baskın yapma zanaatı

31 3 0
                                    


Suki Waterhouse, Nostalgia

Suki Waterhouse, Nostalgia

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.


•baskın yapma zanaatı•

"Bilmiyorum. Diğeri daha iyi olmuştu sanki."

"Emin misin? Bu bence."

"Yok yok..."

Burak ucundan tadına baktığı şeyi bana uzattı ve "Olmadı bu sefer." dedi. "Bıraksak mı bu işin peşini Firuzeciğim?"

Hayır! Ne münasebet!

Bırakamazdık. Yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmiştik. Öğrenilecekti o matchalı kek!

"Ne yapalım biliyor musun?" dedi Burak elindeki mutfak havlusunu kıyıya bırakırken. "Sen ne istiyorsan sipariş edelim. Hatta sahildeki kafede yapıyorlar böyle zerzevatlı keklerden..."

Kek yeşil diye zerzevatlı demesi... Bu erkeklerin en medeni modeli bile böyleydi işte.

"Hayır Burak!" dedim inatla. "Oldu işte."

"Emin misin?" dedi elimdeki yeşil şeye şüpheyle bakarak. Şüphesi ben matchalı kek fikrini ortaya attığım an baş göstermişti.

Kek dediğin limonlu olur, üzümlü olur, havuçlu olur gibisinden argümanları vardı. Matcha'nın müthiş bir şey olduğunu söyleyip ikimizin de kafasından mutfak önlüğünü geçirdiğimde itiraz etmemişti ama gel gör ki günün sonunda yaptığım her keke şüpheyle yaklaşmaktan da vazgeçmemişti.

Ya da basitçe, beceremiyordum.

Oflayarak yenilgiyi kabullendim. Burak sporcu olduğu için şeker yemiyordu, ben de diyetim yüzünden. Didem Özkaplan'ın yerken kameraya doğru ayılıp bayıldığı o şekersiz matchalı kekten yapalım demiştik. Daha doğrusu ben demiştim, Burak da süper birisi olduğundan hemen malzemeleri sipariş etmişti.

Soracaktım bu kekin hesabını o kızdan. Yerken kameraya karşı kestiği pozlarda yedi yetimin hakkı vardı.

Burak yüzümün düştüğünü fark edip derhal zerzevatlı keki kurtarma çalışmalarına başladı. "Ya Firuze, o kadar kötü olmadı. Sağlıklı en azından. Kahveyle yenir bu."

"Senin diyetinde kahve yasak." dedim somurtarak.

Kırık kalbimi kurtarmak adına son ve en önemli hamlesini yaptı.

"Tamam kedilere veririz o zaman."

Canım ya. Kediler de bayılırdı ya bu yeşil şeye.

"Tamam." dedim en sonunda. "Sen git içeri ben buraları toplayayım."

"Yok, beraber yaptık beraber toplayacağız."

Aynen Burak, sen bana yardım ederken valizini toplamaya vakit bulama, uçağı kaçır, Fenerbahçe taraftarı da beni Kadıköy rıhtımda meşaleyle kovalasın.

Son YazOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz