yarışlar ve kazananları

23 2 1
                                    


Lana Del Rey, Yosemite

•yarışlar ve kazananları•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•yarışlar ve kazananları•

Benim babamla ilgili bilmeniz gereken ilk şey, sevgili okur, ruh hastalığı derecesinde dakik olduğudur.

Saat tam sekizde sette olmadı diye insanları kovduğunu ama asla saat tam sekizde yemek masasında olmadığını yüzüne vurursanız, sizi nazikçe yerin dibine sokar.

Tam bir centilmendir yani.

"İşin nasıl gidiyor?"

Et bıçağındaki yansımamla bakışmayı kesip babama baktığımda onu tabağıyla ilgilenirken buldum.

"İyi gidiyor baba."

"Nur'a imza atmışsın."

Geçen ayın olayı sayılırdı bu. Ama babam için bir gelişme sayılırdı tabii.

On ikinci yaş günümde üzerinde kocaman on bir yazan bir pastayla eve geldiği de olmuştu.

En azından artık yılları değil ayları karıştırıyordu.

"Evet, attım."

Düz cevaplarım gözlerini tabaktan alıp bana bakmasını sağladı. Güzelce süzüldüm.

Beni evimden aldığında da aynı böyle bakmıştı. Arnavutköy'de bir otelde kalıyordu, evime gelmesini teklif bile etmemiştim. Bu babam açısından rahatsız edici bir samimiyet göstergesi olurdu.

Çok büyümüşsün demişti beni ilk gördüğünde. Babaannemin cenazesini saymazsak yüz yüze olduğumuz son gün on yedi yaşında ve omzu hizasında olduğum göz önüne alınırsa, evet babamın elinde valiziyle evimizi ön kapıdan terk ettiği günden beri değişmiştim.

Tabii ki boy atmıştım ama ben buna büyümek demezdim. Akıllanmak, sertleşmek, zorlaşmak derdim. Çocukları aileleri büyüttüğünde adı büyümek oluyordu. Kendileri bu işi halletmek zorunda kaldıklarında adı değişiyordu.

"Nasıl gidiyor?" diye tekrar sorduğunda bu sefer işimi değil, Nur Ferah ile nasıl gittiğini sorduğunu biliyordum. Yine "İyi." dedim.

"Annen nasıl?"

Süper.

Bildiğin gibi değil babacığım.

"İyidir herhalde." dedim çatalımı ağzıma götürürken.

Kaşlarını kaldırdı. "Herhalde?"

"Bu aralar pek konuşmuyoruz." dedim fazla detaya girmeden. "İstanbul'u nasıl buldun?"

"Kaotik, her zamanki gibi. Paris'i aratmadı desem yalan olur."

Valizleri toplayıp bir gecede Paris'e kaçıp gidince tabii...

Son YazWhere stories live. Discover now