Bakınız sevgili okur, hayat çok tuhaftır.
Bir an öncesine dek bu hayattan istediği her şeyi elde etmiş, genç ve başarılı bir kadınken, yalnızca ufak bir kalp atımı içinde, tüm bunları kaybedebilirsiniz.
Mesela ben.
Ben bu sabah dünyanın en mutlu kad...
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
•kırlangıç yuvası•
Ahu'nun hayatı boyunca sadık kaldığı birkaç insan vardır. Ve o insanların yalnız biri erkektir.
"Üzeyirciğim, buralara biraz da bebek sarısı mı atsak, ne diyorsun?"
Kuaförü Üzeyir.
"Bebeğim sen zaten bebeksin."
"Ahahaha! Ay sen de olmasan hatırlatan olmayacak, değil mi Firuze?"
Beni sadece onayımı alması gerektiğinde hatırlaması...
"Evet Ahu."
"Ruhsuz ruhsuz evet Ahu deme bana. Üzeyirciğim bunu maniküre alabilir misin sana zahmet?"
Üzeyir ellerimi profesyonel bir ilgiyle süzdükten sonra hiç profesyonel olmayan bir cık cıklamayı takiben "Semaaaa!" diye seslendi içeri kaçıp saklanmış zavallı çırağına. "Maniküre geç."
Hadi Sema, sen önden ben arkadan maniküre.
Yerimden kalkıp aheste aheste maniküre giderken Ahu'nun Üzeyir'le derin bir sohbete daldığını duyuyordum. Sema, Üzeyir'in çırağı olma şansızlığına kurban gitmiş gencecik bir kızdı. Kısa bir hoşbeşten sonra ellerimi önce manikür suyuna koydu, sonra da tırnak diplerimi cımbızıyla düzeltmeye başladı.
Manikürden kalkınca Sema'ya teşekkür ettim ve sevimsiz Üzeyir ile ondan daha sevimsiz Ahu'nun kahkahalar atarak güldüğü salona geçtim.
"Ay bayılıyorum senin kahvene Üzeyir. Makinede mi yapıyorsun sen bunu?"
"Ne makinesi kız? Bakır cezvem var içerde, sırf bu köpüklü olsun diye üç çırak kovdum ben. Haberin var mı senin?"
Zavallı Sema o kahveyi köpürtmek için Allah bilir neler yapmıştı. Bilmek istemiyordum.
"Çok güzel oldu, çok. Bir fön de çektik mi..."
Ahu'ya yaptığı saçın keyfiyle kendinden geçmekle meşgul Üzeyir'in yanından sıyrılıp Ahu'ya yaklaştım. "Ahu, çıkmam lazım benim."
Kafasındaki folyoları hışırdatarak bana baktı. "Böyle mi gideceksin sen?"
Ondan daha kabul edilebilir gözüktüğüm fikrini kendime sakladım ve "Çok kasıntı bir şey olmaz," dedim. "Çiftlikte veriyor kadın daveti. Topukluyu çekip gidecek halim yok ya."
Bana büyük bir hataya bakar gibi baktı. "Bir kadının düz taban giymeye karar verdiğin an kaybettiği andır."
"Facebook'tan mı duydun bunu?"
"Başak'ın Jimmyleri'ni giy. Sendeydi onlar."
"Yok olmaz." dedim bakışlarımı anında ondan kaçırıp.
