herkes davete katılmıştı. Silikon Vadi sakinleri, şarap bloggerları, politikacılar, sanatçılar ve iş dünyasının elit isimleri. Baekhyun'u en çok şaşırtan, hemen hemen herkes kartlarda geçen eşini bulabilmek için hevesli olmuştu.

time bomp-ChanbaekWhere stories live. Discover now